Sosyal beceriler, bireylerin bulundukları sosyal ortam ile uyum sağlayabilmelerini, toplum icerisinde kendilerine yer edinebilmelerini ve kişilerarası sağlıklı iletişim kurabilmelerini sağlayan tutum, davranış ve duyguların tamamı icin kullanılan bir tanım.
Cocukların bu sosyal becerileri kazanmaları ve hayatılarına doğru şekilde entegre edebilmeleri icin en kritik nokta ise doğru rol modeller eşliğinde doğru zamanda oğrenmeleri. Burada da tabii ki ebeveynlerin ciddi sorumlulukları bulunuyor. Ebeveynler, cocuklarında sosyal becerilerin sağlıklı şekilde gelişmesini istiyorlarsa, mutlaka her bir sosyal beceriye dair iyi birer rol model olmaları gerekiyor.

2014'te pek cok akademisyenin de katılımı ile yapılan Okul Oncesi Eğitimde Sosyal Beceri Destek Projesi (OSBEP) araştırması kapsamında hazırlanan bir rehber bulunuyor. Cocukların sosyal becerilerine yonelik yapılan calışmalar sonucunda sosyal beceriler dort ana başlık icerisinde değerlendiriliyor.
[h=2]Cocukların kazanması gereken sosyal beceriler:[/h] Başlangıc Becerileri Akademik Destek Becerileri Arkadaşlık Becerileri Duygularını Yonetme Becerileri [h=3]1. Başlangıc becerileri[/h]
Başlangıc becerileri olarak genel bir başlık altında toplanan sosyal beceriler, genellikle cocukların temel iletişim becerilerini geliştirmelerine yonelik maddelerden oluşuyor. Başkalarıyla tanışabilme, kendini tanıtabilme, karşısındakini dinleyebilme, ozur dileyebilme, teşekkur edebilme ve yardım isteyebilme gibi kritik ve hayatın her anında karşılaştığımız durumlar, başlangıc becerileri ile kazanılan davranışlar arasında yer alıyor.
Bu noktada ebeveynlerin yalnızca cocukları ile kurdukları birebir iletişim değil, kendi aralarında kurdukları iletişim ve cocuğun şahit olduğu, yakın cevreleri ile iletişimleri de son derece onemli. Cocuklar, tum bu iletişim sureclerini surekli gozlemleyerek ebeveynlerini ornek alıyor ve iletişimini bu orneklerden oğrendiklerine gore şekillendiriyor.

Aynı zamanda artık cocukların iletişim şekilleri, ebeveynlerinin alışık oldukları sosyal ortamlardan ve iletişim şekillerinden farklı gelişiyor. Sosyal medya uzerinden kurulan ve gorece daha yuzeysel olan iletişimin yanında, pandemi sonrası azalan sosyalleşme ile birlikte artık cocuklar gunlerinin coğunu akranları ile değil ebeveynleri ile geciriyorlar. Sosyal medya kullanım yaşı ise surekli olarak duşuyor. Ebeveynlerin bu noktada cocuklarının sosyal medya kullanımını denetleyerek, iletişim becerilerinin gelişimini destekleyecek noktalara onları yonlendirmeleri gerekiyor.
[h=3]2. Akademik destek becerileri[/h]
Cocukların bilgi edinmek istedikleri konularda soru sorabilme, kendisine yoneltilen sorulara cevap verebilme, karşılaştığı sorunlara alternatif cozumler uretebilme, amaca ulaşmak icin caba gosterme, yapıcı eleştiri yapabilme, kendisine yapılan eleştirilere acık olabilme, başladığı bir etkinliğin sonunu getirebilme ve kendini bir etkinlik ile meşgul edebilme gibi oğrenmeye dayalı becerilerinin tamamı, akademik destek becerileri başlığı altında toplanıyor.
Akademik destek becerilerinin kazanılması ile cocuklar, bilgi edinme ve edindiği bilgiyi sorgulayarak paylaşabilme yeteneğine sahip olur. Aynı zamanda sorumluluk alma ve alınan sorumlulukları yerine getirebilme, problemler icin cozum uretebilme konularında da yeterlilik gosterebilmesi icin cocukların erken donemde bu becerileri kazanması gerekir.

