
Netflix dizisi The Queen’s Gambit, once babası tarafından terk edilen ardından da annesinin intiharı sonrası tek kalan Beth Harmon’ın yetimhanede erken yaşlarda satranc oğrenmesini ve durdurulamaz başarısının hikayesini konu alıyor. Soğuk Savaş doneminde gecen dizi, ayrıca madde bağımlılığını ve takıntıyı anlatıyor.
Anya Taylor-Joy'un başrolunu ustlendiği yapım The Queen’s Gambit, kısa sure icerisinde 92 ulkede “Top 10” listesine girdi ve 63 ulkede ise 1. sıraya oturdu. Ayrıca dizi sayesinde Google'da yapılan "Satranc nasıl oynanır?" aramaları ise son 9 yılın zirvesine ulaştı.
[h=2]Temelden başlayalım. Dizinin de adı olan 'The Queen’s Gambit' ne demek?[/h]

Dizinin adı olan The Queen’s Gambit, aslında bir satranc terimi. Her ne kadar dilimize “Kralice’nin Gambiti” olarak cevrilse de, Turkce’de “Vezir Gambiti” olarak adlandırılan bir satranc acılışıdır. Turkce'de Queen yerine Vezir, King yerine Şah gibi farklı terimleri kullanılıyor. Bu yuzden de adı Kralice’nin Gambiti yerine Vezir Gambiti olarak adlandırılıyor.
[h=2]The Queen’s Gambit’te anlatılan hikaye ne kadar gercekti?[/h]

Netflix’te gosterime girdiği andan itibaren buyuk bir ilgi goren dizi The Queen’s Gambit’in hikayesi ne yazık tam anlamı ile gercek değil, sadece gercekte olan satranc oyuncularının farklı isimlerle temsil edildikleri bir eser. Başarılı dizi, daha once 3 kitabı sinemaya uyarlanmış olan Walter Tevis tarafından kaleme alınan aynı ada sahip bir kitaptan uyarlandı.
New York Times'a 1983 yılında verdiği roportajda Tevis, aynı anda hem zeka hem de bağımlılıktan beslenen Beth Harmon karakterini yaratırken rekabet dolu satranc dunyasından esinlendiği acıklamıştı.
Tevis, 60'lı yıllarda satranc sahnesinde aktif olan buyuk ustalardan Bobby Fischer, Boris Spassky ve Anatoly Karpov'dan ilham alarak The Queen's Gambit romanını ve Beth Harmon karakterini kaleme aldı. Ancak bu usta isimler kitapta veya dizide gorunmuyor, cunku kendi isimleriyle hikayeye dahil olmak yerine yerine kurgusal karakterler olarak kitaba ve diziye dahil edilmişler.
[h=2]Beth’in satranc efsanesi Bobby Fischer ile benzerlikleri:[/h]

3 buyuk ustanın arasından Beth'in hayatına ve kariyerine en cok benzeyen kişi ise Bobby Fischer. Babasız buyuyen Fischer, tıpkı Beth gibi herhangi bir eğitimi yokken 6 yaşında oğrendiği satrancta başarı basamaklarını tek tek tırmandı. Ayrıca Beth’in kucuk yaşta hızlıca ilerlediği gibi Fischer da genc yaşta ustalaşıp henuz 14 yaşında ABD’nin en genc şampiyonu ve 15 yaşında ise satranc tarihinin en genc buyukustası olmuştu.
Beth ve Fischer'in genc yetenekler olmalarının yanı sıra aralarında başka benzerlikleri de var. Her ikisi de Rusya’da gercekleştirilen buyuk turnuvalarda oynamak icin Rusca oğrendi. Bunun haricinde ikisi de 1967 yılında ABD şampiyonluk unvanını kazandı. Her ikisi de ceşitli sorunlardan muzdaripti: Fischer akıl sağlığı yerine değildi, Beth ise madde bağımlılığı yaşıyordu.
[h=2]Kitabın yazarı Walter Tevis, bağımlılıkla mucadelesini The Queen's Gambit'te işledi:[/h]

Henuz kucuk bir kız olan Beth, yetimhanede her gun verildiği icin xanzolam adlı yeşil kapsullu kurgusal bir ilaca bağımlı olduğu gosteriliyor. Tevis, karakterinin bu yonunu yazarken uyuşturucuyla ilgili kendi deneyimlerinden yararlandı.
Tevis, 1983'te New York Times'a verdiği roportajda "Gencken, bana romatizmal kalp teşhisi konuldu ve hastanede ağır dozlarda ilaclar verildi. Romanda Beth'in uyuşturucu bağımlılığı buradan kaynaklanıyor" demişti. Hikayenin bu kısmını yazarken cok fazla ruya gorduğunu ve zorlandığını da eklemişti.