Hazreti peygamberimiz (sav) inin sunnetlerinden bazıları
En cok Pazartesi ve Perşembeleri oruc tutardı. Neden boyle yaptığı Pazartesi ve Perşembe Allah’a sunulur.sorulduğunda da şu cevabı verirdi: ” Ameller her pazartesi ve perşembe Allah’a ( c.c.) sunulur. Oruclu iken amelimin Allah’a (c.c.) arz olunmasını severim. Her Musluman affedilir. Ancak dargın olan kişi mustesna. Cenab-ı Hak meleklere onlar icin “bunları geri bırakın” der.

Cumartesi ve pazar gunleri de umumiyetle oruc tutardı. ve şoyle derdi: ” Bu iki gun muşriklerin bayram gunleridir. Onlara muhalif olmaktan hoşlanırım.

Yuzuğu gumuştendi, yuzuğu akik taşıydı.

Gozleri uyurdu lakin kalbi uyumazdı.

Umumiyetle cuma gunu yıkanırdı, bazen de terk ederdi.

Cocuklara karşı cok merhametliydi.

Su ictiği zaman 3 defa nefes alır, uc nefeste icerdi ve ” Bu daha mutlu, daha afiyetli ve daha sağlıklıdır. ” buyurdu.

Gece kalktığı zaman ağzını misvaklardı.

Son derece merhametliydi. Birisine bir şey vaad ettiği zaman imkanı olduğunda mutlaka o vaadini yerine getirirdi.

Sukunu uzun, gulmesi azdı.

Hizmetciye soyledikleri sozlerden biri de ” Bir ihtiyacın var mı? ” idi.

Eza veren kotu huyu olmazdı. Birisinin diğeri aleyhine olan sozunu de kabul etmezdi.

Kendisine meleklerin gelmesi ve Hz. Cebrail (as) ile konuşması sebebiyle pırasa, sarımsak, soğan gibi şeyler yemezdi.

Yaslanarak yemek yemezdi. Arkasından iki kişi yuruyemezdi.

Gece ağzına misvak surmeden kalmazdı.

Gusulden sonra abdest almazdı.

Tebbessum etmeden kesinlikle konuşmazdı.

Ramazan Bayramında bir şey yemeden camiye cıkmazdı.

Kurban Bayramında kurban kesilmeden evvel bir şey yemezdi.

Gece veya gunduz uyuyup da uyandığı zaman mutlaka misvak kullanırdı.

İkram edilen kokuyu geri cevirmezdi.

Bir yudum su ile dahi olsa iftar etmeden akşam namazını kılmazdı.

Hastayı ancak uc gunden sonra ziyaret ederdi.

Şu beş şeyi hicbir zaman yanından ayırmazdı; Ayna, surme kabı, tarak, misvak ve ustura.

Lamba ile kendisine aydınlık yapılmadıkca karanlık evde oturmazdı.

Bir yerden kalkarken mutlaka ” Subhaneke Allahumme Rabbi vebi hamdike la ilahe illa ente estağfiruke ve etubi ileyke” der ve şoyle buyururdu: ” Yerinden kalkarken kim bunu soylerse mutlaka mecliste kendisinden sudur eden gunahları bağışlanır.”

Hicbir şeye hayır demezdi. Kendisinden bir şey istendiği zaman eğer yapmak isterse evet derdi. İstemezse sukut ederdi.

Abdestini kendisi alırdı. Kimseden yardım istemezdi. Vereceği sadakayı da bizzat kendi eliyle verirdi, kimseyi bunun icin rahatsız etmezdi.

Ne yemek ne de başka bir şey O’nu akşam namazından alıkoyamazdı.

Dişlerini temizlemeden uyumazdı.

Daima misvağı başucunda bulunurdu, oylece uyurdu. Uyanınca hemen onunla dişlerini fırcalardı.

Kahkaha ile gulmezdi.

Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.

Yanına cocuklar geldiği zaman onları tebrik eder, guzel karşılar ve onalara dua ederdi. Yazilan hadislerin kaynaklari yoksa hepsi mechuldur sahih degildir.. Dikkat edin..