
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selcuk, yuz yuze eğitime ilişkin, "4 Ocak bizim icin umut vadeden, iyimser bir tahmin. Sonrasında ara tatil donemi geliyor, sonrasında ikinci donem gelecek. Bunların hepsini, her şekilde değişikliği dikkate alarak duşunuyoruz." dedi.
Selcuk, AHaber canlı yayınında, acıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
2019 Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) Turkiye sonuclarına değinen Bakan Selcuk, TIMSS'in mufredat, matematik ve fen ağırlıklı yaklaşım sergilediğini anlattı.
Turkiye'nin, matematik ve fen alanında, TIMSS uygulamalarında sabit başarı olcusu olarak kabul edilen olcek orta noktasının, 500 puanın uzerine ilk kez cıktığına işaret eden Selcuk, bu sonucu "sıcrama" olarak nitelendirdi.
Sonuclarla ilgili tahmin yaptığında bircok kişinin "olmaz oyle bir şey" dediğini aktaran Selcuk, bu sonuca ulaşmanın kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi, emeği gecenlere teşekkur etti. Bakan Ziya Selcuk, şoyle konuştu:
"Turkiye'nin eğitim sisteminin uluslararası duzeyde ivme kazanmış olması mutluluk verici durum. Turkiye eğer azmederse daha iyisine muktedirdir, daha iyisi de olacak. Bununla ilgili calışmaları sistematik bicimde yurutuyoruz. Bizim 4. sınıfta fen alanına baktığımızda 2015'te 483 olan ortalama puanımız 43 puan artarak 526'ya cıkıyor. Ciddi bir artış bu. Bunu gectiğimiz yıllarla ve başka ulkelerin yukseliş sıralamasıyla karşılaştırdığımızda, ne kadar buyuk sıcrama olduğu gorulecek. 47 ulke arasında 35'inci sıradayken 2019 yılında 58 ulke arasında 19'uncu sıraya yukseliyoruz. Bu ciddi yukseliş. Bunu surdurulebilir kılmak icin ciddi calışmalara ihtiyac var."
Okuduğunu anlamanın onemli olduğunun altını cizen Selcuk, okuduğunu anlama yetkinliğinin artırılmasının hedeflendiğini, Turkcede "dinleme, okuma, konuşma, yazma" alanlarındaki dort dil becerisine dayalı eğitim sisteminin alt yapısını kurduklarını kaydetti.
"Spesifik calışmalar yaptık"
"TIMSS sınavı nedir, neyi olcer, bunun mufredattaki karşılığı nedir, olcme değerlendirme mantalitesinin ne olduğuna" yonelik cok spesifik calışmalar yaptıklarını belirten Selcuk, şunları soyledi:
"Bu araştırmanın orneklemini uluslararası kuruluş belirliyor. Orneklemi secen de onlar. Onların belirli algoritmaları var. Bu cercevede de bizim LGS'ye yonelik olarak, mufredata yonelik olarak akıl yurutmeyi one cıkaran, eleştirel duşunme sureclerini one cıkaran, okuduğunu anlamayı one cıkaran yaklaşımımız, oğretmenlere yonelik salgın doneminde uzaktan eğitimle yaptığımız calışmalar, EBA'da yaptığımız calışmalar, soru destek paketleri, butun bunlar adım adım iyileştirmeyi sağlıyor."
Milli Eğitim Bakanlığının raporlarında eğitimdeki eksikliklere de yer verildiğini belirten Selcuk, "Tabii ki var eksiğimiz, tabii ki daha cok calışmamız lazım. Ama elbette iyiye iyi, olumsuza olumsuz demek, gelişmeye acık yonlerimizi de konuşmak zorundayız. Ama her şeye kotu denilirse, umudu tamamen yitirirsek o zaman yol alamayız." değerlendirmesinde bulundu.
