
- Ailesi 46 yıl once katledilen Kıbrıslı Turk Aşır yaşananları anlattı
46 yıl sonra kimlikleri tespit edilen katliam kurbanı 14 cocuk yarın toprağa verilecek
LEFKOŞA - Rum askerleri ve EOKA teror orgutu uyelerinin 1974'te Kuzey Kıbrıs Turkiye Cumhuriyeti topraklarında yaptığı katliamda tum ailesini ve akrabalarını kaybeden Ahmet Suleyman Aşır, katliamın gercekleştirildiği cukurun başında korkunc olaya dair anılarını anlattı. Aradan gecen 46 yılın ardından Aşır'ın kardeşleri de dahil olmak uzere kemiklerinden kimlikleri tespit edilen 14 cocuk yarın toprağa verilecek.
Rum askerleri ve EOKA teror orgutu uyeleri, 14 Ağustos 1974 tarihinde Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'nde bulunan Muratağa, Sandallar ve Atlılar koylerine giriş yaptı. Koyde yaşayan bebek, cocuk, genc ve yaşlı 126 Kıbrıs Turku'nu iki ayrı bolgede topladı. Bu bolgelerden biri de Muratağa Koyu'ydu. Rum askerleri, Muratağa'da toplanan 89 Turk'u koyun coplerinin bulunduğu cukura goturdukten sonra iclerinde 4 ve 6 aylık bebeklerin de bulunduğu 89 Turk'u acımasızca katletti. Oldurulen Turkler, iş makinası yardımı ile copluk olarak kullanılan cukura gomdu. Katliamdan yalnızca 3-5 kişi sağ cıkabildi.
KKTC'deki Rum katliamının duyulmasının ardından bolgeye Turk askeri ve Birleşmiş Milletler askerleri sevk edildi. Olay dunyada buyuk yankı uyandırırken, bircok ulke medyası tarafından da manşetlere taşındı.
Katliamda ailesi ve akrabası olan 50 kişiyi kaybeden Ahmet Suleyman Aşır da Muratağa sakinlerinden biriydi. Katliamın gercekleştirildiği sıralarda 18 yaşlarında olan Aşır, sınırda askerlik yapıyor ve koyunu Rumların saldırılarına karşı mudafaa ediyordu.
Aşır bir gun komutanından ailesini gormek icin izin istedi. Komutanının kendisine 2 saat sureyle izin vermesine sevinen Aşır, ailesini ziyaret ederek onlarla vakit gecirdi. Bu, Aşır'ın ailesini son goruşu oldu. Ziyaretten 1 saat sonra bolgeye baskın yapan 30 Rum askeri, Aşır ailesinin tamamını katletti.
"Turk askeri cukurdan katledilenleri cıkarırken, bir baktım ki benim ailem de aralarında"
Şu anda Muratağa-Atlılar-Sandallar Koyu Şehitleri Yaşatma Derneği Başkanı olan Aşır, 46 yılın ardından Rumların yaptığı katliamı o cukurun yanı başında anlattı. Aşır gozyaşları arasında, "Koyde bulunan Turkleri bebek, cocuk, genc ve yaşlı demeden katlettiler. Burada bir vahşet yaşandı. Tum ailemi kaybettim" dedi. Rum ve Yunan askerlerinin, Turkiye'nin Ada'ya yaptığı cıkarma sonrasında masum koylulere saldırmaya başladığını anlatan Aşır şoyle devam etti:
"O donem mucahittim. Rumların saldırılarına karşı sınırları koruyordum. Komutanımdan ailemi gormek icin izin istedim. Komutanım da bana 2 saat izin verdi. Katliamdan bir saat once ailemi gordum. Yaklaşık bir saat sohbet ettik. Kucuk kız kardeşim kapıda, 'Anne abim geldi' diye bağırmıştı. Sonra tekrar nobet yerime gittim. Rumların koye saldırdığını duyunca komutanımdan tekrar izin isteyerek koye dondum. Evime gittiğimde ortalık darmadağındı. Bir kopeğimiz vardı, kapıdaydı. Sonra baktım copluk olarak kullanılan cukurun başında bir kalabalık var, herkes ağlıyor. Copluğun olduğu yere vardığımda Turk askerleri, cukurdan katledilen insanları cıkarıyordu. Bir baktım ki benim ailem de katledilenler arasında. Kucuk kardeşimi giydiği kısa pantolonundan, annemi ise en son giydiği kıyafetten tanıdım. En kucuğu 9 yaşında, en buyuğu 16 yaşında olan altı kardeşim bu katliamda olduruldu. Buradaki cukura gomuldu. En kucukleri Gultekin 9 yaşındaydı. Havva 11, Aliye 12 yaşındaydı. Emine 13, Zalihe 15, Dilnevaz da 16 yaşındaydı. Kardeşlerim ve annem de dahil olmak uzere tum ailem, akrabalarım oldurulerek, toplamda 50 kişi katliam cukurlarına gomuldu."
