
Gli 2004'un nisan ayında, Ayasofya Muzesi'nde bekci kulubelerinin hemen yanında doğdu. Annesi Sofiya, kız kardeşi Kızım ve erkek kardeşi Pati onun ailesiydi. İsmi Gri'ymiş ilk başta. R harfinin L'ye donuşmesi turistler onu şirin şirin severken olmuş. Muzenin mudur yardımcısı olan ve son nefesine kadar her zaman Gli ve ailesinin yanında duran Defne Tekay Bali'nin masasının altında buyumuşler. Anne kısırlaşmaya gittiği belediye barınağından ne yazık ki geri gelmemiş. Gli kısırlaşma ameliyatından once Defne Hanım'ın deyimiyle "Caferağa Mahallesi'nin en bıckın delikanlısı" Karaoğlan'la bir aşk yaşamış ve bir kızı olmuş. Maalesef elim bir kaza kızını kendisinden almış. Kız kardeş Kızım ise tek seferde 7 bebek sahibi oluvermiş.
BAŞKAN OBAMA GUZELLİĞİNE DAYANAMADI
"Kız kardeşi Kızım, Gli'ye cok benzerdi, bazen biz bile karıştırırdık. Dikkatle bakmamız gerekirdi. Gli'nin şaşı olması onun ayırt edici farkıydı" diyor rehber Yudum Karakulakyan. Gli'nin hikayesiniyse şoyle anlatıyor: "2009'daki İstanbul ziyareti sırasında ABD'nin eski başkanı Barack Obama, Ayasofya'nın tarihini ilgiyle dinlerken gozu Gli'ye takılıyor. Asil duruşuna dayanamayıp bir guzel okşayıp seviyor. Gazeteciler de haklı olarak bu şahane goruntuyu hemen dunyaya geciyor..."
Herkes Gli'yi tanıyor ama daha fazlası da var. Turizm elcimiz Gli'nin destekcilerini de anmak lazım. Defne Tekay Bali, Gli'nin manevi annesi. Maması, aşısı, donem donem tedavileri... Son yolculuğuna kadar onunla ilgilendi. Rehber Umut Bahceci ve Ozlem Kabasakal da Tekay'a yardımcı olan isimler. Gli'nin sosyal medya hesapları da bu isimlerce kuruldu. Sadece Instagram'daki takipci sayısı 130 bini gecmiş durumda. Gli'yi onu tanıyanlardan dinledik...
10 YILDA KURAMAYACAĞIMIZ BAĞI 10 SANİYEDE KURARDI
Yudum Karakulakyan, rehber
Dunyanın her yerinde, bircok tarihi mekanla ismi butunleşen sadık dostlarımızın bahsini duyarız. Bu insan dostu canlar sayesinde unlenmiş yerler, hatta heykeli dikilenler dahi var. Bizim kahramanımız, imparatorluklara başkentlik yapmış İstanbul'un kalbi Ayasofya'da yaşayan ve gectiğimiz gunlerde olen tekir kedimiz Gli...
Sobaya yanaşır gibi yanaşırdı...
Gli, 'kutsal bilgelik mabedi'nin adeta koruyucu meleğiydi. Mihrabın ya da minberin onunde huzur icinde otururdu. Sanki onun icin gelmiş turistlere, onunde eğildikleri zaman başını hafifce yukselterek asalet pozunu verirdi. Turistler de poz verirken yanına sığmak icin şekilden şekle girerdi. Son yıllarda oyle herkesle fotoğraf cektirmemeye başladı. Turistler onu bir koşede kıstırıp fotoğraf cekmek icin uğraşırken bizimki onların giremediği yerlerde dinlenmeye cekilirdi. Kışın en favori noktası 'Meryem Ana ve Cocuk İsa Peygamber' mozaiğini aydınlatan spotların onuydu. Sobaya yanaşır gibi yanaşırlardı kız kardeşiyle.
Ayasofya'ya ayak basan her turist ondan bir hatıra edinmek istiyordu.
Biz de yanımızda diyetini bozmayacak yiyecekler taşırdık. Bazen de oğle yemeğimizin minik bir kısmını... Ac değildi ama bağlılığımızı gosterirdik biz. Boylece tanıdığı rehberler seslenince tepki verir, canta acılma sesi duyunca hemen yanı başımızda bitiverirdi. Bu durumlarda ona ulaşamayan butun turistler etrafımızı sarar, Gli'yi sever, fotoğraf cekerdi. Kedi dediğin sıkılır. Gli oyle değildi. Patırtıya alışıktı. Bizim insanlarla 10 yılda kuramayacağımız bağı 10 saniyede kuruverirdi. Ayasofya'da yerlerde yuvarlanan, şekilden şekle giren insanlar gorursek bilirdik ki Gli poz veriyor. Bazen boş gunlerimde sırf Gli'yi sevmeye giderdim.
