
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu, "Sayın Elvan'ın başarılı olmasını isteriz. 'Fiyat istikrarını sağlayacağız' diyorlar, inşallah sağlarlar. 'Ekonomideki dengeler yerine oturacak' diyor, inşallah oturur. Ekonomideki dengelerin yerine oturması, Turkiye'nin gercekten de bu ekonomik buhrandan cıkması icin CHP olarak bize duşen gorev varsa o gorevi yapmaya hazır olduğumuzu da ifade edeyim." dedi.
Kılıcdaroğlu, CHP Ekonomi Masası'nın Hilton Garden Inn Ankara Gimat Oteli'nde gercekleştirilen değerlendirme toplantısına katıldı, soruları yanıtladı.
Ekonomik Sosyal Konseyin kararnameyle kurulduğunu, daha sonra kuruluşun kanuna donuştuğunu ve anayasal kurum olduğunu belirten Kılıcdaroğlu, konseyin onemine değindi. Kılıcdaroğlu, 2018'in Mart ayından itibaren Ekonomik Sosyal Konseyi toplanmasını istediğini dile getirerek "Biz ne yapacağız? Suratli bir şekilde Ekonomik Sosyal Konseyi oluşturacağız." ifadelerini kullandı.
Ekonomik Sosyal Konseyde ulkenin geleceğinin planlanacağını, esnafın, sanayicinin, işcinin de sıkıntılarını dile getirebileceğini aktaran Kılıcdaroğlu, Ekonomik Sosyal Konseyin sorunları sağlıklı saptamak acısından en temel kurumlardan biri olacağını soyledi.
Politikanın gudumune gecen bağımsız kurumlar olduğunun ifade edilmesi uzerine Kılıcdaroğlu, "İşin ozu liyakat. Bu kurumlara yapılacak atamaların da gidecek kişilerin de kendi konularının, alanlarının uzmanı olması lazım. Liyakat dediğimizde boyle bir kulturun oluşması lazım. Şu anda boyle bir kultur de oluşmadı, liyakatli atamalar da yapılmadı." diye konuştu.
"İktidara geldiğinizde AKP'ye biat eden burokrasiyle karşılayacaksınız. Mudahaleniz ne olacaktır?" sorusuna karşılık Kılıcdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Burokrasi su gibidir, icinde bulunduğu tasın şeklini suratli bir şekilde alır. Dolayısıyla biz onları bağımsız bıraktığımızda ve kendi gorevlerinizi yapacaksınız dediğimizde kendi gorevlerini yapacaklardır. Sıcak siyaset mudahale etmeyecektir oraya, buna izin asla vermeyeceğiz. Halk icin, ekonomi icin doğrusu neyse onun kararını vereceklerdir. 18 yıllık bir surecin Turkiye'ye getirdiği bu noktadan epeyi şikayet ediyoruz. Yani sonunda sokaktaki vatandaş da şikayet ediyor. Bu kurumlar bağımsız calıştıkları zaman ne icin calışıyorlar, sokaktaki insan rahat etsin diye calışıyorlar. Politikacının kendi cıkarları icin yaptığı mudahaleye karşı direneceklerdir. Dolayısıyla biz bunlara her turlu guveni de bir şekliyle vereceğiz. Yani yasaların değişmesi ve bu guvenin onlara yasal anlamda da verilmesi gerekiyor."
"Turkiye maraton koşmak zorunda"
Turkiye'de sanayide, tarımda, turizmde fırsatların neler olduğuna ilişkin bir soru uzerine Kılıcdaroğlu, Hollanda'nın Konya'dan kucuk bir ulke olduğunu, yıllık tarım urunu ihracatının 180 milyar doların ustunde olduğunu soyledi. Turkiye'nin ise tarım urunu ihracatının 20 milyar doları aşmadığına dikkati ceken Kılıcdaroğlu, bunun nedenini ve sorumlusunun kim olduğunu sordu. Kılıcdaroğlu, "Halka ya da ciftciye bu olanağı sağlayamayanlar kim? Bunu butun ciftcilerin oturup duşunmesi lazım." dedi.
Esnafın ekonomik durumuna ilişkin bir soru uzerine ise Kılıcdaroğlu, "CHP'nin iktidarında AVM'ler haftanın bir gunu kesinlikle kapalı olacaktır. O gun insanlar ihtiyaclarını gidip esnaftan alacaklardır. Boylece AVM'lerde calışan işcinin de bir gun tatil yapma hakkı cıkacaktır ortaya. Yani bir taşla iki kuş vuracağız. Hem esnaf kazanacak hem AVM'de calışan, ustelik 8 saatten cok daha fazla calışan gencecik, fidan gibi cocuklarımız da tatil yapacaklardır." acıklamasında bulundu.
