"İnkar edeceksin" politikası
Hep boyle derler ya, "Yatakta yakalansan, inkar edeceksin" Erkeklerin coğu bu inkar politikasını benimserler.
Kimi kazanır, kimi kaybeder.
Ha, tabii, kazanmakla kaybetmekten ne anladığınıza bağlı bu...
Ama bazı erkekler de itiraf yontemini kullanırlar...
Yani duygusallar ya...
İstemeden, kazara oldu ya...
Onemli olsa, saklayacak olsa itiraf eder miydi ya...
Cok seviyor ya...
Falan filan...
Onlar yalan soyleyemediklerinden, soyleseler de anında anlaşılacağından bu yontemi secmişlerdir. Mecburen.
Buyuk hata...
Cunku bu itiraf onun son hakkı olur.
Bundan sonra şupheli telefon bile almaması gerekir.
Bitmiştir yani...
Barbie operasyonunda butun erkekler inkar etmiş, bir tek Sergen itiraf etmiş ya, oradan aklıma geldi.
Bekar adam tabii, cıkmış, babalar gibi "Yaptım" demiş. Diğerleri inkarda...
Ha, inandırıcılar mı?
İnanmak isteyen inanıyor, istemeyen asla...
Bu inkar vakalarının en klasiğini ben bir kez yazmıştım. Daha cok yazacağım herhalde. Cunku şimdiye kadar bu hikayeyi aşan başka bir taneye rastlamadım.
Ustelik o zamanlar yakalanma, aldatılma ve affedilmeler henuz bu kadar ortalığa duşmemişti.
Herkesin bu işleri gizli saklı yaptığı zamanlardı. "Henuz kimse boşanmamış, kimse alışmamışken..."
Bu gercek hikayemizin kahramanı bir Belediye Başkanı.
Partisinin şehir dışındaki bir toplantısına eşiyle katılmıştı.
Şeytan bu, nerede durteceği belli olmaz; artık planlı mı plansız mı bilinmez ama karısını bir şekilde ekip, başka bir kadınla odaya cıkmış.
Bir sure sonra olaydan haberdar olan karısı hışımla arkasından gitmiş. Bizim ihbarcılar takip konusunda cok titizlerdir biliyorsunuz. Bu arada herkes onu engellemeye calışmış ama mumkun olmamış.
Kadın butun hiddetiyle oda kapısına vurmaya başlamış.
Kapıyı gayet sakin acan Belediye Başkanı karısına bakıp aynen şunu soylemiş:
"Buyrun, kimi aradınız?"
Şaka değil ha, bu gercek bir hikaye. Daha bitmedi...
Kadın deliye donunce, Belediye Başkanı otelin guvenliğini cağrıp kadını oradan uzaklaştırmış.
Bir sure sonra da karısının yanına gitmiş.
"Ne oldu hayatım?" diye...
"Delirdin mi? Bana inanmıyor musun? Sen karıştırdın herhalde heyecandan" falan diyor, duşunebiliyor musunuz?
Artık nasıl abarttıysa, sonunda karısı da kabullenmek zorunda kalmış.
Haksız mıyım?
Var mı daha iyi bir hikayeniz? Gercek olacak ama...
Benden anlatması...
Artık siz hangi yontemi uygularsınız bilemem.
Ama şunu bilmenizde yarar var; siz ne soylerseniz soyleyin, inanmak isteyen inanır, daha doğrusu inanmış gibi yapar, inanmayan, ne yapsanız inanmaz.
Yalnız, ortada korkutucu bir gercek var; iki kadın da bunu asla unutmaz...
Nasıl atlattım diye sevineceğinize, nasıl unuttururum diye hayıflansanız daha iyi olur.
Dilek Onder
__________________
"İnkar edeceksin" politikası
Kadınca0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Kadınca
- "İnkar edeceksin" politikası
-
13-09-2019, 14:29:15