
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Haberturk TV'de Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı.
Ali Babacan, "Şimdi ekonomide de bağımsız kurumlar var. Merkez Bankası, TUİK, BDDK'ya asla mudahale edilemezdi benim bakanlığımda. Yargının bağımsızlığı ile soylediklerim sadece lafta değil. Talimatlar verilmişti şoyle yapın diye yapmadım. Başkasının da talimat vermesine izin vermedim. Ayrılma doneminde ister istemez bir sonraki yapıya insanlar bakıyor, o donemlerde ufak tefek sıkıntılar oldu. 'Benim olumu ciğnedikten sonra dokunabilirsiniz Merkez Bankası'na' dedim. Sonra bağımsızlığı gitti." ifadelerini kullandı.
[h=3]"DEVA PARTİSİ KURUMSALLAŞIYOR"[/h]Babacan'ın acıklamalarından satır başları:
Buyuk kongremizi yaparak 1 Temmuz'dan itibaren yapılabilecek herhangi bir secime girme hakkını kazanmış durumdayız. Bizim teşkilatlanmamız rekor hızla gelişen bir surec oldu. Teşkilatlarımızda gorev almak isteyenler, gonullu olmak isteyenler sitemize başvurabiliyorlar.
Oradaki başvurular temel veri tabanımız oldu. Şu anda teşkilatlarımızın yarıdan fazlası bize internetten ulaşan arkadaşlardan oluşuyor. 43 ilde il kongresini yapacak kadar teşkilatlarla ilerlemiş durumdayız. Bizim normalde ulaşamayacağımız internet sitesi uzerinde buluşuyoruz.
Bu şekilde Turkiye'nin dort bir yanında DEVA Partisi kurumsallaşıyor. Yuzde 35 kadın yuzde 20 genc kotamız var. Kadınlar ve gencler ana govdede. Her karar mekanizmasında kadın ve genclerin olmasını arzu ettik. Teşkilatlarımızın en az yarısında gorev alan arkadaşlarımız daha once hic siyaset yapmamış.
[h=3]"TEŞKİLATLARDA İKİ KRİTERİMİZ VAR"[/h]Uye kaydında oncelikle ilk temas telefonlarla sağlanıyor. Turkiye'yi 18 bolgeye ayırıp, komisyon kurduk, teşkilatlanma başlattık. Telefon ve yuz yuze yapılan goruşmelerde kararlar verildi.
Orgutlenme yereldeki arkadaşlarımızdan oldu. Sıhhatli oluşuyor, farklı kesimler bir arada buluşuyor. Turkiye'nin yarınları icin bira araya geliyorlar. İki kriterimiz var bir tanesi iyi insan olacak, ikinci kriterimiz hangi işi yapıyorsa o işte iyi olacak. Avukatsa iyi olacak, ciftciyse iyi olacak.
[h=3]"BİZDE MECBUREN SİYASET YAPAN YOK"[/h]Her ne kadar ağırlık siyasete yeni giren arkadaşlardan oluşsa da siyasi tecrubesi olan arkadaşlarımız da var. Siyasetin kirletmediği insan sayısı fazla değil Turkiye'de. Dolayısıyla o sayıyı az tuttuk. Diyelim ki 20 kişilik yonetim kurulunda 3 kişinin tecrubesi varsa bir sure sonra o tecrube diğer arkadaşlarımıza yansımış oluyor.
Parti kurmadan once siyasi, sosyal, psikolojik acıdan araştırmalar yaptık. Orada gorduk ki insanlar artık yepyeni şeyler gormek istiyor.
Turkiye'nin onemli ihtiyacı olduğunu duşunduk. Oradaki boşluğun doldurulması bizim icin son derece onemliydi. Siyaseten ulkemize hizmet icin arkadaşlarımızın tamamı burada. Her bir arkadaşımızın dışarıda başka alternatifleri var. Mecburen siyaset yapan kimseler yok DEVA Partisi'nde.
[h=3]"DİĞER PARTİLERDEN BİZE GELEN YOK"[/h]Cok guclu ama az tanınmış bir kadro. Bunların tanınması sadece vakit meselesi. Arkadaşlarımız tanındıkca, gorulecek ki burada yepyeni ve cok iyi bir ekip var. Bu oluşmaya başladı, 9 ay gecti artık. Bizim cok onemli bir amacımız siyasete yepyeni, duzgun isimleri kazandırabilmek.
