4888 - Saîd İbnu'l-Âs radıyallahu anh hazretleri İbnu Omer radıyallahu anhuma'dan naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki: "Mu'min, haram kana bulaşmadıkca dininde genişlik icindedir."
Said İbnu'l-Âs der ki: "İbnu Omer radıyallahu anhum (Resûlullah'ın sozunden sonra şunu) soylediler: "Kişi, nefsini bulaştırdığı takdirde, kurtuluşu olmayan cok ciddi amellerden biri, haksız yere haram kan dokmesidir."
Buhari, Diyat 1.
4889 - MuĂ‚viye İbnu Ebi SufyĂ‚n radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"Her gunahı Allah'ın mağfiret buyurması muhtemeldir. Ancak bilerek mu'mini olduren veya kĂ‚fir olarak olen kimse hĂ‚ric..."
NesÂi, Tahrim 1, (7, 81).
4890 - Bureyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"Mu'minin oldurulmesi, Allah katında, dunyanın zevalinden daha buyuk (bir hĂ‚dise)dir."
NesÂi, Tahrim 2, (7, 83).
4891 - Ebu'l-Hakem el-Becelî anlatıyor: "Ebu Hureyre ve Ebu Saîd radıyallahu anhumĂ‚'yı dinledim. Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'ın şoyle soylediğini muzĂ‚kere ediyorlardı:
"Eğer semĂ‚ ve arz ehli bir mu'minin kanını (haksız yere dokmede) iştirak etselerdi, Allah her ikisini birden cehenneme atardı."
Tirmizi, DiyÂt 8, (1398).
4892 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"İman, ihanetle oldurmeye bağdır, mu'min ihanet suretiyle oldurulmez."
Ebu DÂvud, CihÂd 169, (2769).
4893 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"Yeryuzunde haksız yere oldurulen bir insan yoktur ki katilin gunahından bir misli Hz. Âdem'in ilk oğluna (KĂ‚bil'e) gitmemiş olsun. Cunku o, haksız oldurme yolunu ilk acandır."
BuhĂ‚ri, DiyĂ‚t 2, Enbiya 1, İ'tisĂ‚m 15; Muslim, KasĂ‚me 27, (1677); Tirmizi, İlm 14, (2675); NesĂ‚i, Tahrim 1, (7, 82).
4894 - Yine İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki: "(Kıyamet gunu) bir adam bir başkasının elinden tutmuş olarak gelir ve:
"Ey Rabbim! Bu, beni oldurdu!" der. Aziz ve celil olan Allah da:
"Onu niye oldurdun?" diye sorar. Adam:
"İzzet senin icin olsun diye oldurdum!" der. Rab TeĂ‚la:
"İzzet benim icindir!" buyurur. Bir başka adam da bir başkasının elinden tutmuş olarak gelir ve:
"Ey Rabbim! Bu, beni oldurdu!" der. Azîz ve Celîl olan Allah:
"Onu niye oldurdun?" diye sorar. Adam:
"İzzet falancanın olsun diye oldurdum!" der Rab TeĂ‚la:
"İzzet falancanın değildir!" buyurur. Adam (oburunun) gunahıyla doner."
Nesai, Tahrim 2, (7, 84).
4895 - MikdĂ‚d İbnu'l-Esved radıyallahu anh'ın anlattığına gore şoyle demiştir:
"Ey Allah'ın Resûlu! Ben kuffardan bir adama rastlasam ve aramızda mukĂ‚tele cıksa. O kılıcıyla vurup elimin birini kesip atsa. Sonra adam (sıkışıp) bana karşı bir ağaca sığınsa ve:
"Allah icin musluman oldum!" dese, bu sozunden sonra ben onu oldurebilir miyim?" Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m:
"Hayır! Sakın onu oldurme" buyurdu. Ben ısrar ettim:
"Ama ey Allah'ın Resûlu! O benim bir elimi kesti ve sonra musluman olduğunu soyledi" dedim. Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m:
"Hayır! Sakın onu oldurme, eğer oldurursen, o adam, sen onu oldurmezden onceki senin makamındadır ve sen de, onun soylediği kelimeyi soylemezden onceki durumunda olursun!" buyurdular."
