
Evet, değerli dostlar, ben de, unlu duşunur Descarttes’in “Duşunuyorum, oyleyse varım. ” sozune” sonuna kadar katılıyorum.
Cunku icinde olumsuzluk arzu ve isteği olan, hic bir şeyle tatmin ve tam mutlu olmayan, akıl, mantık, idrak, irade ve ilim, sahibi olup; hafıza ile gecmişe, hayal ile geleceğe bakan bir ruh sahibi icin, sonuc olarak Yok olacağina inanmak zorunda kalmaktan daha dehşet verici bir azap olabilir mi diye soruyor ve duşunmek lazım diyorum.
Duşunceyi doğal ihtiyacların tetiklediği icgudusel bir refleks olmaktan kurtarmak icin, insanın mahiyetini, hayatın hakikatini, sonunu ve sonucunu duşunmek, hem de cok duşunmek lazım.
Evet, duşunduğunu zanneden bazı aklı evvel duşunurler, insan icin duşunen hayvan diyerek, istemeyerek bile olsa duşunce yeteneğimiz ile insan olduğumuzu tasdik etmek zorunda kaldiklarina gore; bize insan sinif ve statusu kazandiran bu yeteneğimizin hakkini verebilmek, insan ve insanliğin gercek geleceği icin cok duşunmek lazim geldiğini hic duşundunuz mu?
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Hic Duşundunuz mu?-Deneme Yazıları Yazar: Necdet Erem Yayınevi: Gece Kitaplığı Hamur Tipi: 2. Hamur Sayfa Sayısı: 167 Ebat: 13,5 x 21 İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786257912013