Eş secmenin onemi nedir? Hepsi burada!


Evlilik karşı cinsten iki kişinin birlikte yaşamak, yaşantıları paylaşmak, cocuk yapmak ve yetiştirmek gibi amaclarla yaptıkları bir sozleşmedir. Evlilik kurumlaşmış bir yol, bir ilişkiler sistemi bir kadınla bir erkeği karı koca olarak birbirine bağlayan doğacak cocuklara belli bir statu sağlayan toplumsal yonden devletin kontrol hak ve yetkisi bulunan yasal bir ilişki bicimidir.

Doğan Cuceloğlu ilişkinin uzun sureli olmasının nelere bağlı olduğunu şu şekilde dile getirmiştir: Nasıl oluyor da bazı ilişkiler kısa sureli, bazı ilişkiler uzun sureli oluyor? Bireyin ilişkilerinde icinde bulunduğu sosyal duruma, yaşa, eğitime, aile ortamına, dini inanclarına, siyasal ideolojilere bağlı olarak değişiklikler olabilir. Bireylerin birbirlerini benzer olarak algılamaları, ilişkilerin uzun veya kısa sureli olmasında onemli rol oynar. Ailenin de temelinde biri kadın biri erkek olmak uzere iki yetişkin insanın uzun sureli doyumlu bir ilişki icinde bulunması yatar.

Eş secimi icin once kendinizi tanımalısınız. Nasıl bir insansınız? Siz nasıl bir eş olacaksınız?

Evlilikte mutluluk, geniş capta eş seciminin iyi yapılmasına bağlıdır. Eş seciminin gercekleşmesi icin kişinin beklentilerini, amacını tartışması, bunları karara bağlaması ve benzeri beklentileri olan kişiyi eş olarak secmesi beklenir. Bu hususları hic duşunmeden evlenenler, genellikle yanlış kişiyi eş olarak secme hatasından kendilerini koruyamamaktadırlar. Bu goruşu doğrulayan ornekler aşağıda verilmiştir;

"Dunyadaki butun paralar onun olmadıkca kocam asla tatmin olacağa benzemiyor. Bu yuzden gunde 16 saat calışıyor. Cocukları icin bir yabancıdan farksız. Bana sağladığı geniş olanaklara karşın kendimi dul kalmış gibi hissediyorum. Keşke bu zengin hayat yerine cok daha vasat olanaklar icinde eşimi her akşam gorebileceğim bir evliliğim olsaydı."

"Eşim hic hırsları olmayan bir insandır. Cumartesi ve bazı akşamlar calıştığı takdirde geliri %40 oranında artacakken o cocuklarıyla balığa gitmeyi, voleybol oynamayı tercih etmektedir. Kendisine baba olmanın cocuklarla oyun oynamaktan daha farklı bir şey olduğunu soylemekte bir işe yaramamaktadır. Korkarım ki cocuklarımız hicbir zaman daha iyi giyinme, yaşama ve eğitim olanağı bulamayacaklar kendileri bir şey yapmazlarsa..."

Bu iki durum yanlış eş secimini oldukca iyi bir bicimde sergilemektedir. Yaşam buna benzeyen sayısız orneklerle doludur. Orneklerin işaret ettiği gercek şudur: 'Senin icin neyin onemli olduğuna karar ver ve sonra ona uygun kişiyi eş olarak aramaya koyul. Sağlam evlilikler gerceklere dayalı olan evliliklerdir, unutma.'

Kişinin evlenebilir duruma gelmesi, bazı istendik kişilik ozelliklerine sahip olması anlamını taşımaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda evlenebilecek kişilerde bulunması istenen ozellikler şunlardır;

Guvenilir olmak
Duygusal kararlılığa sahip olmak
Mutlu kılmaya hazır olmak
Cazip olmak
Aile hayatına ve cocuk sahibi olmaya istekli olmak.

Eşlerin ortak ihtiyaclara sahip olmaları, evliliğe hazır duruma gelmenin temel olcutlerinden biridir. Evlenmeye hazır oluşun bir başka işareti de insan ilişkilerinde başarılı olma ve dengeli ilişki kurabilme yeteneğidir.

Evlilik ve eş seciminde dikkat edilmesi gereken hususlar
Evlilikte eşlerin, uyumlu ve dengeli bir bicimde yaşamlarını bir arada surdurebilmeleri icin eşitlik ilkesi son derece onemlidir. Fırsatlarda eşitliğin sağlayacağı en onemli ozellik kişinin 'karar verme gucunu geliştirmektir.' Evlilik hakkında verilecek karar insan yaşamının en onemli ve zor kararıdır. Acele eden ya da bu konunun oneminin kavrayamamış kişiler, mutsuz evliliklere imza atarlar.