Buhari, DiyĂ‚t 1, Megazi 11; Muslim, İman 155, (95); Ebu DĂ‚vud, CihĂ‚d 104, (2644).
4896 - HĂ‚rise İbnu Mudarrıb anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m, FurĂ‚t İbnu HayyĂ‚n'ın oldurulmesini emretti. Bu adam Ebu SufyĂ‚n'ın casusu ve aynı zamanda Ensar'dan bir zĂ‚tın halîfi (muttefiki) idi. Derken o, ensar'dan muteşekkil bir halkaya uğradı ve: "Ben muslumanım!" dedi. Bunun uzerine:
"Ey Allah'ın Resûlu! FurĂ‚t İbnu HayyĂ‚n "Ben muslumanım" diyor!" denildi. Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m da:
"Sizden bir kısım erkekler var. Kendilerini (dilleriyle itiraf ettikleri) imanlarına havale ediyor(soylediklerini tasdik ediyor)uz. İşte onlardan biri de FurĂ‚t İbnu HayyĂ‚n'dır!" buyurdular."
Ebu DÂvud, Cihad 109, (2652).
KATLİN MUBAH OLDUĞU YERLER
4897 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim de Allah'ın Resûlu bulunduğuma şehĂ‚det eden kimsenin kanı, uc hal dışında helal değildir:
-Zina yapan dul.
-Cana can kısas.
-Dinden cıkıp cemĂ‚tten ayrılan."
Buhari, Diyat 6; Muslim, KasĂ‚me 25, (1676); Ebu DĂ‚vud, Hudûd 1, (4352); Tirmizi, Diyat 10, (1402); Nesai, Tahrim 5, (7, 90, 91), KasĂ‚me 5, (8, 13).
4898 - MuhĂ‚rik anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'a bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resûlu! Bir adam gelip malımı almaya kalkarsa (ne yapayım)?" dedi.
"Ona Allah'ı hatırlat!" cevabını verdi. Adam tekrar:
"Hatırlamazsa! (ne yapayım?)" dedi. AleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m:
"Etrafındaki muslumanlardan yardım talep et!" buyurdu. Adam:
"Etrafımda hic musluman yoksa ne yapayım?" dedi.
"Oyleyse sultandan yardım iste!" buyurdu. Adam:
"Sultan benden uzaksa?" dedi. AleyhissalÂtu vesselÂm:
"Bir ahiret şehidi oluncaya veya malını koruyuncaya kadar malın icin mucadele et!" buyurdular."
NesÂi, Tahrim 21, (7, 113).
4899 - Cundub radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki: "Sihirbaza tatbikedilecek hadd cezası kılıcla vurmaktır."
Tirmizi, Hudûd 27, (1460).
4900 - Abdurrahman İbnu Sa'd İbnu ZurĂ‚re'nin anlattığına gore, kendisine, Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'ın zevcelerinden Hz. Hafsa radıyallahu anhĂ‚'nın mudebber kıldığı bir cĂ‚riyesi, kendisine sihir yaptığı icin, sihri sebebiyle oldurtmuştur."
Muvatta, Ukûl 14, (2, 871). KENDİNİ OLDURENİN HUKMU
4901 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"Kim kendisini dağdan atarak intihar ederse o cehennemlik olur. Orada ebedî olarak kendini dağdan atar. Kim zehir icerek intihar ederse, cehennem ateşinin icinde elinde zehir olduğu halde ebedî olarak ondan icer. Kim de kendisine demir saplayarak intihar ederse, cehennemde ebedî olarak o demiri karnına saplar."
Buhari, Tıbb 56; Muslim, İman 175, (109); Tirmizi, Tıbb 7, (2044, 2045); NesĂ‚i, CenĂ‚iz 68, (4, 66, 67); Ebu DĂ‚vud, Tıbb 11, (3872).
