İşte psikolog, ilişki terapisti, imaj danışmanı ve bilincaltı uzmanından tavsiyeler...

Evli arkadaşlarınız giderek coğalıyor. Okul toplantılarına yalnız giden bir tek siz kaldınız. Dizilerdeki gibi bir aşkın kapınızı calmasını bekliyor ve surekli "neyim eksik" diye soruyorsunuz! Eğer tum bu cumleler size uyuyorsa, işte onerileriniz!

ANLAMAYA CALIŞMAYIN

Yaşam Kocu ve İlişki Terapisti Nevşah Fidan Turan'a gore, bir kadının bir erkeğe cekici gelmesi ve onu ilişkiye yoneltmesi icin duşunce sisteminin şu şekilde olması gerekiyor:

• Benden tamamen farklı bir bakış acısına, algılamaya, duygu ve duşunceye sahip.

• Onu asla anlamayacağım.

• O da beni asla anlamayacak.

• Ben ona gore cok farklıyım, farklı hissediyorum, farklı bakıyorum, farklı duşunuyorum.

• Birbirimizden tamamen değişik ozelliklere sahibiz.

İşte tam bu noktada, yani karşımızdakini değiştiremeyeceğimiz gerceğini kabullendiğimizde, "kadın-erkek" ilişkisinin gizemi ortaya cıkmış oluyor. Farklılıkları kabul etmiş bir kadın, artık erkekle uzlaşmaya, arkadaş olmaya değil, onu "keşfetmeye" başlıyor. Aynı surecin tersine işleyeceğini ve karşınızdaki erkeğin de sizdeki ozellikleri keşfetmek isteyeceğini duşunursek, ilişkinin başındaki gizem ve cekicilik karşılıklı bir cekim alanı yaratıyor.

BİLİNCALTINIZI PROGRAMLAYIN

Bazılarının ışığı vardır derler. Her girdikleri ortamda muhakkak gozler onlara cevrilir. Cok guzel olmaları da gerekmez, erkeklerin ilgisini her şekilde ceker, bir ilişkiyi başlatabilirler. Belki siz boyle birisiniz. Bazen de ışığınız soner.

İlişkilerde peşpeşe aynı senaryoyu yaşamaktan, ilişkiye donuşmeyen tanışmalardan ya da flortlerden umutsuzluğa kapılmışsınızdır. O zaman kendinize şu soruyşu sormanız gerektiğini soyluyor Hipnoz ve Yonlendirmeli Meditasyon Uzmanı Seda Diker: "Acaba korkuyor muyuz? İncinmekten, guvenememekten, beğenilmemekten..." Kendimizi gercekten hazır hissetmediğimizde, aşk ışığımız soner.

Erkeklere beden dilimizle, hatta telepatik olarak olumsuz mesajlar verir, ustelik bunun farkında bile olmayız. Peki kendimizi aşka nasıl hazırlarız ve bir ortama girdiğimizde nasıl dikkat cekeriz? İşte Seda Diker'in bu konudaki onerileri:

• Aşk ışığınızı yeniden yakmak icin, once farkında olmadığınız ic sesinizi "Cok doyurucu ve guvenli bir aşk icin hazırım" anlamında değiştirmekle işe başlayabilirsiniz.

• Ayna karşısına gecip, gozlerinizdeki bakışları flortoz hale getirebilir, vucut dilinizi bir sure egzersiz yaparak değiştirebilirsiniz.

DUŞUNCE KALIPLARINIZI DEĞİŞTİRİN

Belki de bir ilişkiye başlarken yaptığımız en buyuk hatalardan biri, yenisinin de eski ilişkilerimiz gibi olacağını sanmak. Oysa her ilişki yepyeni bir deneyim olarak karşımıza cıkar.

Psikolog Ayşegul Denizci, başarılı bir ilişkiye giden yolları şoyle sıralıyor:

• İlişkimizi benzerliklerimizin daha cok olduğu kişilerden secelim. O zaman farklı duşunduğumuz alanlardaki catışmalarımız daha az olur.

• Ortak hayaller kurmak cok onemli. Yaşantılarımızı mumkun olduğunca ortak kurmalı, ortak ilgi alanlarını coğaltmalı ve eğlenceye yer acmalıyız.

• Mumkun olduğunca birlikte zaman gecirin. Yapışık ikizler gibi dolaşmamalısınız elbette ama surekli ayrı olmak da ilişkileri olumsuz etkiliyor.

İMAJINIZ NASIL OLMALI?

İmaj ve İletişim Uzmanı İnci Yeşilyurt, "uzulmek istemiyorsak doğru algılanmamız cok onemli" diyor. O yuzden ne istediğinizi, beklentilerinizi netleştirip, hayalci olmamanız gerek. Orneğin kıskancsanız, kıskanc bir kadınla beraber olmak istemeyen bir adamla ilişki yaşamayacaksınız ya da kıskanclığınızı torpuleyeceksiniz.

Onun değişmesini beklerseniz, catışma yaşarsınız. Cunku o zatan nasıl bir insan ile birlikte olmak istemediğini net ortaya koyarken siz onu değiştirmeye calışıyor olacaksınız. O ilişkinin yurumesini beklemek en buyuk hata. Ayrıca feminen gorunumde aşırıya kacmamak, konuşmalarınıza itina gostermek de dikkat etmeniz gerekenlenden!
__________________