Surdurulebilir buyumeye ilişkin bir soruya karşılık Kılıcdaroğlu, ekonominin sağlıklı ve surekli izlenmesi gerektiğini, planlama orgutunun varlığının ve bağımsız kurumların varlığının da buna bağlı olduğunu kaydetti.
Ekonominin ilgili kurumlarca denetlenmesi gerektiğini, ekonomide ısınma olduğu zaman kaynağının bulunarak ısınmanın, hararetin indirilmesi gerektiğini anlatan Kılıcdaroğlu, sihirli sozcuğun "istikrar" olduğunu belirtti. Kılıcdaroğlu, "Turkiye 100 metrelik bir koşu icin calışmıyor. 100 metreyi koşarsınız, Turkiye maraton koşmak zorunda. Dolayısıyla maratonu da tamamlamak zorunda. Yani mucadeleyi verirken nefesini, sağlık durumunu her şeyini bu maratona gore hazırlayacak." dedi.
Turkiye'nin buyume konusundan kendi cıkarlarına oncelik vermek zorunda olduğunu vurgulayan Kılıcdaroğlu, "En ucuz kaynak nereden bulabiliyorsam o kaynağı alırım. İngiltere'deki tefecilere gidip de dolar bazında yuzde 6-7-8 faizle para alacağıma cok daha duşuk bir yerden alabiliyorsam alırım." diye konuştu.
Turkiye'de kaynak olduğunu, bankalardaki mevduatın yuzde 52'sinin dolar olduğunu belirten Kılıcdaroğlu, şoyle konuştu:
"Siz Amerikan hukumetine ya da Amerikan ekonomisine sıfır faizli kredi acmışsınız. Alıyorsunuz doları kendi bankanıza koyuyorsunuz. Uretim? Uretim yok. Nicin? 'Onumu goremiyorum' diyor sanayici. 'Nasıl yatırım yapacağım' diyor. Siz eğer istikrarı sağlıyorsanız oyle IMF imiş, bunlardan tamamen kurtulmanız lazım. Gucumuze inanmalıyız once. Turkiye guclu bir ulke aslında."
Kılıcdaroğlu, Turkiye'de buyumenin onundeki en temel engelin kapasitesi olmayan, geleceği planlayamayan siyasi iktidar olduğunu kaydetti.
Devletin en onemli kurumlarının, Devlet Planlama Teşkilatı, Maliye Teftiş Kurulu, Hesap Uzmanları Kurulu gibi universitelerin en parlak oğrencilerinin alınıp yetiştirildiği bu kurumların kapatıldığını ifade eden Kılıcdaroğlu, Merkez Bankası Başkanının, atanan Hazine Maliye Bakanının bu kurumlardan geldiğini dile getirdi. Kılıcdaroğlu, sozlerini şoyle surdurdu:
"Oturup duşunmeleri lazım, başka insan bulamıyorlar. Ama siz bu kurumları kapattınız. Liyakat niye diyoruz, bunun icin diyoruz. En yetenekli insanı alacaksınız kamuda yetişecek, yukselecek belli yerlere gelecek. Siz 'Ben devletim' derseniz her şeyi kaybedersiniz. Ama 'Biz devletiz' dediğiniz zaman kucakladığınız zaman, birlikte hareket ettiğiniz zaman efendim 'IMF bunu dermiş, oburu bunu dermiş, falan yer bunu dermiş' bunlardan tamamen kurtulmamız lazım. Kurtulacak Turkiye, kesinlikle inanıyorum. Orneğin Sayın Erdoğan diyor ki 'IMF'ye asla gitmeyeceğiz.' Guzel. O zaman niye paramız orada duruyor? Milyar dolarımız duruyor orada. Al parayı kardeşim. Cık IMF'den. 'Hayır oradan cıkmam.' Niye cıkmıyorsun? Bu da kendi icinde bir celişki. Bunu soylediğimiz zaman da 'Vay işte gordun mu CHP diyor ki IMF'ye gidin.' Oyle bir şey demedik biz. Tam tersine gitmeyeceksen IMF ile ilişkilerini keseceksen benim milyar dolarlarım niye orada dursun? Ceker getiririm, Merkez Bankası'na koyarım. Yabancı ulkeden dolar getirip Merkez Bankası'na koyuyoruz, ustelik taksit bu, daha doğrusu kredi, daha doğrusu emanet para. Bizim orada paramız var. Getir, emanet paradan vazgec, cık dunyaya de ki, 'Ben IMF'den cıktım, paramı da aldım getirdim Merkez Bankası'na koydum. 'Koyduğum 2 milyar dolar da benim oz varlığım' de. Bunu da diyemiyor."