Turk komutandan tarihi soru, Turk askerinden tarihi cevap
Rumların hem kurşunla hem de ellerindeki kesici aletlerle katliam yaptığını soyleyen Aşır, "Cukurdan cıkarılanların bazılarının kafası, bazılarının da kolu veya bacağı yoktu" dedi.
O donem bolgeye gelen Turk komutanın soylediği sozlerin hic aklından cıkmadığını ifade eden Aşır, "O doneme dair Turk askerinin ne kadar şerefli olduğunu kanıtlayan bir anım var, anlatmam gerek. Cukurdan başı olmayan bir ceset cıkarılmıştı. Dunya medyası da bu anı goruntuluyordu. Olay yerinde olan Turk komutan, askerlerine donerek, BM askerlerinin ve dunya medyasının duyacağı şekilde, 'Asker, biz hic Rumlara boyle bir şey yaptık mı?' diye sordu. Askerin cevabı, 'Hayır komutanım' oldu. Sonra komutan tekrar 'Peki, bunları gordukten sonra Rumlara aynısını yapar mıyız?' diye sordu. Asker yuksek sesle, 'Asla komutanım' cevabını verdi. Komutan dondu, askerlerden birinin alnından optu. Sonra da dunya medyasına hitaben 'İşte Turk askeri budur' dedi. Bu olay Turk askerinin ne kadar şerefli bir asker olduğunun kanıtıdır. Cok buyuk acılar yaşadık burada varlığımızı surdurebilmek icin. Turk askeri olmasaydı, Rumlar Ada'daki Turklerin tamamını katledecekti. Şu anda Ada'da huzurlu bir şekilde yaşıyorsak, bu Anavatan Turkiye ve Turk askeri sayesinde" dedi. Rumların hala Avrupa himayesinde olduğunu belirten Aşır, "Rumlar hala yaptıkları katliamların sonuclarıyla yuzleştirilmedi, hala hesap vermedi" dedi.
46 yıl sonra kardeşlerinin cenazesi olacak
Aradan gecen 46 yılın ardından Aşır'ın kız kardeşleri Aliye ve Havva'nın kemikleri, Kayıplar Komitesi tarafından tespit edildi. İki kardeş, yarın duzenlenecek askeri torenle toprağa verilecek. Aşır'ın kız kardeşleri de dahil 46 yıl once katliama kurban giden 14 bebek ve cocuk, yarın yapılacak resmi toren ve cenaze namazının ardından Muratağa Şehitliği'nde toprağa verilecek. Yarın toprağa verilecek 14 cocuğun isimleri ise şoyle:
Hayrife Arif, 4 aylık kız bebek
Zehra Bayram, 6 aylık kız bebek
Mustafa Bayram, 3 yaşında erkek cocuk
Ayşe Bayram, 6 yaşındaki kız
Yuksel Arif, 6-7 yaşında bir erkek cocuk
Eren Bayram, 9 yaşındaki erkek cocuk,
9-10 yaşında bir kız olan Goksel Arif
Aziz Fikri, 10 yaşındaki erkek cocuk
Sevgi Hasan, 10 yaşındaki kız cocuğu
Havva Suleyman, 11 yaşındaki kız cocuğu
Halil Bayram, 11 yaşında erkek cocuk
Aliye Suleyman, 12 yaşındaki kız cocuğu
Huseyin Arif, yaş belirtilmemiş
Ayşe Hasan, 15 yaşındaki kız cocuğu







