Her insanın zaman zaman sinirli anları olabilir, ama kadınlar bazen birazcık daha sinirli olabilir, Daha cekilmez olabilir ve de kimseyle konuşmak istemiyor olabilirler. Bu kadar olabilirin arasında regl olmuş bir kadına "Neyin var canım?" diye soran kendini bilmez bir erkek olmamalı ama.
Galiba erkeklerin bu donemimizde gorunmez bir zırhla yaklaşmaları lazım bize. Regl donemindeki bir kadına sorulacak en son sorudur belki de "Neyin var?" sorusu. O kadar ağrının sızının, karmakarışık olmuş hormonlarla mucadele ederken biz, bir de uzerine boyle gereksiz, sacma bir soru sorulunca haliyle deliriyoruz. Hic unutmam kendisine surekli "Neyin var, ne oldu, neden ağrıyor karnın, hasta mısın?" diye sora sora peşinden dolanan sevgilisine okkalı bir Osmanlı tokadı indirmiş bir arkadaşım vardı. Regl donemindeki kadının gazabı, intikam icin kasabaya geri donen Clint Eastwood'unkinden bile beter oluyor, bu gerceği artık tum erkekler oğrenmeli. Hadi biz kadınlar oncelikle annelerimizden, sonra kendimizden, arkadaşlarımızdan alışkınız ve bu donemle nasıl baş edilmesi gerektiğini biliyoruz. Birkac romantik komedi filmi, biraz dondurma, bolca cikolata ve polar bir battaniye bu her ay suren dort beş gunluk savaşı en az hasarla atlatmamızı sağlayabiliyor. Ama bu mucadelemizde cekilmeyen tek şey varsa o da "Ne oldu, ne oldu canım, neyin var?" diye cenesini kapatmamacasına acan erkek erkek gorunumlu bir papağan. "Neyin var?" ne demek? Beş gundur kanıyorum, sırtımdan goğuslerime, ayaklarımdan belime her yerim ağrıyor ve hormonlarım kontrolden cıkmış bir Yıldız Tilbe gibi dans ediyor vucudumda. Sence neyim olabilir? Tabi bir erkeğe her zaman bunu bu kadar acık soyleyemiyoruz, "Yok bir şeyim" diyip geciştirmek zorunda kalıyoruz coğu zaman. Aslında var bir şeyimiz. Omrumuzun buyuk bir kısmında her ay bu ağrıyı cekiyor, kimimiz yataklardan bile cıkamıyoruz. Ama siz cok değerli erkekler ufacıkken yaşadığınız, sunnet olmayla, on beş ay askerlik yapmayla, senelerce, bitmeden, tukenmeden her ay cektiğimiz bu eziyeti bir tutuyorsunuz. Ama yine de siz bir şeyimiz yok bilin. İki kavanoz acıp, ust raflara ulaşıp, banyodaki hamam boceğini korkmadan oldurunce erkekliğinize erkeklik katın. Ama her ay regl ağrısından geberen, gıkı bile cıkmayan kadınlara "Bu donemde de hic cekilmiyorlar." diye yaklaşın. Ona da eyvallah. Tek dileğim erkeklerin de bu muazzam ağrıyı omurleri boyunca en az bir kere cekmeleri. Siz erkeklere ufak bir sır vereyim, bunu yuz kere deftere el yazısıyla yazın; "Bir kadını regl doneminde mutlu etmeyi başarmışsan, mutluluğun resmini yapmış demeksin Abidin."
ALINTIDIR.
Galiba erkeklerin bu donemimizde gorunmez bir zırhla yaklaşmaları lazım bize. Regl donemindeki bir kadına sorulacak en son sorudur belki de "Neyin var?" sorusu. O kadar ağrının sızının, karmakarışık olmuş hormonlarla mucadele ederken biz, bir de uzerine boyle gereksiz, sacma bir soru sorulunca haliyle deliriyoruz. Hic unutmam kendisine surekli "Neyin var, ne oldu, neden ağrıyor karnın, hasta mısın?" diye sora sora peşinden dolanan sevgilisine okkalı bir Osmanlı tokadı indirmiş bir arkadaşım vardı. Regl donemindeki kadının gazabı, intikam icin kasabaya geri donen Clint Eastwood'unkinden bile beter oluyor, bu gerceği artık tum erkekler oğrenmeli. Hadi biz kadınlar oncelikle annelerimizden, sonra kendimizden, arkadaşlarımızdan alışkınız ve bu donemle nasıl baş edilmesi gerektiğini biliyoruz. Birkac romantik komedi filmi, biraz dondurma, bolca cikolata ve polar bir battaniye bu her ay suren dort beş gunluk savaşı en az hasarla atlatmamızı sağlayabiliyor. Ama bu mucadelemizde cekilmeyen tek şey varsa o da "Ne oldu, ne oldu canım, neyin var?" diye cenesini kapatmamacasına acan erkek erkek gorunumlu bir papağan. "Neyin var?" ne demek? Beş gundur kanıyorum, sırtımdan goğuslerime, ayaklarımdan belime her yerim ağrıyor ve hormonlarım kontrolden cıkmış bir Yıldız Tilbe gibi dans ediyor vucudumda. Sence neyim olabilir? Tabi bir erkeğe her zaman bunu bu kadar acık soyleyemiyoruz, "Yok bir şeyim" diyip geciştirmek zorunda kalıyoruz coğu zaman. Aslında var bir şeyimiz. Omrumuzun buyuk bir kısmında her ay bu ağrıyı cekiyor, kimimiz yataklardan bile cıkamıyoruz. Ama siz cok değerli erkekler ufacıkken yaşadığınız, sunnet olmayla, on beş ay askerlik yapmayla, senelerce, bitmeden, tukenmeden her ay cektiğimiz bu eziyeti bir tutuyorsunuz. Ama yine de siz bir şeyimiz yok bilin. İki kavanoz acıp, ust raflara ulaşıp, banyodaki hamam boceğini korkmadan oldurunce erkekliğinize erkeklik katın. Ama her ay regl ağrısından geberen, gıkı bile cıkmayan kadınlara "Bu donemde de hic cekilmiyorlar." diye yaklaşın. Ona da eyvallah. Tek dileğim erkeklerin de bu muazzam ağrıyı omurleri boyunca en az bir kere cekmeleri. Siz erkeklere ufak bir sır vereyim, bunu yuz kere deftere el yazısıyla yazın; "Bir kadını regl doneminde mutlu etmeyi başarmışsan, mutluluğun resmini yapmış demeksin Abidin."
ALINTIDIR.
__________________