"Asgari ucret kesinlikle vergi dışında tutulmalı"
Kılıcdaroğlu, bir soru uzerine asgari ucretin kesinlikle vergi dışında tutulması gerektiğinin altını cizdi. Asgari ucretin duşuk olmasının toplumda huzursuzluğun kaynağı olduğunu belirten Kılıcdaroğlu, ekonomik denge cercevesinde bu ucretin belli bir duzeye ulaştırılması gerektiğini soyledi.
Universitelerle ilgili bir soru uzerine de Kılıcdaroğlu, eğitim sisteminin tamamen uretime donuk olması gerektiğini dile getirdi. Kılıcdaroğlu, iktidar olmaları durumunda tum OSB'lerde yatılı teknoloji liseleri kuracaklarını bildirdi.
Kurt sorununun cozume ilişkin CHP'nin calışmalarına yonelik soru uzerine de Kılıcdaroğlu, bugune kadar sorun cozulemediyse bunun sorumlusunun siyaset kurumu olduğunu soyledi.
Sorunun cozum yerinin TBMM olduğunu bildiren Kılıcdaroğlu, "Her partinin katılımı ile bu sorun cozulmeli. Her partide buna katkı sunacak bilgi ve birikime sahip milletvekili de vardır. Butun mesele şu, Turkiye'nin en temel sorununu parti cıkarları acısından değerlendirmeyeceksiniz. Ulke cıkarları penceresinden değerlendireceksiniz, bakışım da budur." diye konuştu.
Kemal Kılıcdaroğlu, işci maaşlarıyla ilgili bir soru uzerine, Turkiye'nin AB'nin Cin'i değil, onurlu bir uyesi olması gerektiğini, Turkiye'de calışanların da Batı'daki gibi ucret alması gerektiğinin altını cizdi.
CHP'nin oy oranıyla ilgili bir soru uzerine Kılıcdaroğlu, yayınlanan bir anket haric oylarının duştuğu anketin hic olmadığını soyledi. Oylarının bekledikleri şekilde artmadığına da dikkati ceken Kılıcdaroğlu, bunun sorumlusunun da vatandaş değil, kendileri olduğunu dile getirdi. Son 10 yılda en buyuk değişimi yaşayan partinin CHP olduğunu vurgulayan Kılıcdaroğlu, secim bildirgelerinin dahi kopyalandığını, tum sorun alanlarında cozum onerileri olduğunu soyledi.
Kılıcdaroğlu, başka bir soru uzerinde Doğu ve Guneydoğu illeri icin ozel bir ekonomi politikaları olacağını soyledi. Ozel bir kalkınma stratejisi izleyeceklerini aktaran Kılıcdaroğlu, yatırım yapan ozel sektore de uzun sureli vergi avantajları sağlayacaklarını anlattı. Kılıcdaroğlu, Van başta olmak uzere bir cok ili bir cazibe merkezine donuştureceklerini de soyledi.
Hazine ve Maliye Bakanlığına atanan Lutfi Elvan'ın yaptığı ilk acıklamaları değerlendirmesi istenen Kılıcdaroğlu, şunları kaydetti:
"Sayın Elvan'ın başarılı olmasını isteriz. 'Fiyat istikrarını sağlayacağız' diyorlar, inşallah sağlarlar. 'Ekonomideki dengeler yerine oturacak' diyor, inşallah oturur. Ekonomideki dengelerin yerine oturması, Turkiye'nin gercekten de bu ekonomik buhrandan cıkması icin CHP olarak bize duşen gorev varsa o gorevi yapmaya hazır olduğumuzu da ifade edeyim. Cunku ulke hepimizin ulkesi. Buhranı aşmak icin şu yasaya ihtiyacımız var' deyip bizi ikna ederlerse biz o yasanın cıkmasına destek veririz. Bu kadar da ulkemizi seviyoruz. Yaşanan sorunları bir siyasi cekişme alanı olarak gormuyoruz."
CHP Ekonomi Masası uyelerinin de soruları yanıtladığı programın ardından Kılıcdaroğlu ve partililer "CHP Ekonomi Otobusu" adı verilen uzeri giydirilmiş otobusun onunde fotoğraf cektirdi.
(Bitti)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Merve Yıldızalp Ozmen