Bu noktada ebeveynler, cocuklarını sorular sormaya teşvik etmeli, sorduğu sorulara onun anlayabileceği şekilde cevap vermeliler. Aynı zamanda ozellikle başladığı etkinliğin sonunu getirmekte zorlanan ya da aldığı sorumluluğu tam anlamıyla yerine getirmeyen cocuklarla, bu davranışlarının olumsuz sonucları uzerine nazikce konuşulmalı, doğru olan pozitif bir dil ile anlatılmalı. Bu tur pozitif adımlar, cocuklar icin oğretici nitelikte olarak değerlendiriliyor.
[h=3]3. Arkadaşlık becerileri[/h]
Arkadaşlık becerileri, cocukların akranları ile duzgun iletişim kurabilmeleri ve sosyalleşebilmeleri acısından oldukca onemli. Empati yeteneğinin gelişmesini ve iletişiminin guclenmesini sağlayan bu beceriler arasında; arkadaşlarının duygularını anlayabilme ve onların duygularına uygun tepkiler geliştirebilme, arkadaşları ile işbirliği yapabilme, paylaşmayı oğrenme, başkalarının haklarını koruyabilme, ihtiyac duyan insanlara yardım etmeyi onerebilme, oyun oynarken kurallara uygun hareket etme ve oyunun sonucunu kabul edebilme gibi beceriler yer alıyor.
Bu becerilerin kazanılması ile birlikte cocuklar, girdikleri sosyal ortamlarda nasıl hareket edeceklerini oğreniyor, sağlıklı iletişimin temellerini oluşturan kuralları benimsemiş oluyor ve empati gerektiren durumlar ile ilgili tecrube kazanıyor.

Psychological Science dergisinde yayınlanan bir makaleye gore cocuklar, ozellikle soz konusu paylaşmak olduklarında, ortalama 7-8 yaşlarına kadar daha isteksiz ve bencilce davranabiliyor. Cunku paylaşmanın, onların hazzını bolerek azaltacağına dair bir duşunce geliştiriyorlar. 7-8 yaşından itibaren ise bu duşunce yapısı değişmeye ve adil olma duşuncesi zihinlerine yerleşmeye başlıyor. Bu da paylaşımın artmasını sağlıyor.
Cocuklarda arkadaşlık becerilerinin temelini oluşturan davranışın empati ve paylaşma temelli olduğunu biliyoruz. Bu becerileri geliştirmenin yolu da her ikisini de besleyecek bir iletişim dili secmekten geciyor. ‘Eğer oyuncağını arkadaşınla paylaşırsan eminim o da cok mutlu olacaktır.’ gibi olumlayıcı ifadelerle yaptığının hem iyi bir şey olduğunu hem de mutlu eden bir davranış olacağını hissettirmek, cocuklarda hem empati yeteneğini hem de paylaşma gudusunu besler.
[h=3]4. Duygularını yonetme becerileri[/h]
Cocuk gelişimi soz konusu olduğunda, hic şuphesiz en onemli noktalardan biri de cocukların kendi duygu durumları ile başa cıkma ve kendi duygularını yonetebilme becerileri. Bu başlık altında, sevinc, uzuntu korku, kızgınlık gibi duygularını ifade edebilme, duygularını başkalarını rahatsız etmeden ifade edebilme, davranışlarındaki hatalarıyla baş edebilme, hayır diyebilme, hayır cevabını kabul etme, hoşlanmadığı bir duruma tepki vermeden once duşunebilme gibi sosyal beceriler yer alıyor.
Bu beceriler sayesinde cocuklar hem kendi duygu durumlarıyla baş edebilmeyi hem de duygu, durum ve davranışlarının sonucu olarak oluşan durumlarda sorumluluk alabilmeyi oğreniyor. Okul oncesi donemde edinilen bu beceriler sayesinde cocuklar girdikleri yeni sosyal cevrede, orneğin okulda ya da oyun gruplarında, cok daha ozguvenli ve sağlıklı bir iletişim kurabiliyor.

Cocukların tum bu sozu gecen sosyal becerileri kazanmaları, gelecekte sağlıklı iletişim kurabilen, problem cozebilen ve sorumluluk alabilen birer yetişkin olmaları acısından oldukca onemli. Ancak tum bu beceriler, yalnızca ebeveynlerle kurulan iletişim ile kazanılmıyor. Bu sebeple, cocuklara kendi alanlarını yaratmaları konusunda izin verilmesi ve akranları ile olabildiğince sık iletişim kurmalarının sağlanması da son derece kritik.
Bu sebeple, oncelikli olarak her cocuğa kişisel alanını ve diğer insanların kişisel alanlarına saygı duymayı oğretmek, iyi bir başlangıc olacaktır.