Zerreler taifesi, muntazam ve muhteşem bir ordu hukmunde

(Dunden devam)

Evet, zerrelerdeki cilve ise, zerreler taifesini Vacibu’l-Vucud’un havliyle, kudretiyle, emriyle, muntazam ve muhteşem bir ordu hukmune getirmiştir. Eğer bir saniye o Kumandan-ı A’zam’ın emri ve kuvveti geri alınsa, o cok kesretli, cÂmid, şuursuz taife, başıbozuklar hukmune gelecekler, belki butun butun mahvolacaklar.

Hem insanların bir kısmı, guya daha ileri goruyor gibi, daha ziyade cahilÂne bir dalÂletle, SÂni-i ZulcelÂl’in gayet lÂtif, nazenin, mutî, musahhar bir sahife-i icraatı ve emirlerinin bir vasıta-i nakliyatı ve zayıf bir perde-i tasarrufatı ve lÂtif bir midad-ı (murekkep) kitabeti ve en nazenin bir hulle-i icadatı ve bir maye-i masnuatı ve bir mezraa-i hububatı olan esîr maddesini, cilve-i rububiyetine Âyinedarlık ettiği icin, masdar ve fail tevehhum etmişler. Bu acib cehalet, hadsiz muhalleri istilzam ediyor.

Cunku esîr maddesi, maddiyyunları boğduran zerrat maddesinden daha lÂtif ve eski hukemanın saplandığı heyul fihristesinden daha kesif, ihtiyÂrsız, şuursuz, cÂmid bir maddedir. Bu hadsiz bir surette tecezzi ve inkısam eden ve nÂkillik ve infial hassasıyla ve vazifesiyle techiz edilen bu maddeye, belki o maddenin zerreden cok derece daha kucuk olan zerrelerine, her şeyde her şeyi gorecek, bilecek, idare edecek bir ihtiyÂr ve bir iktidar ile vucud bulan fiilleri, eserleri isnad etmek, esîrin zerreleri adedince yanlıştır.

Evet, mevcudatta gorunen fiil-i icad oyle bir keyfiyettedir ki, her şeyde, hususan zîhayat olsa, ekser eşyayı ve belki umum kÂinatı gorecek, bilecek ve kÂinata karşı o zîhayatın munasebetini tanıyacak, temin edecek bir iktidar ve ihtiyÂrdan geldiğini gosteriyor ki, maddî ve ihatasız olan esbabın hicbir cihetle fiili olmaz.

Lem’alar, Otuzuncu Lem’a (Eskişehir Hapishanesi’nin Bir Meyvesi), Altıncı Nukte, s. 644
__________________