Erkekler kadınların, kadınlar ise erkeklerin aklından geceni, hislerini bilmeyi isterler. Onlar gibi hissetmek ve duşunmek pek mumkun değil cunku yaratılışlarımız farklı…
O ne hissediyor veya duşunuyor bilemeyiz, tahmin edebiliriz belki veya o soylerse biliriz ama her seferinde anlayamayız sanırım.
Kadın ve erkek birbirinden farklı yaratılmış canlılardır. Anlaşabiliyor olmaları, duşunduklerini anlayabileceklerini gostermez. Yunus balığı ve yengec de suda yaşıyorlar ama birbirlerini anlayabiliyorlar mı?
Anlamıyorlar ama saygı gosteriyorlar… Zaten bizim hayvanlardan oğrenecek ne cok şeyimiz var oyle değil mi? Karıncaların sel bastığında hayatta kalmalarını sağlayan şey, el ele tutuşup bir halı gibi kendilerini suyun yuzeyine cıkartarak nefes almaya devam etmeleridir.
Bizler insan olarak ne kadar cok konuda anlaşamıyoruz, değil mi? Ustelik bunca sorunun uzerine kadın ve erkek olma kavgası ekleniyor.
Olduğu haliyle kabullenemediğimiz ilişkiler, sonunda hayatımızın acıları haline gelecektir, bu kacınılmaz. Değiştirmeye calıştığımız şeylerde başarısız olacağımız kesin…
Bir erkeğin beyin yapısı, duşunme bicimi ile kadının aynı olmasını beklemek mumkun değildir. Kediyle kopeğin evcilleşebilmesi ozellikleri sebebiyle aynı davranışları gostermelerini beklemek gibidir ki; sizce bu mantıklı mı?
Orneğin bir kadına “neyin var” diye sorarsanız ve “hic” cevabı alırsanız, bu muhtemelen “cok şeyim var ama anlatmak icin senin ısrar etmeni bekliyorum” demektir. Oysa genellikle bir erkekte “hic” sadece hictir!
Bizler detaylar uzerinde yoğunlaşırız, onlar genele bakarlar. Onların değer verdikleri, ustunde titizlendikleri konular ile bizimkiler aynı değildir ve bu son derece normaldir.
Bizim gorduğumuz ayrıntıları gormeyen bir erkeğe kızmak da biraz bu sebeple yersizdir cunku biz de onların fark ettiği detayları rahatlıkla kacırırız. Algılarımız farklı yerlerde calışır ve farklı bakış acılarımız var.
O yuzden bir erkeğin ne duşunduğunu veya bir kadının ne hissettiğini tam olarak bilmek mumkun değildir. Sadece anlamaya calışabiliriz ama daha onemlisi, onun yaratılıştaki halini kabullenmeyi oğrenmemizdir.
Değiştirmeye calışmak yıpratır…
kaynak
O ne hissediyor veya duşunuyor bilemeyiz, tahmin edebiliriz belki veya o soylerse biliriz ama her seferinde anlayamayız sanırım.
Kadın ve erkek birbirinden farklı yaratılmış canlılardır. Anlaşabiliyor olmaları, duşunduklerini anlayabileceklerini gostermez. Yunus balığı ve yengec de suda yaşıyorlar ama birbirlerini anlayabiliyorlar mı?
Anlamıyorlar ama saygı gosteriyorlar… Zaten bizim hayvanlardan oğrenecek ne cok şeyimiz var oyle değil mi? Karıncaların sel bastığında hayatta kalmalarını sağlayan şey, el ele tutuşup bir halı gibi kendilerini suyun yuzeyine cıkartarak nefes almaya devam etmeleridir.
Bizler insan olarak ne kadar cok konuda anlaşamıyoruz, değil mi? Ustelik bunca sorunun uzerine kadın ve erkek olma kavgası ekleniyor.
Olduğu haliyle kabullenemediğimiz ilişkiler, sonunda hayatımızın acıları haline gelecektir, bu kacınılmaz. Değiştirmeye calıştığımız şeylerde başarısız olacağımız kesin…
Bir erkeğin beyin yapısı, duşunme bicimi ile kadının aynı olmasını beklemek mumkun değildir. Kediyle kopeğin evcilleşebilmesi ozellikleri sebebiyle aynı davranışları gostermelerini beklemek gibidir ki; sizce bu mantıklı mı?
Orneğin bir kadına “neyin var” diye sorarsanız ve “hic” cevabı alırsanız, bu muhtemelen “cok şeyim var ama anlatmak icin senin ısrar etmeni bekliyorum” demektir. Oysa genellikle bir erkekte “hic” sadece hictir!
Bizler detaylar uzerinde yoğunlaşırız, onlar genele bakarlar. Onların değer verdikleri, ustunde titizlendikleri konular ile bizimkiler aynı değildir ve bu son derece normaldir.
Bizim gorduğumuz ayrıntıları gormeyen bir erkeğe kızmak da biraz bu sebeple yersizdir cunku biz de onların fark ettiği detayları rahatlıkla kacırırız. Algılarımız farklı yerlerde calışır ve farklı bakış acılarımız var.
O yuzden bir erkeğin ne duşunduğunu veya bir kadının ne hissettiğini tam olarak bilmek mumkun değildir. Sadece anlamaya calışabiliriz ama daha onemlisi, onun yaratılıştaki halini kabullenmeyi oğrenmemizdir.
Değiştirmeye calışmak yıpratır…
kaynak
__________________