HINCAL ULUC VE AYŞE ARMAN ARASINDAKİ BUZLAR ERİDİ Mİ? ULUC, BİR SUREDİR ARASININ ACIK OLDUĞU ARMAN’A BU KEZ OVGULER YAĞDIRDI!... İŞTE DETAYLAR!...
Ayşe'nin (Arman) "Nerden cıktı bu tiroid" yazısını okudunuz mu?. (3 ekim, Hurriyet).. Enfes.. Bir defa okuru bilgilendirme acısından.. Onun başına gelen herkesin başına gelebilir. İhmal nelere mal olabilir onu anlatıyor.. Ama ne guzel anlatıyor.. Fevkalade duygusal, fevkalade heyecanlı bir oyku yazdıkları..
İkincisi.. Hastalığını teşhis ve tedavi eden doktorlara, nasıl caktırmadan, nasıl zarif, ince, carpıcı bir teşekkur var, satır aralarında..
İşte Ayşe bu..
Son zamanlarda dikkatinizi cekiyordur.. Ayşe sadece guzel yazmaya başlamadı.. Yeniden gundem oluşturuyor, eski gunlerdeki gibi, carpıcı roportajlarıyla.. Doğru secilmiş insanlara, calışılmış bir dersin sonunda ortaya cıkan sorular sorunca, gazetecilik başlıyor..
Sırt ustu yatan, okunmaz olan Ayşe'deki muthiş silkinme ve geriye donuşte payım ne kadar bilemiyorum..
Eleştirilerimin onu nasıl ofkelendirdiği, hırslandırdığı, adrenalini nasıl yukselttiğini yanıtlarından ve tesadufen paylaştığımız ortak mekÂnlardaki tavır ve davranışlarından hissediyordum cunku..
Bir de tabii, son zamanlarda, annesinin ve kendisinin rahatsızlıkları dahil, talihsiz sebeplerle de olsa, Turkiye'de daha fazla yaşaması, halkın nabzını ve gundemin kalbini daha fazla elinde tutar olması da var.. Kız doğuştan gazeteci olduğu icin, kendini vermesi ve olayların icinde yaşaması yetiyor, beyninin en iyi calışması, kaleminden en iyi yazının dokulmesi icin..
Ayşe'yi cok severim. Bu yuzden bu geri donuşe sevindim. Onu yeniden lezzetle okumaya başlamak hoşuma gitti..
Bu madalyonun bir tarafı..
Ote yanında..
Ayşe benim icin bitti.. Vazoyu oyle bir kırdı ki, bir daha yapışmaz.. Yapışsa da, hep demişimdir.. Ben bilirim ya kırık olduğunu..
Kendisini ne kadar sevdiğimi, eleştirilerimin ne kadar yurekten, ne kadar dostca olduğunu bile bile, oyle akıl almaz tepkiler gosterdi, oyle cirkin soylemler ve eylemler icine duştu ki..
Hayatını eleştirmekle kazanan birisinin, hem de kendisini hep seven, hep destekleyen, hep yucelten birinin eleştirilerine, boylesi cirkin tırnak ve diş gostermesi ve bunu ısrarla surdurmesini anlamam mumkun değildi. Hadi ilk gunun ofkesiyle kalktı diyelim.. Ama zaman icinde "Haksızlık yaptım" demesi gerekirdi, ortak gecmişimizi ve ilişkilerimizi gozden gecirip..
Bekledim. Uzun sure bekledim, yaptıklarından, yazdıklarından, soylediklerinden uzuntulu olduğunu hissettirmesini..
Yapmadı.. Cunku uzulmedi.. Cunku onun hayatında, onu eleştirenin yeri yoktu. O sadece ovulduğu, yuceltildiği, bir yerlere konamadığı zaman mutlu oluyor, bunları yapanlara tapıyordu. Eleştirenler onun icin duşmandı..
"Duş yakamdan Hıncal" diye yazdı.. Yazabildi, haftalar once.. Ozur dilemesini umutla, ama boşuna bekledim.
Vazo duştu sonunda.. Paramparca oldu.
Sevgim suruyor. Yaptığı iyi işleri keyifle izliyorum.. O ayrı..
Ama icimdeki kırgınlık oyle buyuk ki, orda artık Ayşe'ye yer yok.
Ayşe benim icin bitti!..
__________________
Ayşe benim icin bitti!..
Magazin0 Mesaj
●43 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Magazin
- Ayşe benim icin bitti!..