Fetullahcı Teror Orgutu'nun (FETO) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 512 sanıklı davaya devam edildi.
Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampusunde gorulen duruşmada, tutuklu sanıklar eski binbaşı Huseyin Turan ile eski usteğmen Hakan İnanc Bıcaksız esasa ilişkin savunma yaptı.

Turan, tatbikat icin alaya cağrıldıklarını, Genelkurmay Karargahı'nda teror saldırısı ihbarı uzerine emniyeti sağlamak icin harekete gectiklerini ve eski tabur komutanı Fedakar Akca'yı takip ederek araclarla alaydan cıkıp saat 23.50 sularında Genelkurmay Başkanlığına MSB nizamiyesinden girdiklerini ifade etti.
Emrindeki askerleri Genelkurmay etrafında toplanan sivil vatandaşların yoğun olarak bulunduğu yerlere silahlı ve tam techizatlı olarak yerleştirdiği iddiasını kabul etmeyen sanık Turan, kimseye emir vermediğini, askerleri tabur komutanı Fedakar Akca'nın yerleştirdiğini, kendisinin Akca'nın yanında bulunduğunu savundu.
Genelkurmay onundeki kalabalığa rağmen darbe girişimini anlayamadıklarını one suren Turan, "Biz alay komutanının emriyle, teror olaylarının olduğu gunlerde teror saldırısı ihbarıyla Genelkurmaya gittik. Algımız bu yondeydi. Bu nedenle darbe girişimi olduğunu anlayamadık." iddiasında bulundu.
İlerleyen saatlerde darbeyi oğrendiğini ve tabur komutanına icinde bulundukları durumu sorduğunu aktaran Huseyin Turan, "Komutan, 'Bizi kandırdılar. Alay komutanı bizi kandırdı. Toplanın gidiyoruz' dedi. O andan sonra toparlanma işlemi başladı. Saat 03.00'ten sonra hicbir iş yapmadık ve toplanıp bekledik." dedi.
Saat 04.30'da araclarla kışladan cıkmak istediklerini fakat cıkamadıklarını one suren Turan, Genelkurmayda gorevli Cengiz Aydın'ın talimatıyla birkac manga askerin silahsız olarak kışla etrafına dağıtıldığını, hicbir olaya karışmadan beklediklerini, daha sonra da Genelkurmay Karargahı'ndan ayrıldıklarını savundu.
Sanık Turan, "Mennan Yeşilbaş, nobeti değiştirilerek nizamiyede gorevlendirildi. Onun yerine ben Genelkurmaya gidecek ekibe dahil edildim. Son ana kadar tatbikata katılacaklar arasında ismim yoktu. İsmim buraya sonradan dahil edildi." diye konuştu.
"Listeler alarm tatbikatına yonelikti"
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda darbeye yonelik gorevlendirme listeleri hazırladığı iddia edilen eski usteğmen Hakan İnanc Bıcaksız ise hazırladığı listelerin alarm tatbikatına ilişkin olduğunu one surdu ve suc kastıyla hareket etmediğini savundu.
Listeleri tamamladıktan sonra alaydan ayrılmak uzere hazırlanırken tatbikatın başladığı mesajını gorduğunu iddia eden Bıcaksız, alarm eğitim tatbikatı hazırlıklarına yardımcı olmak amacıyla cıkmaktan vazgecip kışlada kaldığını iddia etti.
Tatbikatın başlamasıyla WhatsApp grubundan "Başladı arkadaşlar. Herkes haber vermesi gerekenlere haber verip ivedi gelsin." mesajı attığını bildiren sanık Bıcaksız, bir sure sonra birlik dışındaki personelin kışlaya gelmeye başladığını, bu kişilere imza karşılığı zimmetle muhimmat dağıtıldığını anlattı.
Komutanın emriyle kışlaya gelmeyen bir kişinin yerine eğitime katıldığını one suren Bıcaksız, Genelkurmay Başkanlığına teror saldırısı olduğuna yonelik ihbar uzerine emniyeti sağlamak icin araclarla saat 23.37'de Genelkurmay Karargahı'na gectiklerini savundu.
Burada personeli manga manga sıraya gecirdiklerini dile getiren Hakan İnanc Bıcaksız, "Genelkurmaydaki hareketlilikten IŞİD saldırısı olduğuna kanaat getirdik ve sorumluluk bolgelerimize gittik." şeklinde konuştu.
İlerleyen saatlerde halkın Genelkurmay onunde toplanmaya başladığını ifade eden Bıcaksız, darbe girişimini vatandaşlardan oğrendiklerini, ardından ateş edilmemesi yonunde talimat verdikleri personeli geri plana cekip beklediklerini savundu.
Emri yerine getirmekten başka bir fiilinin bulunmadığını ifade eden sanık Bıcaksız, beraatını istedi.
Savunmaların ardından mahkeme heyeti, yarın devam edilmek uzere duruşmayı tamamladı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Serdar Acıl