
Bebekler kendilerini rahatca ifade edecek yaşa gelene kadar yaşadıkları korkuyu, endişeyi ağlayarak, bağırarak ya da hareketleriyle anlatmaya calışırlar. Bazı zamanlar anne-baba olarak ilk anda neden korktuklarını anlayamasak da tekrarlayan durumlarda cocuğumuzun nelerden korktuğunu anlarız.
Cocuğun, cevreyi yetişkin bir birey gibi değil, kendi yaş ve zihinsel gelişimine uygun şekilde algıladığını bilmek ve buna uygun şekilde davranabilmektir cocuk yetiştirmenin puf noktası.
Bir bebek nelerden korkar? Bu korkuların altında yatan nedenler nelerdir? Aileler, cocuklarının korkularına karşı nasıl davranmalıdır? Bu soruların cevaplarını bilirseniz, o ozlem duyduğunuz kendine guvenen, cevresi ile barışık, kendini ve cevresini yonetebilen, sorunlar karşısında cozum uretebilen geleceğin yetişkininin altyapısını da rahatca oluşturabilirsiniz.
Bebeklerin korkuları
• Beslenmek
Beslenme, yaşamın temel durtulerinden ve olmazsa olmazlarındandır. Beslenme konusunda bebek –eğer bir sağlık sorunu yoksa- disipline edilmeye calışılmamalı, ne zaman isterse doyurulmalıdır.
• Dışkılamak
Belli bir algı seviyesine ulaşıncaya kadar, cocuk icin dışkısı, kendi vucudundan ayrılan bir parcadır. Aile bunu bilmeli ve zamanı gelmeden tuvalet terbiyesi adı altında cocuğun bu korkusunu tetiklememelidir.
• Anneden ayrılmak
Bebek icin anne ayrı bir birey değil, kendinin ayrılmaz bir parcasıdır. Tabi ki ozellikle calışan anneler icin surekli cocuğun yanında olabilmek mumkun değildir. Fakat işe giderken geride kokusunu bırakmak, evden cıkıp biraz sonra geri gelerek, cocuğun gittiği yerden doneceğini algılamasını sağlamak gibi kucuk tedbirlerle bu korkunun tetiklenmesi onlenebilir.
• Uyumak
Kimi bebek uyurken annesinin kokusunu hissetmek ister. Onun huzurlu uyuması icin annenin kokusunu taşıyan bir giysinin beşiğinde olması yeterlidir. Kimi bebek annenin temasını ister. Bu durumda anne, beşiği yatağının yanına konumlandırmalı ve yatarken bir eliyle bebeğine temas etmelidir. Kimi bebek annesinin kucağında, kimisi ise memesini emerek uyumak ister. Anneye duşen, bebeğinin nasıl huzurlu uyuduğunu anlayıp ona uygun davranmaktır.
• Yabancı mekan ve yabancı yuz
Butun yıl beklediğiniz tatil geldi cattı. Aylardır planladığınız şekilde tatile cıktınız. Cok mutlusunuz. Dinlenme imkanı bulacak, iş stresinden uzaklaşacaksınız, cocuğunuza da daha fazla vakit ayırabileceksiniz. Ama cocuğunuz surekli ağlıyor, mutsuz ve tatiliniz zehir oluyor. Neden mi? Cunku onu guvenli olduğundan emin olduğu evinden ayırıp, tanımadığı bir yere goturdunuz. Etrafında tanımadığı bircok yuzle karşı karşıya bıraktınız. Bu da onu korkuttu. Peki, ne yapmalıydınız? Orneğin bir otele gittiniz. Anne otele girer girmez cocuğu guvenli kucağına alıp kalacakları odayı gezdirip cevreyi tanıtsa, ona bu ortamda da guvende olacağını hissettirse, buyuk ihtimalle tatiliniz cok daha guzel gececekti.
• Başına su dokulmesi
Anneler soruyor; ‘’Bebeğim banyo yapmak istemiyor ne yapmalıyım?’’, ‘’Neden başına su dokunce ağlıyor? ’’ Cevabı, sorunun icinde gizli. Cocuğun başına su dokulmesi onda boğulma hissi ve korku oluşturabilir. Cocuğu yıkarken kafasından aşağı boca etmek yerine suyu elinize dokup yıkarsanız cocuğu bu korkudan uzaklaştırabilirsiniz.
• Sac ve tırnak kesimi
Cocuğunuz, sacının ve tırnaklarının kesilmesine tepki gosterebilir. Bunun nedenini anlamak yetişkin icin zordur. Nasıl olsa sac da tırnak da yeniden cıkacak, oyle değil mi? Belki de cocuk icin oyle değildir. Cocuğunuzun, sacını ve tırnağını kendi vucut butunluğunun -aynı kolu, bacağı gibi- ayrılmaz bir parcası olduğunu zannedebileceğini hic duşundunuz mu? Unutmayın ki cocuklar belli bir yaşa kadar empati kurabilme yeteneğinden yoksundur. Cunku beyinde bu mekanizmalar henuz oluşmamıştır. Bu durumda yetişkine duşen, cocuk ile empati kurmasıdır.
__________________