
Irak'ın guneyinde, İran'a komşu Bataklıklar bolgesi, Orta Doğu'nun en buyuğu olma ozelliğini taşırken, Saddam rejiminin maruz bıraktığı kurutma politikası nedeniyle goc vermek zorunda kalsa da Mezopotamya'da doğal guzelliğiyle dikkati cekiyor.
Saddam Huseyin rejimi, 8 yıl suren savaş sırasında İran'a komşu ve yaklaşık 20 bin kilometrekarelik bolgeye "kurutma" politikası uygulamıştı.
UNESCO'nun Dunya Mirası Listesi'nde yer alan Bataklıklar'daki nufusun buyuk bolumu, o donem goc etmek zorunda kalmıştı.
Rejimin devrildiği 2003 sonrası evine donen "Bataklık Arapları" ya da "Ahvar sakinleri" diye bilinen halk, buyuk oneme sahip bolgenin mevcut hukumetlerce ihmal edilmesinden şikayetci.
Soz konusu politika nedeniyle gittikce kuculen, Basra, Meysan ve Zikar vilayetlerinin belli kısımlarını kaplayan Bataklıklar, iklim değişikliklerinden de olumsuz etkilendi.
Zikar vilayetinin kent merkezi Nasiriye'ye bağlı Ahvar el-Cibayiş halkı, ata mirası tarım, balıkcılık ve hayvancılıkla uğraşıyor.
Su kenarlarında yaşayan Ahvar sakinleri, yetiştirdikleri mandaların sutunu ulkenin bircok bolgesine satarak gecimlerini sağlıyor.
Bataklık Arapları kadınları da su kenarına kurulu hayatın yukunu eşleriyle paylaşıyor.
Her şafak soktuğunde mandaların sutunu sağan kadınlar, bunları buyuk kavanozlara koyarak erkeklere teslim ediyor. Onlar da kucuk, ilkel tekneler aracılığıyla sutleri cevredeki beldelere ve kent merkezine ulaştırıyor.
Gunluk yaşam, bolgenin doğasına teslim
AA ekibi, Dicle ve Fırat Nehirlerinin buluştuğu bolgede yer alan Bataklıklar'daki gunluk yaşamı goruntuledi.
AA muhabirine konuşan balıkcı Muhsin Ciheyl Huseyin, "Şu an yaptığımız balıkcılık, gectiğimiz yıla oranla daha duşuk ve az gelirli. Buradaki insanların yaşamı Bataklıklar'ın doğasına bağlı. Burada tuttuğumuz balıkları Necef, Kerbela ve Babil gibi kentlere satıyoruz. Her gece 02.00'de buraya gelir, oğleden sonra 15.00'e kadar balık avlarız." dedi.
Yedi kızı ve iki oğlu olduğunu soyleyen Huseyin, bir oğlunun universite okuduğunu, diğerinin de kendisiyle balıkcılık mesleğini surdurduğunu ifade etti.
Cevre katliamının neden olduğu goc
Bolge sakini ve cevre aktivisti Raad Habib Esedi de "İran-Irak savaşı, Ahvar (Bataklıklar) bolgesinin kurutulma felaketinin başlangıcı." diyerek, şunları anlattı:
"O donem buralar savaş alanına donuştu ve Saddam Huseyin'e muhalif olanlar burada oturuyordu. Rejim, bunları susturmak istedi ve cevre ceşitliliği alanında da buyuk bir katliam gercekleştirdi. Kurutulma olayı Bataklıklar'da hem insan hem de hayvan gocune neden oldu. Bu aileler, Irak'ın ceşitli kentlerine dağıldı ve bir kısmı da İran'a goc etti. Eskiden yaklaşık 1 milyon olan nufus, şu an 10 bini gecemez durumda."
Arapca "Ahvar" olarak bilinen bolgenin Ortadoğu'nun en buyuk bataklık bolgesi olduğuna dikkati ceken Esedi, 2003 oncesi burada 114 bine yakın mandanın yanı sıra 250'ye yakın kuş ceşidinin olduğunu belirtti.
Esedi, bunların onemli bolumunun azalma ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu soyledi ve "Şu an manda sayısı 114 binlerden 5 binlere duştu. Bu da kurutulma ve ihmalin sonucudur." ifadelerini kullandı.
Bataklıklar'daki balık turlerinin de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Esedi, Bunni, Gattan ve Şabbut gibi nadir gorulen balık turlerinin buralardaki sularda neredeyse bulunamaz olduğunu, kopek balığının da tukendiğini aktardı.
Esedi, bolgenin kurutulmasının insanları toprağını terk etmeye, gelenek ve goreneklerinden, guclu aile bağlarından uzaklaşmaya sevk ettiğini dile getirdi.
Merkezi hukumeti ve belediyeleri eleştiren Esedi, bolgenin kalkınması icin su, tarım ve hayvancılığı destekleme anlamında doğru politikalar izlenmediğini dile getirdi.
Su kenarındaki kamıştan evler
Buradaki evler ulkenin geri kalanının aksine kerpic ya da kayalardan değil, su kamışlarından inşa ediliyor. Bu evlerde yaşayanlar, boylece hem yazın sıcağından hem kışın soğuğundan korunuyor.
Su kenarına kurulu bu evler oluşturdukları eşsiz manzarayla bolgenin cazibesini artırıyor.
2003 sonrası bolge turizme acılsa da ulkede yaşanan guvenlik sorunları ve kentteki belediyenin ihmali, buraları bakımsız ve turiste muhtac bırakıyor.
Bolgede, eski Mısırlıların kağıt yapımında kullandığı papirus bitkisi de dikkati cekiyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Haydar Karaalp