Cağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de dahil pek cok kuruluş, Anayasa Mahkemesi'nin ozellikle kadınları mağdur edebilecek duzenlemesine tepki gosterdi.




Turk Medeni Kanunu’na gore, resmi nikah olmadan dini nikah kıyan imam ile ciftlere 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilmesi ongoruluyordu. Anayasa Mahkemesi, 27 Mayıs 2015’te aldığı bir kararla, imam nikahı kıyabilmek icin resmi nikahın yapılması gerektiği şartını kaldırdı.

Kamuoyunda buyuk tepkilere yol acan bu karar, resmi nikah zorunluluğu olmayınca sadece imam nikahı ile bir arada yaşayan ciftleri, ozellikle kadınları zor duruma duşurebilir.

Konuyla ilgili Cağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (CYDD) de bir acıklama yayınladı.

CYDD’nin Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı kanun değişikliği ile ilgili goruşunu ve uyarısını iceren metin şoyle:

***

"Dinî nikÂh devletin kayıtlarına gecmediği, bu nedenle ozellikle kadın ve cocukların haklarını koruma yetkisi olmadığı icin yalnızca bir “dua”dır.

Anayasa Mahkemesi’nin kadınları ve cocukları guvencesiz bırakan kararı, kabul edilemez.

Temel gorevi evrensel hukuku ve hukuk devletini korumak ve yaşatmak olan, ne yazık ki tum uyeleri erkeklerden oluşan 15 uyeli Anayasa Mahkemesi, 27 Mayıs 2015’te 11 uyesinin oycokluğu ile aldığı kararla laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olan Turkiye Cumhuriyeti'ni demokrasi ve hak kavramları gelişmemiş feodal ve teokratik Ortadoğu ulkelerinin durumuna duşurmuştur.

Resmi nikÂh kadının en onemli guvencesiyken, Yuksek Mahkeme, aldığı bu kararla resmi nikÂh olmaksızın dini nikÂh yapılmasının onundeki yasal engelleri kaldırmış, kadınlarımızın guvencesiz ve korunmasız bırakılmasının onunu acmıştır.

Yeni cocuk gelinler, yeni Unzileler yoldadır...
Erkek cok eşliliği artacak ve bu kadınların aleyhine olacaktır.
Babaları ile soy bağının kurulmasında zorlanılan cocuklar, miras hakları konusunda ciddi sorunlar yaşayacaktır; cunku sistem resmi nikÂh uzerine kuruludur:

Resmî nikÂh, Medeni Kanun’daki aile hukukun butun kurumlarının belkemiğidir. Resmî nikÂh olmadığı zaman evlenme, boşanma, velayet, nafaka, miras ve mal rejimlerinin tamamıMedeni Kanun’un guvencesi dışına cıkmış olacaktır. 110. maddesiyle resmî nikÂhı duzenleyen 1926 tarihli Medenî Kanun, bunun icin “Devrim Yasaları” icinde yer almıştır. Dinî nikÂhı resmî nikÂh olarak kabul etmek, Ataturk’un “Kadın Hakları” devrimini yok saymaktır.

Ne yazık ki gorevi Anayasa’yı ve hukuku korumak olan en yuksek yargı organı, bu kararıylaAnayasa’yı ihlal etmiştir. Gelinen bu durum ulkemizin hukuk geleceğine korku ve kuşkuyla bakmamıza neden olmaktadır.

Turkiye Buyuk Millet Meclisi, bu ağır yanlıştan ivedilikle donulmesi icin cocuk gelinlerin, kadın istismarının engellenmesi icin yasal duzenlemeleri yapmalıdır.

Once kadınlarımızı sonra da tum ulusumuzu orta cağ karanlığına goturecek bu kararı kabul etmemiz olanaksızdır.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz."

Kaynak
__________________