"Kırk kere olcup, bir kere biciyoruz"
LGS ve YKS sınavlarında tum mufredattan sorumlu olup olunmayacağına ilişkin soru uzerine Selcuk, sozlerini şoyle surdurdu:
"Biz makro politikalara baktığımızda sadece bugune bakarak kararlar alamayız. Bu kararları alırken, bizim buyuk bir bilimsel heyetimiz var. Ayrıca il mudurlerimiz ve Milli Eğitim Bakanlığımızda calışan oğretmenlerimizin goruşleri var. Kırk kere olcup, bir kere biciyoruz. Eğitim sisteminin uzun vadeli, orta vadeli hedeflerini dikkate alarak kararlar veriyorlar. Biz bunu şahsi olarak masa başında veremeyiz. Yetkimiz olsa bile hakkımız yok. Cunku bu milletin geleceği ile ilgili bir konu."
Selcuk, salgın doneminde yapılacak sınavlarla ilgili farklı yaklaşım sergileyeceklerine dikkati cekerek, şoyle devam etti:
"Son sınıfta universite sınavına girecek cocuklar, zaten hep rapor alıp evde kalmayı tercih eden cocuklarımızdı. Ama bu sene oğretmenlerle buluşma konusunda biraz sıkıntımız var. Kaynak konusunda akademik destek yazılımı ile ve televizyonlardaki hafta sonundaki konu anlatımları, soru cozumleri her konu işleniyor televizyonda. Orada işlenmeyen hicbir konu yok ki sınavda sorulacak olsun. Biz onumuzdeki sureci de bilmiyoruz. Ocakta, martta, nisanda ne olacak? Biz mevcut duruma gore heyetimizle karar bir aldık. Bu karar orta vadede, uzun vadede Turk eğitim sisteminin buyuk bir soruna girmesini engellemeyi planlayan bir şey bu. Şu anda tum mufredattan sorumluyuz ama olağanustu durumlar olur, başka surecler yaşanır... Biz her zaman olduğu gibi esnek davranmak durumundayız."
Yuz yuze eğitim
Bakan Selcuk, yeni tip koronavirus (Kovid-19) nedeniyle ertelenen yuz yuze eğitimin 4 Ocak'ta başlayıp başlamayacağının sorulması uzerine, salgının bir duşuş eğilimine girdiğini, bunun yeterli olmadığını soyledi.
Salgının durumunu her gun takip ettiklerini ifade eden Selcuk, tum oğrenci, oğretmen ve ailelerinin temaslı ya da pozitif durumlarını gunluk izlediklerini anlattı.
Selcuk, Sağlık Bakanlığı ve Koronavirus Bilim Kuruluyla istişarelerde bulunduklarını, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yla da bugun bir goruşme yaptığını belirtti.
Aşı değişkeninin, salgının seyrindeki duşmenin, umut verici olduğuna işaret eden Selcuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki tum kabine toplantılarında da konunun ele alındığını bildirdi.
Bakan Selcuk, acıklamalarını şoyle surdurdu:
"4 Ocak bizim icin umut vadeden, iyimser bir tahmin. Sonrasında ara tatil donemi geliyor, sonrasında ikinci donem gelecek. Bunların hepsini, her şekilde değişikliği dikkate alarak duşunuyoruz. Tarihlerde değişiklik yapmak, acılışta, kapanışta, tatillerde vesaire. Biz son derece esnek bir yapıyla gitmeyi zaruri buluyoruz. Onumuzdeki surecte de salgının seyri duştuğunde gerekeni yapacağız."
"Riski gorduğum anda en yuksek seviyede freni yapıyorum"
"Yarın okul acılsın denirse, biz her şeye hazırız." diyen Selcuk, surecin oğretmen ve oğrencileri riske atacak durumu beraberinde getirmemesi gerektiğine dikkati cekti. Ziya Selcuk, şunları kaydetti:
"Risk varsa biz orada yokuz, geri duruyoruz. Cozum varsa hemen ileri atılıyoruz, asla geri durmuyoruz. Sistemi cok daha iyi yurutebilelim diye yuz yuze eğitime gecmeyi arzu ediyoruz ama ne kadar isteğim, arzum olursa olsun riski gorduğum anda da en yuksek seviyede freni ben yapıyorum. Bu konularda bilim insanlarıyla surekli istişaredeyim."
Kaynak: Anadolu Ajansı / Buket Guven