
CUKUROVA Universitesi (CU) Su Urunleri Fakultesi Su Urunleri Temel Bilimleri Bolumu oğretim uyesi Doc. Dr. Sedat Gundoğdu, pandemi surecinde dışarıdan yemek siparişlerinde, hijyenik olduğu duşuncesiyle gıdaların konulduğu tek kullanımlık plastik ambalajlarla binlerce mikroplastiğin vucuda alındığını belirtti.
Yapılan calışmalara gore, sahil kumunda, deniz urunlerinde, sofra tuzunda, karton bardaklarda, biberonda ve son olarak plasentada dahi bulunan, boyutları milimetrenin binde birine kadar kuculebilen mikroplastiklerin ambalajlı gıdalarda da bulunduğu bildirildi. Pandemi doneminde dışarıdan yemek siparişlerinde hijyenik olduğu duşuncesiyle gıdaların konulduğu tek kullanımlık plastik ambalajlar yoluyla da vucuda ciddi miktarda mikroplastik alındığına dikkat ceken Doc. Dr. Sedat Gundoğdu, "Ambalajlı gıdaların tek problemi bunlar ambalajlanırken icine karışan mikroplastikler değil. Orneğin eve aldığımız bir makarna ya da bakliyat paketini actığımız zaman makasla da acsak elle de yırtsak her turlu yontemde binlerce mikroplastik o gıdanın icine bulaşıyor. Bu mikroplastikleri ayıklamamız neredeyse imkansız ve bunlar da bizim vucudumuza karışıyor" dedi.
GIDA VE NEFES YOLUYLA VUCUDA GİRİYORMikroplastiklerin marketteki ambalajlardan evdeki halıya kadar cok ceşitli yollarla vucuda alınabildiğini belirten Doc. Dr. Gundoğdu, şoyle konuştu: "Marketlerde et ve diğer acık gıda reyonlarında kullanılan plastik kapaklı paketlerde de binlerce mikroplastiğin bulunduğu ve bu plastiklerin de icine konulan sıvı ya da yoğurt, peynir gibi benzeri gıdalara yapıştığını araştırmalar ortaya koymuş. Hatta evde kullandığımız eşyaların buyuk coğunluğu artık plastikten yapılıyor. Halılar buna bir ornek. Eğer ki evde cocuk varsa cok hareketli bir ortam soz konusuysa bu halıda bulunan mikroplastikler, koparak ic ortam havasına bulaşıp, oradan nefes yoluyla ya da yemek yerken tabağımızın uzerine konarak, vucudumuza girebiliyor. Eğer ki boyutları 5 mikrometreden kucukse bunlar bizim bağırsaklarımızdan dolaşım sistemimize karışıp gidebildiği son noktaya kadar gidebiliyor. Hamilelerde de bu plastikler plasentaya kadar ulaşabiliyor. Cunku buradaki bariyerler bu boyuttaki mikroplastiklerin engellenmesinde yeterli olmuyor. İlerleyen donemde zeka geriliği, otizm, hiperaktivite, disleksi gibi hastalıklara neden olabileceğine dair ceşitli raporlar soz konusu. Buyume ve hormonal bozukluğa da neden olabiliyor." 'TEK KULLANIMLIK PLASTİKLER YASAKLANMALI'Toplumun plastiklerden kaynaklı tehlikeden uzaklaşabilmesi icin yapılması gerekenleri sıralayan Doc. Dr. Gundoğdu, "Mumkun olduğunca plastikle ambalajlanmış urunlerden uzak durmakta fayda var. Tabi bu yetmiyor. Avrupa onumuzdeki yıldan itibaren tek kullanımlık bircok plastiğin uretimini ve tuketimini yasakladı. Bizim de plastik poşette yaptığımız vergilendirmeye ve depozito sistemine benzer şekilde tek kullanımlık butun plastikleri derhal yasaklamamız gerekiyor. Marketlerin de buna elverişli şekilde satış yapması lazım. Onumuzdeki yıldan itibaren zaten acıkta satılan urunler icin plastik ambalajın yanında kağıt ve alternatif ambalajlarla satılmasına dair de bir yasal duzenleme yapıldı. Marketlerin urunlerini paketleyip satmak yerine insanların kendi goturecekleri cok kullanımlık kaplara doldurabilmelerine imkan tanımaları gerekir. Alternatif paketleme urunlerine imkan sağlanmalıdır. Yani plastiğin her turlusunun hayatımızdan cıkarılmasının gelecek nesiller, sağlık ve iklim acısından faydalı olduğunu duşunuyoruz" diye konuştu.