4902 - Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m ile birlikte Hayber gazvesinde hazır bulunduk. Musluman olduğunu soyleyen bir adam icin, Efendimiz:
"Bu, ateş ehlindendir!" buyurdular. Savaş başlayınca cok şiddetli şekilde savaştı ve yara aldı. Ashabtan bazısı: "Ey Allah'ın Resûlu dedi, az once ateş ehlinden dediğiniz kimse, cok şiddetli şekilde kahramanca savaştı ve de oldu!" dediler. Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m, yine:
"Cehenneme (gitmiştir)" buyurdular. Bu cevap uzerine muslumanlardan bazıları nerdeyse şupheye duşecekti. Askerler bu halde iken, AleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'a: "O asker henuz olmemiş, ancak ağır şekilde yaralanmış!" dediler. Gece olunca, adam yaraya dayanamadı. Kılıncının keskin tarafını alıp uzerine yuklendi ve intihar etti. Durum AleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'a haber verildi. Bunun uzerine:
"Allahuekber!" buyurdular ve devam ettiler: "ŞehĂ‚det ederim ki, ben Allah'ın kulu ve Resûluyum!"
Sonra Hz. Bilal radıyallahu anh'a halk icinde şoyle ilan etmesini emrettiler:
"Cennete sadece musluman nefisler girecek. Şurası muhakkak ki, (İslĂ‚m'ın lehine olan ameller kişinin imanına delil değildir), Allah bu dini, fĂ‚cir bir kimse ile de guclendirir."
Buhari, Cihad 182, Megazi 38, Kader 5; Muslim, İman 178, (111).
4903 - CĂ‚bir İbnu Semure radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'a, intihar eden bir kimse haber verilmişti:
"Ben uzerine namaz kılmıyorum!", buyurdular."
Ebu Davud, CenÂiz 51, (3185).
OLDURULMESİ CAİZ OLAN VE OLMAYAN HAYVANLAR
4904 - Hz. Aişe radıyallahu anhĂ‚ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"Hayvanlardan beş tanesi vardır ki bunların herbiri fĂ‚sıktır (zararlıdır). Harem bolgesinde olsun, Hill (denen Harem dışı) bolgesinde olsun bunlar oldurulur: Karga, caylak, akrep, sıcan, kelb-i akûr (yırtıcılar)."
Buhari, Bed'u'l-Halk 16, CezÂ'u's-Sayd 7; Muslim, Hacc 66-67, (1198); Muvatta, Hacc 90, (1, 357); Tirmizi, Hacc 21, (837); Nesai, Hacc 113, (5, 208).
Muslim'in bir rivayetinde Hz. Aişe şoyle demiştir: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m beş fĂ‚sığın Hill'de ve Harem'de oldurulmesini emretti." Ebu Davud, Ebu Hureyre radıyallahu anh'tan kaydettiği bir rivayetinde, karga yerine "yılan" demiştir.
4905 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Biz, Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m ile birlikte Mina'da iken, VelmurselĂ‚t suresi nĂ‚zil oldu. AleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m onu okuyordu. Ben onu, kendi ağızlarından oğrendim. MubĂ‚rek ağızları henuz surenin rutûbetini taşırken, uzerimize bir yılan sıcradı. AleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m:
"Oldurun şunu!" buyurdular. Hemen oldurmek uzere atıldık. Fakat yılan once davranıp kactı. AleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m:
"Şerrinizden korundu, tıpkı siz de onun şerrinden korunduğunuz gibi!" buyurdular."
Buhari, CezÂ'u's-Sayd 7, Bed'u'l-Halk 14, Tefsir, MurselÂt 1; Muslim, Selam 137, (2234); NesÂi, Hacc 114, (5, 208, 209).
