
Aralarında sinema yonetmeni Dardenne kardeşlerin de bulunduğu bir grup tanınmış Belcikalı sanatcı, yazar ve politikacı, Dağlık Karabağ'ın bağımsız bir devlet olarak tanınmasını ve kalıcı ilişkiler kurulmasını istiyor.
Belcikalı Federal Parlamentosu'nun, Cuma gunu kabul ettiği, "Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'dan cıkarılması ve Turkiye'nin bolgede istikrarı bozucu girişimlerine son vermesi" cağrısını iceren tasarı, Belcika Ermeni Komitesi tarafından yeterli bulunmadı.
Belcika medyasına gore, Azerbaycan ve Turkiye'ye yonelik alınan karardan memnun olan Ermeni Komitesi, "Tanınma ve bağımsız bir yonetim olmadan bolge kendi halinde bırakılırsa, uluslararası toplum hicbir şey yapamaz" goruşunde.
Bu nedenle parlamentodaki oylama oncesi, Ermeni Komitesi onculuğunde bir imza kampanyası başlatıldı. İmzacılar, Dağlık Karabağ'ın bağımsız bir devlet olarak tanınması cağrısında bulundu.
Cağrıya, Yonetmen Jean - Pierre ve Luc Dardenne kardeşler, caz piyanisti Jef Neve, şair Delphine Lecompte, yazar Saskia de Coster, tanınmış gazeteciler Mia Doornaert ve Rik van Cauwelaert ve parlamento uyesi Hendrik Bogaert gibi isimler imza attı.
[h=3]'Kalıcı ilişkiler kurulmalı'[/h]Belcikalı politikacı ve aydınların desteklediği cağrı metninde, şu goruşlere yer verildi:
"Belcika artık daha fazla sessiz kalmamalı. Dağlık Karabağ'ı tanımalı ve orada kalıcı ilişkiler kurmalıdır. Kafkasya bolgesindeki bu temizlik bir 'kaza' değil, kasıtlı ve tekrar eden bir politik stratejidir. Turkiye ve Rusya, temelde benzer ekonomik ve siyasi cıkarları savunuyor. Dağlık Karabağ, bu kırsal bolgede haritadaki en kazanclı koridor..."
Belcika Federal Parlamentosu, Cuma gunu "Dağlık Karabağ'da Azerbaycan ve Turkiye'nin saldırganlığını kınayan" bir tasarıyı oybirliğiyle kabul etmişti.
Tasarıda, Belcika'nın, savaştan etkilenen Ermeni nufusa yardım etmesi, savaş suclarını izlemesi ve ateşkesi korumak icin bir dizi onlem alması istendi.
"Dağlık Karabağ'ın sınırları ile halkın kendi kaderini tayin hakkına saygı gosteren bir barış anlaşması" onerisine yer verilen tasarıda, "Turkiye'nin bolgedeki istikrarı bozucu askeri mudahalelerinin sona erdirilmesi" istendi.
Federal parlamento, 1915 olaylarına da atıfta bulunarak, 9 Aralık'ın, "soykırım kurbanlarını anma gunu" olarak kabul edilmesini benimsedi.
Dışişleri Bakanlığı Sozcusu Hami Aksoy, Belcika Temsilciler Meclisi'nin kararına tepki gostererek, bunun, ne tarihi, ne hukuki, ne de sahadaki gerceklerle bağdaşmadığını acıkladı.
Aksoy, 1915 olaylarına atıfta bulunulan kararın da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başta olmak uzere, hukukun temel ilkelerine de aykırı olduğunu soyledi.
