TBMM Genel Kurulunda Sağlık, Cevre ve Şehircilik ile İcişleri Bakanlığının butceleriyle ilgili ve bağlı kuruluşların 2021 yılı butcelerinin goruşmeleri suruyor.
Butceler uzerinde CHP Grubu adına soz alan Antalya Milletvekili Cavit Arı, ulkedeki ekonomik krizin salgınla beraber başlamadığını soyledi. Arı, "Siz salgını bile fırsata cevirmeye, başarısızlığınızı buraya bağlamaya calışıyorsunuz. Ben size soyleyeyim, ulkeyi iyi yonetemiyorsunuz, ulkede ekonomik istikrar diye bir şey bırakmadınız, ulkede adalete guven bırakmadınız, huzur bırakmadınız." diye konuştu.

Kamu ozel iş birliği projelerinin ulkeye buyuk yuk getirdiğini one suren Arı, "Cocuklarımız dahi borc altına sokulmaktadır. Biz kesinlikle yatırıma karşı değiliz ama kazıklanmaya karşıyız, tuyu bitmemiş yetimin parasının buralara harcanmasına karşıyız." ifadelerini kullandı.
Otoyol ve koprulere 2017'den 2023 yılına kadar 71 milyar, şehir hastanelerine 78 milyar lira odeneceğini belirten Arı, "Sağlık Bakanı her ne kadar 'Genel butce kaynaklarıyla şehir hastaneleri yapmaya başladık.' dese de halen 5 tane kamu ozel iş birliğiyle yapılan hastane inşaatı devam etmekte. Bu yıl ilk yedi ayda 3 milyar odeme yapıldı, yıl sonuna kadar 5 milyar demek. Peki, bir kamu hastanesinin maliyeti 1,1 milyar. Bir yılda 5 kamu hastanesi maalesef buralara gitmiş durumda. Bu, nasıl bir sistemdir? Sağlık Bakanlığı kamu ozel iş birliğinden kısmen vazgecme sinyali vermiştir, diğer bakanlıklar da artık bunu gormeli ve bu durumdan vazgecmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, dunyanın ve Turkiye'nin birinci gundeminin pandemi olduğunu dile getirerek, boyle donemlerde en cok ilgi ceken kişinin Sağlık Bakanı olduğunu soyledi.
Tum toplumun Sağlık Bakanı'nı televizyonlarda ilgiyle izlediğini anlatan Bulut, "Ozellikle, pandemi vakalarının Turkiye'ye geldiği ilk donemlerde, Bakan'ın sempatik davranışları, hekim kimliği uzerinden bir ilgi vardı ancak pandemide sayılar artmaya başlayınca, kaos cıkmaya başlayınca, Sayın Bakan da bir anda o sempatik halinden tipik siyasetci haline dondu." iddiasında bulundu.
Bulut, halk sağlığı icin cabalayan ve bu konuda fedakarlık yapan sağlık emekcilerinin haklarının verilmesi gerektiğini belirterek, "Ozellikle sağlık teknisyenlerine ilişkin atamaları bir an once yapın." cağrısında bulundu.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, "Uzulerek ifade etmeliyim ki Sağlık Bakanlığımız ve dolayısıyla Turkiye Cumhuriyeti salgınla mucadelede sınıfta kalmıştır." goruşunu one surdu.
Uluslararası standartlara gore, rakamlar acısından Sağlık Bakanlığının başarılı olmadığını savunan Emir, olum sayılarının soylenenin kat kat ustunde olduğunu, Turkiye'nin olum sayısında dunyada neredeyse birinci olduğunu iddia etti. Emir, son acıklanan hasta sayılarıyla da Turkiye'nin dunyada dorduncu olduğunu dile getirerek, pandemi yonetiminin başarısız olduğunu ileri surdu.