4906 - İbnu Omer radıyallahu anhumĂ‚ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'ı minber uzerinde şoyle soylerken dinledim:
"Yılanları oldurun. İki cizgili ve ebteri (engerek) de oldurun. Cunku bunlar, gozleri kapar (kor eder) ve hĂ‚milelerde duşuk yaparlar."
Abdullah İbnu Omer radıyallahu anhumĂ‚ der ki: "(Bir gun) ben oldurmek icin bir yılan kovalarken, Ebu LubĂ‚be radıyallahu anh bana: "Oldurme onu!" diye nida etti. Ben: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m yılanların oldurulmelerini emir buyurdular!" dedim. O:
"Ama daha sonra ev yılanlarının oldurulmelerini yasakladı!" dedi. Bunlar (omurleri uzun olduğu icin) avĂ‚mir denen ev yılanları idi."
Buhari, Bedi'u'l-Halk 14, Megazi 11; Muslim, Selam 128, (2233); Muvatta, İsti'zĂ‚n 31, (2, 975, 976); Ebu DĂ‚vud, Edeb 174, (5252, 5253, 5254, 5255); Tirmizi, AhkĂ‚m 2, (1483).
4907 - Ebu'l-Museyyeb anlatıyor: "(Bir gun) Ebu Saîd radıyallahu anh'ın yanına girmiştim, namaz kılıyor buldum. Onu beklemek uzere oturdum. Derken evin bir koşesinde tavanı orten hurma dalları arasında bir kıpırtı gordum. Oraya bakınca bir yılan olduğunu gordum. Oldurmek uzere atıldım. Ebu Saîd oturmam icin işaret etti. Tekrar yerime oturdum. Namazdan cıkınca bana evde bir oda gosterdi ve: "Bu odayı goruyor musun?" diye sordu. Ben: "Evet!" deyince devam etti:
"Onda, bizden evlenmesi yakın bir genc vardı. Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m ile birlikte Hendek (harbin)e gittik. Genc, gun ortasında, ehline uğramak icin AleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'dan izin istiyordu. Bir gun ondan yine izin istedi. Aleyhissalatu vesselĂ‚m ona:
"Silahını beraberine al, ben Kureyza'dan sana bir zarar gelir diye korkuyorum!" buyurdular. Adam silahını aldı. Ailesine geldi. Hanımı iki kapı arasında ayakta duruyordu. Elindeki mızrağı ile, durtmek uzere kaadına eğildi. Adama kıskanclık gelmişti. Kadın ona:
"Mızrağını geri cek! Hele eve gir, beni dışarı cıkaran şeyi bir gor!" dedi. Adam iceri daldı. Bir de ne gorsun: Yatağın uzerine coreklenmiş iri bir yılan! Mızrağıyla ona yoneldi ve yılana sapladı. Sonra cıkıp, sunguyu avluya dikti. Derken yılan uzerine atıldı. Bilemiyoruz, hangisi evvel oldu; yılan mı, genc mi? Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'a gelip, bu durumu anlattık ve: "Dua edin, Allah ona tekrar hayat versin!" dedik. AleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m:
"Arkadaşınız icin istiğfar ediverin!" buyurdular. Sonra şu acıklamada bulundular:
"Medine'de musluman olan cinler var. Onlardan birini gorurseniz, kendisine uc gun ihtarda bulunun. Eğer bundan sonra yine de gorunurse onu oldurun. Cunku o bir şeytandır."
Muslim, Selam 139, (2236); Muvatta, İsti'zĂ‚n 33, (2, 976, 977); Ebu DĂ‚vud, Edeb 174, (5256, 5257); Tirmizi, AhkĂ‚m 2, (1484); (Bazı Tirmizi nushalarında Sayd bolumunde (17. bab'ta) gelmiştir.)
4908 - İbnu Ebi Leyla babasından anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m'a ev yılanlarından sorulmuştu. Şu cevabı verdi:
"Evlerinizde onlardan birini gorecek olursanız, ona:
"Size Hz. Nuh'un (gemiye sokarken) aldığı soz hakkı icin ve de Hz. Suleyman İbnu DĂ‚vud'un sizden aldığı soz hakkı icin bize zarar vermemenizi ve bize gorunmemenizi talep ediyorum" deyin. Eğer tekrar donerlerse oldurun."