Biraz daha zaman alacak ama biz buna uzun vadeli bir iş olarak bakıyoruz. Temelleri sağlam atarsak uzerine guzel bir bina inşa edebiliriz. Biz hic diğer partilerden geciş yapmadık. İstedik ki kendi ozgun, siyasi kimliğimizi oluşturalım. Bir sure sonra kapılarımızı acacağız ama duzgun insan olmak kaydıyla. Her partide belli sayıda duzgun insanlar var.
Zaman icerisinde olabilir. Milletvekillerinden, belediye başkanlarından, belediye meclis uyelerinden, parti genel merkezlerinden olabilir. Ama once bir DEVA kimliğini bir oturtalım. Hukuki sureci tamamlamış olduk, bize yakışan bir kongre yaptık. Bizim A planı teşkilatlanmamızı belli bir aşamaya getirip secime girmeye hak kazanmaktı.
[h=3]"HUKUMET HUKUK REFORMU YAPAMAZ"[/h]2023 Haziran'a kadar bu sistemin dayanmasını zor goruyorum. Secimi erken yapmak Cumhurbaşkanı tarafından tercih edilebilir. Şimdi yeni bir şeyler deniyorlar, tekrar reform demeye başladılar, ekip değişikliği yaptılar. Bunun sonuclarını bir bekleyeceklerdir diye tahmin ediyorum.
Ama ne olursa olsun, sonuc olmayacak. Şu andaki yonetim farklı alanlarda U donuşu yapabilir yapabilir, pragmatist davranabilir. Hukuk reformu olmaz. Yargının bağımsızlığına inanan bir zihniyet yok. Bizim anladığımız anlamda hukuk reformu yapmazlar. Ozgurluk, adalet sorunumuz var. Ona inanan bir zihniyet yok şu anda.
[h=3]"ŞARTLAR KOTULEŞİNCE VEBAL OLUŞTU"[/h]Biz uzun sure problemleri iceriden cozelim mucadelesini verdik. 2012-13 yılında yuksek gelire cıkacağı cıktım orta gelir tuzağından bahsettim. Yolsuzlukla mucadele, imar afları konusunda defalarca acıklamalarım var. Kuralları ekonomide ısrarcı oldum. O gunku Başbakan, bugunku Cumhurbaşkanının engellediği mali kuralı Almanya kendi hukumetine derc etti. İceriden cozum icin uğraştık, buyuk bir mucadele verdik.
Benim gibi duşunen pek cok arkadaşımız. Benim butun konuşmalarıma, acıklamalara bakın hepsinde bir ozeleştiri dozu vardır. 2012-13 yılındaki konuşmalarıma bakın. 'Bu partinin ismi ak iken, yolsuzlukla mucadelede ciddi bir duruş ortaya konmazsa yarın bu partinin bekası haline gelecek' dedim. Fakat bir yere kadar. En sonunda ben ve arkadaşlarım baktık ki etkili olmuyor, sessizlik donemi oldu. Ulkedeki şartlar kotuleşince uzerimizde vebal duygusu oluştu.
[h=3]"YARGI DEVLETİN EN USTUNDEN COZULUR"[/h]O donemde pekcok iş yapıldı. Sadullah Bey'in 5 yıllık bir bakanlığı var. Cok mucadele verildi. Bakan orada dururken ulkenin Başbakanı işi yargı uzerinden bypas ediyorsa farklı yere gidiyor.
Sadullah Ergin bakan olduğu zaman ust duzey yargı burokrasisine bakın, bir de gorevi bıraktığı andakine bakın. Ciddi yapılanmalar vardı o donemde devlet icerisinde. Her biri guc odağıydı. Bir yandan onlarla mucadele ediyorsunuz. Yargının bağımsızlığı siyasi iradenin en tepesinden cozulecek bir durum. Aksi halde bakanın cozeceği bir şey değil. Bugun Adalet Bakanı bir şey yapmaya calışıyor, ama en tepedeki siyaset onemlidir.
[h=3]"OLUMU CİĞNEMEDEN YAPAMAZSINIZ DEDİM"[/h]Şimdi ekonomide de bağımsız kurumlar var. Merkez Bankası, TUİK, BDDK'ya asla mudahale edilemezdi benim bakanlığımda. Yargının bağımsızlığı ile soylediklerim sadece lafta değil. Talimatlar verilmişti şoyle yapın diye yapmadım. Başkasının da talimat vermesine izin vermedim. Ayrılma doneminde ister istemez bir sonraki yapıya insanlar bakıyor, o donemlerde ufak tefek sıkıntılar oldu. 'Benim olumu ciğnedikten sonra dokunabilirsiniz Merkez Bankası'na' dedim. Sonra bağımsızlığı gitti.
