Bebeklerde Gaz Sancısı Nasıl Giderilir?
Bebeklerde Gaz Sancısı Nasıl Gecer?
Bebeklerde Gaz Sancısına Ne İyi Gelir?



KOLİK (KARIN AĞRISI)

Her beş bebekten birinin oğleden sonra gec saatlerde başlayan ve gece yatma zamaınına kadar suren ağlama krizlerine tutuldukları biliniyor. Kolik ağlaması normal ağlamadan farklıdır ve bebek sakinleştirilemeden saatlerce ağlar; nadiren ağlama 24 saat boyunca surer Genellikle kolik ağlaması her gun tekrarlar, bazen bir gece ara verdiği gorulur.

Klasik anlamda koliği olan bir bebek dizlerini yukarı doğru ceker, yumruklarını sıkar ve hareketleri artar. Gozlerini yumabilir veya sonuna kadar acabilir, alnı kırışır, hatla kısa bir sure nefesini tutar. Bağırsak hareketleri hızlanır ve gaz cıkarır. Beslenme ve uyku duzeni ağlamayIa bozulur; bebek huzursuzlaşır Meme aranan bir bebek emmeye başladıktan kısa bir sure sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir veya tam uykuya dalmışken birkac dakika sonra uyanarak ağlamaya devam edebiIİr. Her bebekdeki kolik nobetleri tarklıdır ve her anne-babanın tutumu değişiklik gosterebilir.

Kolik genellikle ikinci veya ucuncu haftada (premature bebeklerde daha sonra) başlar ve altıncı haftada en kotu duzeye ulaşır Bu kabusun sonsuza kadar surceği duşunulur ancak on ikincı haftada sorun duzelmeye başlar; ucuncu ayda sorun tamamen ortadan kalkar (yine premature bebeklerde daha gec). Nadiren dorduncu veya beşinci aya kadar devam eder. Kolik birdenbire veya yavaşca sona erebilir. Arada iyi gunlerin olduğu donemler bulunabilir ve bir sure sonra da tamamen duzelir.

Bu gunluk ağlama donemlerine kolik denir.Koliğin nedeni bilinmemektedir. Teorilerse coktur Bunlardan bazıları coktan terkedilmiştir: kolikli bebekler akciğerlerini calıştırmaya başlıyorlar (kanıtlanmadı); meme emen bebekIerde annenin yediklerine, biberonla beslenen bebeklerde ise mama iceriğine karşı alerji veya duyarlılık gelişiyor (bazen neden olabilir); annebabanın deneyimsizliklerinden kaynaklanabilir (kolik ikinci ve ucuncu cocuklarda daha seyrek gorulmez, ancak anne-babalar bebeği susturma konusunda daha idmanlı olabilirler); kolik kaIıtsaldır (bazı ailelerde daha yaygın değildir); gebelik veya doğum komplikasyonları olanlarda kolik daha yaygındır (istatiksel olarak kanıt yok); acık hava koliği artırır (pratikte bircok anne-babanın kolikli bebeklerini yatıştırmada buldukları tek yontem onu acık havada dolaştırmaktır)

Bebeklerin anneleri sinirli olduğu zaman kolik oldukları teorisi tartışmalıdır. Bircok uzman bebeğin ağlamasının annenin sinirini bozduğunu duşunuyorsa da koliği arttıran annenin sinirliliği değildir; onu ağırlaştıran faktordur.

Guncel bir teoriye gore ağlamak yeni doğmuş bebeğin olgunlaşmamış fizyolojisinden kaynaklanır. tum bebekler ağlar ve kolik bu normal davranışın aşırı formudur. Başkaları da olgunIaşmamış sindirim sisteminin gaz gecerken aşırı kasıldığını ve kolik ağrısına neden olduğunu one suruyorlar. Ucuncu bir teoriye gore bebeğin vucudundaki progesteron duzeyi doğumdan sonra cok azaldığından ağrılı bağırsak spazmları gorulur. Dorduncu bir acıklama ise bebeğin olgunIaşmamış sinir sisteminin istenmeyen bir davranış olan ağlamaya engel olamamasıdır.

En mantıklı acıklama, cok fazla ağlamayan yenidoğan bebeklerde tum uyaranlara karşı blokaj olmasıdır ancak birinci ayın sonunda bu mekanizma ortadan kalkar ve dışarıya karşı daha uyanık olurlar. Uyaran bombardımanı altındaki bebek akşam saatlerinde iyice gergin ve uyarılmış olur. Sonucta nedensiz ağlamalar gorulur. Beşinci ayın sonunda bebek bu uyaranlarla başa cıkmaya başlar ve kolik sona erer.

Koliği artırıcı cevresel bir faktor olarak, nedeni tam olarak acıklanamasa da, evlerdeki si gara dumanı gosterilmiştir. Evde sigara kullanan kişi sayısı ne kadar fazlaysa bebekte kolik gorulme olasılığı ve koliğin şiddeti artmaktadır.

Kolik ve paroksismal ağlama konusunda sevindirici nokta bu bebeklerin fiziksel ve duygusal olarak yıpranmamasıdır (aynı şeyi anne-babaları icin soylemek guctur) ve sonradan gayet iyi gelişme gosterip, diğer cocuklara kıyasla davranış bozukluğu gostermezler. Bebekliklerinde canhıraş bir şekilde ağlayanların sessiz sakin ağlayanlara kıyasla ileride problemlerin cozumunde daha iyi oldukları gosterilmiştir. En rahatlatıcı olan yanı ise sonsuza kadar surmeyecek olmasıdır.