Murat Emir, "Bir Bakanlık, pandemiyle mucadeleyi bırakıp rakamlarla mucadele eder mi? Algı yaratmaya calışır mı? Bir Sağlık Bakanı, kendisi başarılı olacak diye, Cumhurbaşkanı'na başarılı gorunecek diye vatandaşların sağlığı uzerinden kumar oynar mı? Elbette oynamaz. Sayın Bakan, bugun pandemi şu seviyedeyse, bu kadar yaygınsa, bu kadar olum oluyorsa ve vatandaşlarımız gecikmiş mucadele dolayısıyla işinden, aşından oluyorsa, yoksullukla baş etmek zorunda kalıyorsa, bunda sizin taksiratınız yok mu gercekten?" diye konuştu.
Şehir hastaneleri eleştirisi
CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, iktidarın, Sağlıkta Donuşum Programı'yla en onemli adımı şehir hastaneleriyle attığını ve şirketlere vatandaşların aldığı sağlık hizmeti uzerinden "doviz bazında para kazanma imkanı sağladığını" soyledi.
Bu nedenle, şehir hastanelerinin birer şirket hastanesi olduğunu one suren Şahin, "Bu hastaneler, gelecek nesillerin sağlık hakkı uzerine ipotek koyan, cocuklarımızın sağlık butcesini kısıtlayan modern bir somuru sistemi ve adeta gunumuzun kapitulasyonları niteliğindedir." dedi.
Şahin, şunları kaydetti:
"Oyle goruluyor ki Bakanlık, şehir hastanelerinin kamu-ozel iş birliği modeliyle işletilmesinin yanlış olduğunu bir olcude kabul etmiş oluyor ve 11 şehir hastanesini genel butceden yapacak. Şu anda, halen Turkiye'de 13'u hizmette, 5'i inşaat halinde olmak uzere toplam 18 tane kamu-ozel iş birliğiyle işletilecek şehir hastanesi var. Şu anda hizmette olan 13 şehir hastanesiyle 17 bin 509 yatak kazanmışız, 13 şehir hastanesini acarken 21 tane de kamu hastanesini kapattık. Toplam 11 bin 392 yatak vardı bu kamu hastanelerinde yani 13 şehir hastanesiyle elimizde net 6 bin 117 yatak kazandık. Bu 13 şehir hastanesi icin doviz bazında yuklu miktarda para oduyoruz. Merkez Bankasının 128 milyarlık rezervlerinin eridiği donemde dahi odemelere devam ettik ve 25 yıl boyunca devam edeceğiz. Şehir hastanelerinin hizmete girdiği ilk yıl 2017 Ekim ayından 2020 yılı Ekim ayına kadar gecen uc yıllık surede 15 milyar 587 milyon lira odemişiz. Bu odediğiniz uc yıllık kirayla 25 bin 978 tane devlet hastanesi yatağına sahip olabilirdik."
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, bugun itibarıyla resmi rakamlara gore en az 1 milyon 780 bin 673 kişiye koronavirus tanısı konulduğunu, en az 16 bin kişinin yaşamını yitirdiğini soyledi.
"Her gun yuzlerce can kaybediyoruz ve en acı olan tarafı da toplum olarak buna alışıyoruz, alıştırılıyoruz. Olumlere alışmak, kitlesel olumlerin de onunu acıyor. Bu olumcul hatayı yapmamalıyız." diyen Şeker, ilk resmi vakanın ilan edildiği 11 Mart tarihinden neredeyse iki hafta once "Sağlık Komisyonunu acil olarak toplayalım." dediklerini aktardı. Şeker, "O gunku Sağlık Komisyonu Başkanı, şu anda kendisi hasta, acil şifalar diliyorum, 'Dut pekmezi yersek hicbir şey olmaz.' demişti. Dut pekmezi yemesine rağmen maalesef Kovid-19 oldu." dedi.
"Kanal İstanbul bir emlak ve rant projesidir"
CHP İstanbul Milletvekili Gokan Zeybek, "Kanal İstanbul bir emlak ve rant projesidir." iddiasında bulundu.