Tirmizi, AhkÂm 2, (1485); Ebu DÂvud, Edeb 174, (5260).
4909 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"Yılanların hepsini oldurun. Kim yılan(ın intikam alacağın)dan korkarsa, benden değildir."
"Bir rivayette şoyle buyrulmuştur. "Gumuş cubuk gibi olan uzun yılan hĂ‚ric, butun yılanları oldurun."
Ebu DÂvud, Edeb 174, (5249, 5261); NesÂi, Cihad 48, (6, 51).
4910 - İbnu AbbĂ‚s radıyallahu anhumĂ‚ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"Kim, yılanı (intikam) arar diye (oldurmez) bırakırsa bizden değildir. Biz onlarla harbettiğimiz gunden beri onlarla sulh yapmadık."
Ebu DÂvud, Edeb 174, (5250).
4911 - Hz. AbbĂ‚s radıyallahu anh'ın anlattığına gore: "Ey Allah'ın Resûlu demiştir, biz Zemzem kuyusunu temizlemek istiyoruz. Fakat icinde şu kucuk yılan var."
Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m , yılanları oldurmesini emretmiştir.
Ebu DÂvud, Edeb 174, (5251).
4912 - Hz. Aişe radıyallahu anhĂ‚ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m keler icin fuveysık (fĂ‚sıkcık) dedi ama, "oldurun!" diye emrettiğini işitmedim."
Buhari, Bed'u'l-Halk 14, CezÂu'-Sayd 7; Muslim, SelÂm 145, (2239); NesÂi, Hacc 115, (5, 209).
4913 - Sa'd İbnu Ebi VakkĂ‚s radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m kelerin oldurulmesini emretti ve onu fuveysika diye isimlendirdi."
Muslim, SelĂ‚m 147, (2240); Metin Muslim'den alınmadır. Ebu DĂ‚vud, Edeb 175, (5263, 5264); Tirmizi, AhkĂ‚m 1, (1482). Bazı Tirmizi tertibinde Sayd bolumunde 13. babta.)
KOPEKLER
4914 - İbnu Omer radıyallahu anhuma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m av veya koyun veya coban kopeği haric diğer butun kopeklerin oldurulmesini emretti."
İbnu Omer radıyallahu anh'a: "Ebu Hureyre, "veya ekin kopeğini de diyor!" denilmişti, bunun uzerine: "Onun ekini var da ondan!" cevabını verdi ve ilave etti:
"Biz Medine ve civarına gider, tek kopek bırakmaz, hepsini oldururduk. Hakkat biz, colden gelmiş kadına refakat eden arkadaş kopeği bile oldururduk."
BuhĂ‚ri, Bed'u'l-Halk 14; Muslim, MusĂ‚kĂ‚t 45, (1570); Muvatta, İsti'zĂ‚n 14, (2, 969); Tirmizi, Sayd 4, (1488); NesĂ‚i, Sayd 9, (7, 184).
4915 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m buyurdular ki:
"Kopek besleyen bir aile yoktur ki, her gun rızıklarından iki kırĂ‚t eksilmemiş olsun. Bundan av veya bekci veya koyun kopeği hĂ‚ric (bunları besleyenlerin rızkında eksilme olmaz)."
Bunu Rezin tahric etti.
KARINCA
4916 - İbnu Abbas radıyallahu anhumĂ‚ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m dort hayvanın oldurulmesini yasakladı: "Karınca, arı, hudhud, surad (sarı ve yeşil renkli ağackakan kuşu)."
Ebu DÂvud, Edeb 176, (5267).
Katilden nehy
Ayetler, Dualar, Hadisler0 Mesaj
●48 Görüntüleme
-
13-09-2019, 13:42:45