Gli'nin aramızdan ayrıldığını 7 Kasım'da İstanbul Valisi Ali Yerlikaya duyurdu.
BUTUN KARİZMAMI YERLE BİR EDERDİ
Saffet Emre Tonguc, rehber, Hurriyet Seyahat yazarı
Ayasofya'da yaptığımız akşam turlarında daha yakından tanıma şansım oldu onu. Bir sahne yıldızı gibi tam zamanında iceri girip butun ilgiyi uzerine toplamasına hayran kaldım hep.
Genellikle şoyle olurdu: Ben peşimde insanlarla girer, tam İmparatorluk Kapısı'nda durup buradaki mozaikleri anlatırken Gli iceriden cıkıp gelir ve benim butun karizmamı yerle bir ederdi. Herkes fotoğraf makinelerine sarılıp onun pozlarını yakalamaya calışırdı. Sonra da tur boyunca bize eşlik ederdi.
Sevdiği diğer noktaysa Bizans imparatorlarının tac giydiği yer olan omphalion'du. Burayı anlatırken, tac giyen bir Bizans imparatoru edasıyla tam ortaya gecip uzanır ve pozlarına devam ederdi. Her turumda ona dair yuzumu gulumseten anılarım var hafızamda. Hatta onu anlatırken 'Ayasofya'da farelerin barınamamasının sebebidir' diye espri yapardım.
Ayasofya'yı gezen herkes gibi unluler de Gli'yle poz vermek isterdi. En son Michael Douglas ve Catherine Zeta-Jones ile gittiğimde burası benim sahnem der gibi başroldeydi. Donemin ABD Başkanı Barack Obama ve İstanbul'u gezdirdiğim ABD'nin ilk kadın Dışişleri Bakanı Madeleine Albright ile paylaştığı karelerde Gli, Ayasofya'nın iyi niyet elcisi gibiydi.
Bugun bircok sosyal medya fenomenini kıskandıracak sayıda takipcisi olan @HaGiasophiacat Instagram hesabında vefat haberinin ilan edildiği iletinin altına 10 bine yakın taziye mesajı geldi. Hepimiz seni cok sevdik Gli… Işıklar icinde uyu!
KISA KISA
Gec bulduk, tez yitirmeyelim
Biliminsanları, Myanmar ormanlarında yeni bir primat turu keşfetti. Ancak ne yazık ki bu sevimli canlıyı kaybetmek uzereyiz. Londra Doğa Tarihi Muzesi'nin calışmasına gore Popa langur adı verilen; uzun kuyruklu, gozlerinin cevresinde halkalar ve başının ustunde bir tuy tepesi olan bu maymundan yeryuzunde yalnızca 200-260 tane kaldı.
Gelecekte en buyuk sorun su olacak
Doğal Hayatı Koruma Orgutu (WWF) tarafından yapılan araştırmaya gore dunya nufusunun onemli bir kısmı iklim değişikliği nedeniyle gelecekte sel, susuzluk veya kotu su kalitesinden etkilenecek. Uzmanların tespitlerine gore halen dunyanın dort bir yanındaki insanların yaklaşık yuzde 17'si bu olumsuz koşullardan etkileniyor. Gelecekte su sorunundan yoğun olarak etkilenecek bolgeler arasında Guney Asya, Ortadoğu, Guney Amerika ve Afrika'nın yanı sıra Pekin, İstanbul ve Rio de Janeiro gibi kalabalık metropollerin de adı sayılıyor.
Dikkuyruklar mercek altında
Simurg Kuş Yuvası Derneği'nin Fransa Buyukelciliği ve Turkiye Fransız Kultur Merkezi tarafından desteklenen araştırması 15 Kasım'da başlıyor. Bu araştırmayla Mogan Golu'nde nesli tehlike altındaki dikkuyruk populasyonu mercek altına alınacak. Edinilen bilgiler doğrultusunda koruma calışmalarına yon vermeyi hedefleyen proje, genc araştırmacılar yetiştirmek de istiyor.
Kaynak: Hurriyet