Eş seciminde bircok kişinin 'fiziki gorunuşe onem verdiği gozlemlenmektedir.' Fiziki cekicilik kuşkusuz onemlidir. Ancak bir de eş olarak sectiğiniz kişinin 10-15 yıl sonra sacları dokulmuş, şişmanlamış, yuzu buruşmuş olarak duşunduğunuzde ona katlanamayacağınızı duşunuyorsanız, eğer o evlilik icin o kişi gerekli diğer ozelliklerden yoksunsa (tek secim nedeniniz fiziki cekiciliği ise) o evlilik tehlikeye duşebilir.

Aşk, evlilik icin gerekli koşulların en onemlilerinden biridir. Gercek aşk yavaş ve dikkatli gelişen temkinli olan ihtimam, sorumluluk, saygı, bilgi, dostluk ve cinsel ilginin oluşturduğu bir butunluktur. Bu duyguya dayalı evlilikler sağlam olur. Bu nedenle kişiler evlenme kararını vermeden once duygularının aşk mı yoksa sadece cinsel bir durtu mu olduğunu ayırabilmelidirler.

Uzun sure bir arada bulundukları halde birbirlerini tanıma olanağı bulmadan evlenen eşler mutlu ilişki kuramazlar. O halde bu kişiler, uzun sureli arkadaşlık donemi gecirip evlilikte başarı sağlayacak olcutlerin ışığı altında bir karara ulaşmaya calışmalıdırlar. Acaba karşı taraf zor koşullar altında bağlı, sadık, samimi, sabırlı, duşunceli ve durust olabilecek mi? Gerilim altında sabırlı ve olgun olabilen bir kimse iyi bir eş olmaya aday olabilir. Bunun dışında ayrıca eşler arasındaki ortak nitelikler coğaldıkca evlilik ilişkilerinde mutluluk oranı da artmaktadır.

Eş secmenin onemi nedir?
Evlilikte mutluluk geniş capta eş seciminin iyi yapılmasına bağlıdır. Evlilikte, kişiliklerin farklı, değişik cevrelerden gelmiş iki kişinin birlikte olacağı ve yaşamı paylaşacakları gerceği unutulmamalıdır. Bu nedenle eşler once "kendilerini", sonra "birbirlerini" iyi tanıyıp değerlendirmelidirler. Birbirlerinin kişisel niteliklerin otesinde, karşılıklı olarak birbirlerinin yaşamdan, evlilikten, gelecekten ne beklediklerini bilmeli gercek beklentiler amaclar uzerinde durulmalı ve en onemli, olası sorunlar evlilikten once tartışılmalı ve cozulmelidir.

Kişinin kendisini tanıması hususunda şu nokta cok onemlidir. Bireyler, ebeveynlerinden oğrendikleri kalıpları coğu zaman doğru bulmasalar dahi uygularlar. Yani fert ebeveynden gorduğu kalıbı iyi cozumlemelidir. Yoksa bu durumun etkisiyle ebeveyne cok benzeyen birisini eş olarak secebilir. Cevremizde eşler arasında sıkca duyduğumuz şu sozler, bu durumun acık bir gostergesidir. Tıpkı anneme/babama benziyorsun. Annem/babam gibi konuşuyorsun. Giderek anneme/babam benziyorsun. Bireyler başkalarıyla ilişkilerinde oğrendiği yontemleri secer. Hatta kendi cocukluğunda bunlara karşı cıkmış da olsa. İşte evlenmeden once her fert bu acıdan duygusal olarak ebeveyninden kopmalı, onların yonetiminde olmaktan cıkmalıdır. ( Yılmaz, 2007 ) Evlilik oncesinde adayların evlilikle ilgili beklentilerini olcmesi ne kadar zor olsa da evlilik uyumun sağlanabilmesi icin beklentiler duşunulmeli yakın kişilerle bu konuda konuşulmalıdır.

Evliliği bir kacış değil, başlangıc olarak değerlendiren Adler'in "Cinsiyetler Arasında İşbirliği" kitabında bahsettiği evlilik uyumu hakkındaki goruşlerini inceleyelim:

"Evliliği yalnızca bir kacış olarak goren genc kızları; yine evliliği yalnızca zorunlu bir bela olarak goren kadınları ve erkekler bir duşunun. Cinsler arasındaki bu gerginlikten kaynaklanan zorluklar, gunumuzde devasa boyutlara ulaşmış durumdadır. Kadının cocukluğundan başlayarak kendisine zorlanan role başkaldırısı ne denli guclu olursa, ya da aynı şekilde erkek kendisine bicilen "ayrıcalıklı" sacmalığına karşın oynamakta ne denli ısrarlıysa cinsler arasındaki catışma da o denli şiddetli olur."

"İyi bir evlilik, insanlığın gelecek kuşaklarını yetiştirmenin en iyi yoludur ve evlilikte bu nitelik her zaman goz onunde bulundurulmalıdır."

"Evlilik beklentilerinin kuşkusuz en buyuğu eşlerin ortak ve uyumlu bir yaşam surdurebilme isteğidir. İlişkilere biraz daha uzaktan bakıldığında goreceğimiz şey, emek vermeden bu ortaklığın sağlanamayacağı gerceğidir."


__________________