Kur'an hakkında ayetler


Ey iman edenler! Acıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. Eğer Kur'an indirilirken onları sorarsanız size acıklanır. (Acıklanmadığına gore) Allah onları affetmiştir. (Siz sorup da başınıza iş cıkarmayın). Allah cok bağışlayıcıdır, aceleci değildir.
MÂide : 101

De ki: Hangi şey şahadetce en buyuktur? De ki: (Hak peygamber olduğuma dair) benimle sizin aranızda Allah şahittir. Bu Kur'an bana, kendisiyle sizi ve ulaştığı herkesi uyarmam icin vahyolundu. Yoksa siz, Allah ile beraber başka tanrılar olduğuna şahitlik mi ediyorsunuz? De ki: «Ben buna şahitlik etmem.» «O ancak bir tek Allah'tır, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden kesinlikle uzağım» de.
En'Âm : 19

Allah muminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Cunku onlar Allah yolunda savaşırlar, oldururler, olurler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah uzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha cok sozunu yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gercekten) buyuk kazanctır.
Tevbe : 111

Onlara Âyetlerimiz acık acık okunduğu zaman (oldukten sonra) bize kavuşmayı beklemeyenler: Ya bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir! dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem benim icin olacak şey değildir. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. Cunku Rabbime isyan edersem elbette buyuk gunun azabından korkarım.
Yûnus : 15

Bu Kur’an Allah’tan başkası tarafından uydurulmuş bir şey değildir. Ancak kendinden oncekini doğrulayan ve o Kitab’ı acıklayandır. Onda şuphe yoktur, o Âlemlerin Rabbindendir.
Yûnus : 37

Ne zaman sen bir işte bulunsan, ne zaman Kur’an’dan bir şey okusan ve siz ne zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka ustunuzde şahidizdir. Ne yerde ne gokte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha kucuğu ve daha buyuğu yoktur ki apacık kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasın.
Yûnus : 61

Anlayasınız diye biz onu Arapca bir Kur'an olarak indirdik.
Yûsuf : 2

Eğer okunan bir Kitapla dağlar yurutulseydi veya onunla yer parcalansaydı, yahut onunla oluler konuşturulsaydı (o Kitap yine bu Kur'an olacaktı). Fakat butun işler Allah'a aittir. İman edenler hÂla bilmediler mi ki, Allah dileseydi butun insanları hidayete erdirirdi? Allah'ın vÂdi gelinceye kadar inkÂr edenlere, yaptıklarından dolayı ya ansızın buyuk bir bel gelmeye devam edecek veya o bel evlerinin yakınına inecek. Allah, vÂdinden asla donmez.
Ra'd : 31

Elif. LÂm. RÂ. Bunlar Kitab'ın ve apacık bir Kur'an'ın Âyetleridir.
Hicr : 1

Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi Âyeti ve yuce Kur'an'ı verdik.
Hicr : 87

Onlar, Kur'an'ı tutarsız parcalar olarak nitelendirenlere gelince,
Hicr : 91

Kur'an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!
Nahl : 98

Biz, onların akıllarını başlarına toplamaları icin bu Kur'an'da (ceşitli ikaz ve ihtarları) turlu şekillerde tekrar ettik. Fakat bu, onlara, daha da kacıp uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamıyor.
İsr : 41

Biz, Kur'an okuduğun zaman, seninle ahirete inanmayanların arasına gizleyici bir ortu cekeriz.
İsr : 45

Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her turlu misali ceşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların coğu inkÂrcılıktan başkasını kabullenmediler.
İsr : 89

Hakikaten biz bu Kur'an'da insanlar icin her turlu misali sayıp dokmuşuzdur. Fakat tartışmaya en cok duşkun varlık insandır.
Kehf : 54

Biz, Kur'an'ı sana, gucluk cekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir oğut olsun diye indirdik.
TÂh : 2

Gercek hukumdar olan Allah, yucedir. Sana O'nun vahyi tamamlanmazdan once Kur'an'ı (okumakta) acele etme ve «Rabbim, benim ilmimi artır» de.
TÂh : 114

Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı busbutun terkettiler.
FurkÂn : 30

TÂ. Sîn. Bunlar Kur'an'ın, apacık bir Kitab'ın Âyetleridir.
Neml : 1

(Resûlum!) Şuphesiz ki bu Kur'an, hikmet sahibi ve her şeyi bilen Allah tarafından sana verilmektedir.
Neml : 6

Doğrusu bu Kur'an, İsrailoğullarına, hakkında ihtilÂf edegeldikleri şeylerin pek coğunu anlatmaktadır.
Neml : 76

(De ki Ben ancak, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine -ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O'na aittir. Bana muslumanlardan olmam ve Kur'an okumam emredildi. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi icin gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.
Neml : 91

(Resûlum!) Kur'an'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni (yine) donulecek yere dondurecektir. De ki: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin apacık bir sapıklık icinde olduğunu en iyi bilendir.
Kasas : 85

Andolsun ki biz, bu Kur'an'da insanlar icin her ceşit misale yer vermişizdir. Şayet onlara bir mucize getirsen inkÂrcılar kesinlikle şoyle diyeceklerdir: Siz ancak bÂtıl şeyler ortaya atmaktasınız.
Rûm : 58

KÂfir olanlar dediler ki: Biz hicbir zaman bu Kur'an'a ve bundan once gelen kitaplara inanmayacağız. Sen o zalimleri, Rablerinin huzurunda tutuklanmış, birbirlerine soz atarlarken bir gorsen! Zayıf sayılanlar, buyukluk taslayanlara: Siz olmasaydınız, elbette biz inanan insanlar olurduk, derler.
Sebe' : 31

Hikmet dolu Kur'an hakkı icin,
YÂsîn : 2

Biz ona (Peygamber'e) şiir oğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun soyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir oğut ve apacık bir Kur'an'dır.
YÂsîn : 69

SÂd. Oğut veren Kur'an'a yemin ederim ki, kufredenler, (iddia ettiklerinin) aksine, bir gurur ve tefrika icindedirler.
SÂd : 1

Andolsun ki biz, oğut alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her turlu misali verdik.
Zumer : 27

Korunsunlar diye, puruzsuz Arapca bir Kur'an indirdik.

(Bu,) bilen bir kavim icin, Âyetleri Arapca okunarak acıklanmış bir kitaptır.
Fussilet : 3

Apacık Kitab'a andolsun ki biz, anlayıp duşunmeniz icin onu Arapca bir Kur'an kıldık.
Zuhruf : 2

Biz onların dediklerini cok iyi biliriz. Sen onların uzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an'la oğut ver.
KÂf : 45

RahmÂn Kur'an'ı oğretti. İnsanı yarattı. Ona acıklamayı oğretti.
RahmÂn : 1

Şuphesiz bu, korunmuş bir kitapta bulunan değerli bir Kur'an'dır.
VÂkıa : 77

O inkÂr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gozleriyle devirivereceklerdi. HÂla da (kin ve hasetlerinden «Hic şuphe yok o bir delidir» derler.
Kalem : 51

(Resûlum!) Senin, gecenin ucte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) ucte birini yatmadan (ibadetle) gecirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (boyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gunduzu (icinde olup bitenleri iyiden iyiye) olcup bicen ancak Allah'tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği icin, sizi bağışladı. Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, icinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lutfundan (rızık) aramak uzere yeryuzunde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda carpışacaklardır. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekÂtı verin, Allah'a gonul hoşluğuyla odunc verin. Kendiniz icin onden (dunyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha ustun ve mukÂfatca daha buyuk olmak uzere. Allah'tan mağfiret dileyin, şuphesiz Allah cok bağışlayıcı, cok esirgeyicidir.
Muzzemmil : 20

(Resûlum!) Kur'an'ı sana biz, evet biz indirdik.
İnsÂn : 23

Onlar kendilerine Kur'an okununca secde de etmezler.
İnşikÂk : 21

Hakikatte o (yalanladıkları, aslı) levh-i mahfuzda bulunan şerefli Kur'an'dır.
Burûc : 21