İZMİR'de toprağa gomulu radyoaktif madde nedeniyle tehlike sacan eski kurşun fabrikasının bulunduğu bolgede, toprağın zaman zaman alev alması bolge halkını tedirgin ediyor. Cevre uzmanları, fabrika sahiplerine kesilen cezaya rağmen atıkların hala aktif olduğunu belirterek, vatandaşların yoğun koku nedeniyle pandemi oncesinde de bolgede cerrahi maske taktığını soyledi. Cevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2013 yılında, radyoaktif atıkları toprağa gomen eski kurşun fabrikasına 5,7 milyon lira ceza kesmişti.
İzmir'in Gaziemir ilcesindeki 'İzmir'in Cernobili' olarak bilinen, yıllar once kapatılmasına rağmen toprağa gomulu radyoaktif maddeler nedeniyle zehir sacan eski kurşun fabrikasındaki tehlike suruyor. Kış aylarının gelmesiyle yağışlar coğalınca topraktaki aktif atıkların zaman zaman alevlenmesi yore halkını tedirgin ediyor. Cevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2013 yılında, radyoaktif atıkları, toprağa gomduğu icin 5,7 milyon lira ile Turkiye'deki en yuksek cevre cezasını kestiği fabrika, faaliyetine İzmir'in Torbalı ilcesinde devam ederken, uzmanlar, fabrikanın geride bıraktığı atığın yarattığı olumsuzluklara dikkat cekiyor.

TMMOB Cevre Muhendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, "Atıkların olduğu bolge hayvanların otladığı, cocukların oynadığı, yakınında ilkoğretim okulu olan bir yerleşim alanı. Bu bolgedeki gomulu atıklar oncelikle oranın havasını, toprağını ve yer altı sularına da karışarak kirletici etkilere sahip. Ozellikle yağışlı havalarda atıkların, hala aktif olduğunu ve ceşitli kimyasal reaksiyonlara girdiğini goruyoruz. Atıkların koku, zaman zaman kimyasal yanma, duman ve toprak ustunde renklenmesi gibi etkileri goruluyor. Buradaki tehlike, cevre ve halk sağlığı acısından devam ediyor" dedi.NUKLEER SANTRAL CUBUKLARINDA KULLANILAN RADYOAKTİF ATIKLARGomulu atıkların tespitinin 2007 yılında yapıldığını soyleyen Kınay, "2007 yılında bir gazete haberinde bu tesisin bahcesinde gomulu atıkların olduğunu kamuoyu ile bizler de oğrendik. Turkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından yapılan değerlendirmeler ve araştırmalar sonucu gomulu atıkların tehlikeli atıklar olduğu, ulkemize girişi yasak olan ve hangi yollarla girdiği belirlenemeyen europium 152 icerdiği, nukleer santral cubuklarında kullanılan radyoaktif atıklar olduğu tespit edildi. Bu tespitin ardından tum resmi kuruluşlar arasında bir yazışma silsilesi gercekleşti. Bu gelişmelerin ardından Cevre Muhendisleri Odası, TMOOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, cevre orgutleri ve bolge halkı dava surecini başlattı. Tesis, bolgedeki faaliyetini sonlandırıp Torbalı'da yeniden calışmaya devam etti. Bu tesise, Cevre Bakanlığı tarafından Turkiye tarihinin en buyuk cevre cezası verildi" diye konuştu.'PANDEMİDEN ONCE DE CERRAHİ MASKE TAKIYORDUK'Eski kurşun fabrikasının yakınında evi olan Hıdır Ayguler ise "48 yıldır burada oturuyorum. Kapatılan kurşun fabrikasında pek cok kişi calışıyordu. Burada calışan kişilerin olum haberlerini duyuyorduk. Yağmur yağdığı zaman topraktan bir koku geliyor. Burada yaşayanlar balkonuna camaşır asamıyordu. Elbiselerimizi cıkardığımız zaman simsiyah oluyordu. Yağmur yağdıktan sonra yangın cıkmış gibi toprak alev alıyor. Biz eskiden de pandemiden once de cerrahi maske takıyorduk. Elbiselerimizi dışarıya asamıyorduk" diye konuştu.KANSERLE MUCADELE EDİYORLARAyla Guzelemrez Başer de "Burada doğdum ve buyudum. Babamı kanserden kaybettim. Amcamı da bu hastalık yuzunden kaybettim. Hicbir kotu alışkanlıkları olmayan kişiler, kanserle mucadele ettiler. İnsanlar oluyorlar. Bir gece komşumun evinde, balkonda uyumuştum, o gece zehirlendim" dedi.Yoğun koku nedeniyle bolgede durulamadığını kaydeden Halil Demiryurek ise "Benim evim burada ve 20 senedir sıkıntı yaşıyoruz. Yazın kapıyı bacayı acamıyoruz. Burada cok kanser hastası var. Kendiliğinden ateş yanıyor. Zehir gibi bir koku duyuyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Demiroren Haber Ajansı / Hande NAYMAN