"Ana Tanrıca Kenti" olarak bilinen Metropolis Antik Kenti 2020 kazı calışmalarında birbiriyle bağlantılı 4 sarnıc bulundu.
Sabancı Vakfı'nın acıklamasına gore, Kultur ve Turizm Bakanlığı'nın izin ve katkılarıyla devam eden, vakıf tarafından desteklenen kazı calışmaları, 30. yılında tarihin sırlarını gun yuzune cıkarmaya devam ediyor.

Manisa Celal Bayar Universitesi Arkeoloji Bolumu Oğretim Uyesi Prof. Dr. Serdar Aybek başkanlığında surdurulen kazı calışmalarında birbiriyle bağlantılı dort anıtsal yapı ortaya cıkarıldı.
İzmir'de bu yıl temmuzda başlayan kazı calışmalarında daha once antik kentte hicbir izi olmayan dort sarnıc, 7 metrelik toprak dolgusunun altında bulundu. Gec Roma Donemi'nde kentin su ihtiyacını karşılamak icin kullanıldığı duşunulen sarnıcların neredeyse tamamen korunmuş durumda bulunması doneme dair onemli bilgi, bulgu ve tarihi eserlerin ortaya cıkarılması acısından buyuk onem taşıyor.
Sarnıclar, kentin kuşatmalara uzun sure dayanması icin tepelere inşa edilmiş
Metropolis halkının aşağı kentteki su kaynaklarına alternatif olarak kentin en yuksek merkezi olan akropolise bu sarnıcları inşa etmesinin temel nedenlerinden biri ozellikle Bizans Cağı'ndaki savunma gereksiniminden kaynaklanıyor.
Kente gercekleştirilecek olası bir saldırı ya da kuşatma esnasında guclu surlarla cevrili akropolisteki sarnıclar halkın su ihtiyacını uzun sure karşılayacağı icin kuşatmaya direnmek adına hayati bir onem taşıyor.
Metropolis akropolisinde bulunan dort sarnıcın 600 ton su kapasitesine sahip olduğu tahmin ediliyor. Halkın gunluk su tuketimi, tarımsal faaliyetler ve kamu yapılarının su ihtiyacı hesaba katıldığında yan yana dort sarnıcın inşa edilme gereksinimi daha iyi anlaşılıyor.
Copluğe donuşturulen sarnıc donemin beslenme alışkanlıklarına ışık tutuyor
MS 12. ve 13. yuzyıllarda Metropolis kent halkının, sarnıcları copluk olarak kullanmaya başladığı arkeolojik kazılarda tespit edilen cok sayıda yemek artığı, hayvan kemiği ve seramik parcalarından anlaşılıyor. Bu alandaki en yoğun buluntular bitkisel ve hayvansal bezemelere sahip sırlı seramikler olarak one cıkıyor.
Sarnıcta tespit edilen hayvan kemikleri uzerinde yapılan incelemeler ise buyukbaş, kucukbaş ve kumes hayvanlarının yoğun olarak tuketildiğini gosteriyor. Sarnıc zeminine atılmış halde bulunan ve sarnıcların inşasından once Helenistik doneme ait olduğu belirlenen mermer mimari parcalar da gun yuzune cıkarıldı. Bu parcalar arasında dikdortgen bir sunak ve onurlandırma yazıtı parcası olduğu tespit edildi.
"Onemli bilgileri gunumuze taşıyor"
Acıklamada konuya ilişkin değerlendirmeleri yer alan Sabancı Vakfı Genel Muduru Nevgul Bilsel Safkan, Metropolis Antik Kenti kazılarına 17 yıldır destek vermekten buyuk mutluluk duyduklarını belirterek, vakıf olarak kultur-sanat alanında yuruttukleri calışmalar kapsamında Metropolis Antik Kenti kazılarını 2003'ten bu yana desteklediklerini bildirdi.
Kazılar sırasında elde ettikleri her yeni bulguyla tarihe ışık tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Safkan, şu acıklamalarda bulundu:
"Metropolis'te bu yılki kazılarda ortaya cıkan yan yana inşa edilmiş dort sarnıc, kentin su ihtiyacı, beslenme şekli, gunluk yaşamda kullandıkları nesneler ve savunma stratejileri alanında onemli bilgileri gunumuze taşıyor. Sabancı Vakfı olarak desteklediğimiz bu kazı calışmalarıyla her yıl antik kent insanının yaşamına ve bilgeliğine ayna tutmanın heyecanını yaşıyoruz."
Kazı başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek ise 1.500 yıl once bu bolgede yaşayan insanların hayatına dair yeni bir kapı acmış olmanın heyecanı icinde olduklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Akropoliste yeni keşfedilen dort sarnıc yapısı Metropolis'te antik donemde yaşayan ustaların su muhendisliği alanında ne derece bilgili olduklarını kanıtlıyor. Aynı zamanda, sarnıcların akropolisin aşağı yamaclarındaki tum yerleşime ve ozellikle de yukarı hamam yapısına su sağladığını tahmin ediyoruz. Yaklaşık uc katlı bir bina yuksekliğine sahip olan yapılar Metropolis'teki en iyi korunmuş anıtlar olması anlamında da buyuk onem taşıyor."
Kaynak: Anadolu Ajansı / Uğur Aslanhan