Reel ucretlerin enflasyon karşısında eridiği, hane halkı borclarının son 20 yılda onlarca kat arttığı, işsizliğin giderek tırmandığı, pandemiyle ekonomik buhran yaşayan Turkiye'de Kanal İstanbul'un bedelinin "Cumhuriyet tarihinde hic gorulmediği kadar ağır olacağını" savunan Zeybek, "Dunyanın, tatlı su kaynaklarının uzerine titrediği, herkes icin sağlıklı ve ucuz gıdaya erişebilme konusunda yeni yontemler aradığı bir donemde, geri getirilemeyecek olan tarım, mera, sulak alanlarımız ve orman alanlarımız uzerinden hafriyat kamyonlarınızı gecireceksiniz." diye konuştu.
Kanal İstanbul Projesi'nin "iktidarın ideolojik olarak cıkmaza girdiğinin temel bir gostergesi" olduğunu one suren Zeybek, "Bilimsel calışmalar onumuzdeki 30 yıl icinde 7 ve uzeri buyuklukteki bir deprem olma olasılığını yuzde 65 gosteriyor. Her gecen yıl bu risk daha da artmaktadır. Kanal İstanbul icin tuketilecek kaynaklarla İstanbul depremine ilişkin yıkım ve can kaybı riskleri buyuk olcude azaltılarak İstanbul, depreme karşı guvenli bir kent kimliğine kavuşturulabilir. Kanal İstanbul Projesi icin verilen finansman rakamlarıyla bile İstanbul'da en az 1,5 milyon konutun depreme karşı yenilenmesi mumkundur." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, sunumlarda bakanlıklar ve kurumlara ait milyarlık butcelerin listesinin olduğunu ancak "kurumların kendisinin olmadığını" soyledi.
Baltacı, şoyle devam etti:
"Orneğin, 77 milyarlık butcesi olan Sağlık Bakanlığı gercekten olsaydı, yurttaşlarımız bizi her gun yoğun bakımda yer bulamadığı icin aramak zorunda kalmazdı. Orneğin, hekimi, hemşiresi, sağlık calışanı bitmiş, tukenmişken binlerce hemşire, sağlık memuru, tekniker, teknisyen atama beklemezdi. Sayın Bakan, marifet sağlık calışanlarını alkışlamak değil, marifet Kovid'i meslek hastalığı olarak tanımak. Marifet Kovid'den olen meslektaşlarını anmak isteyenlerin onune barikat ormek değil, saygı duymaktır.
14 milyara yakın butcesi olan bir Adalet Bakanlığı gercekten olsaydı talimatla değil, hukukla karar veren mahkemeler olsaydı ve 10 milyardan fazla butcesi olan bir İcişleri Bakanlığı gercekten olsaydı, Ankara Cubuk'ta bu ulkenin ana muhalefet partisi liderine linc girişiminde bulunanlar ellerini kollarını sallayarak sokakta gezemezdi. Bu linc girişimi Soma'daki, Ermenek'teki madencilerin yuruyuşu kadar sizi rahatsız etmedi. Sayın Bakan, marifet, inek hırsızı Osman Sarıgun'un saflarında durmak değil, marifet, alay komutanının karşısında 'Sizden korkmuyoruz.' demektir.
Sayın Bakan, pandemi doneminde kimse ac kalmasın diye, kimse acıkta kalmasın diye belediyelerin topladığı bağışlar, belediyelerin actığı imalathaneler sizi rahatsız etti de Melih Gokcek'in dinozorlara verdiği 750 milyon dolar sizi rahatsız etmedi. Marifet, Ankara Buyukşehir Belediye Başkanlığının suc duyurusunda bulunduğu 3 milyarlık yolsuzluğun hesabını sormaktır.
Marifet, imar affından 25 milyar para toplamak değil, marifet, koprunun altında yatan bir tek evsiz bırakmamaktır. Sayın Bakan, mesele kanal değil, mesele İstanbul, mesele millet bahcelerinde yuvarlanmak değil. Butceniz var ama kendiniz yoksunuz, bu ulkenin vicdanında yoksunuz, bu ulkenin geleceğinde yoksunuz, 2023'te yoksunuz."
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ahmet Alp Ozden