Muslumanları Duğunu Nasıl Olmalı

Hulasa-i kelam, duğunlerde haram olan şu hususlara azami derecede dikkat etmelidir:

1. Birbirine nikÂhı duşen yabancı kadın ve erkeklerin bir arada eğlenmeleri ve karşılıklı oynamaları,
2. Kadın ve erkeklerin avret yerlerini belli edecek şekilde transperant ve dar giyinmeleri (kadın kadına veya erkek erkeğe, kendi mahremleri arasında olsalar dahi),
3. İslamın nehyedip yasakladığı turku ve şarkıların okunması ve calgı aletlerinin kullanılması,
Ayrıca velime (duğun yemeği) yemeğinin, İslami usullere gore hazırlanmış olmasına azami derecede dikkat edilmelidir.


Hadis-i şeriflerde yer alan, muzik ve eğlenceyi sınırlayıcı ve yasaklayıcı ifadeler sebebiyle, İslam tarihi boyunca genel anlamda eğlence ve musiki konusunda “cevaz veren Âlimler daima azınlıkta olmuş, bu Âlimler bile daima ihtiyatlı ifadeler kullanmışlardır.

Musikî parcalarında kullanılan sozlerin tevhid inancına aykırı olmaması, icki ve fuhuş gibi haramlara ozendirmemesi, nağmelerin şehveti tahrik edici olmaması, fitneye sebep olmaması, namahrem kadın sesi olmaması, (def ve ney gibi nefis uzerinde menfî etkisi olmayan aletler dışında) muzik aletlerinin kullanılmaması gibi şartlar zikretmişlerdir. Cevaz verilen aletlerle soylenen kahramanlık marşları, ilahî ve kasideler, kÂinattaki guzellikleri anlatan ezgiler, gayet tabii olarak caiz gorulmuştur.

Muzik aletleri konusunda hadis-i şeriflerde genel ifadeler kullanılmış, def ve ney gibi bazı muzik aletlerine şartlı olarak cevaz ve ruhsat verilmiştir. Sahih-i Buharîde yer alan “Ummetimden oyle bir kavim olacak ki onlar zinayı, ipek elbise giymeyi, ickiyi ve muzik aletlerini helal sayacaklar (Buharî, Eşribe, 6) hadisi-i şerifi, bu konudaki en acık hadis-i şeriflerden biridir.

Duğunlerde kadınların kendi aralarında eğlenmeleri konusu ise namahrem erkeklere gorunmeme, haram işlememe, İslÂmî edeb olculerini ihlal etmeme, fasıkların adetlerini taklit etmeme şartıyla “caiz gorulse bile; duğun eğlenceleri gunumuzde, genellikle haramlarla icice olduğu ve istismara acık olduğu icin “takva cizgisine aykırı olarak icra edilmektedir. (H. İbrahim Kutlay; “İslami Olculere Uygun Duğun, Yeni Dunya Dergisi, 2002, Ağustos)

Rasûlullah Efendimiz, nikÂhın duyurulması icin def calınmasını oğutlemiştir. (Tirmizî, NikÂh, 6.) Sahabeden, “Allah Rasulu, bize duğunde oyuna izin verdi dedikleri nakledilmiştir. (NesÂî, NikÂh, 80.)

Muhammed b. HÂtip el-Cumahî: “Allah Rasulu (duğunde) helalle haramın arasını ayıran şey, (nikÂhı duyurmak amacıyla) def calmak ve ses cıkarmaktır buyurdu. (Tirmizî, Nesaî, İbn MÂce, Musned) diye rivayet etmiştir. Allah Resulu, duğununde Rubayyi'nin evine gitmiş ve def calıp turku soyleyen cariyelere, buna devam etmelerini soylemiştir. (Buhari)

Yine Efendimiz aleyhissalatu vesselam, bir bayram gunu Hz. Aişe validemizin yanında def calıp turku soyleyen iki cariyeye (engel olunmak istendiğinde) “Bırakın, bugun bayramdır diye musaade etmiştir. (Muslim, Musned)

Bu ve benzeri hadisleri goz onunde bulunduran fıkıhcılar, duğunlerde ve bayramlarda, kadınların kendi aralarında, erkeklerin de kendi aralarında, haram sozler soylemeden ve haram şeyler yapmadan, def calıp turku soyleyerek, eğlenebileceklerini soylemişlerdir. Ancak bir kadını tasvir, icki ve meyhaneleri ovme, Muslumanları yerme anlamını taşıyan turkuler, yanık nazımlar, kadınların da erkekleri tasvir etmesi; kadın kadına, erkek erkeğe de olsa cinsel duyguları tahrik eden, haramları guzel gosteren sozler ve hareketler; hemcinsine karşı da olsa mahremlik kurallarına riayetsizlik, dans ve oryantal gibi hemcinsine karşı ilgi uyandıran davranışlar haramdır!

İmam-ı Gazalî, duğun, bayram ve şenlik gunlerinde erkeklerin kendi aralarında oyun tertip etmelerinde, raks etmelerinde bir mahzurun olmadığını kaydederek, ancak kadınların erkekler karşısında oynadığı oyunun haram olduğunu soyler.

Haremlik ve selamlığa uygun salonlarda yapılmalıdır

Davetiyelere duğunlerin başlama saati yazılırken, mutlaka namaz vakitleri dikkate alınmalı ve mumkun mertebe, yazılan saatte programa başlanmalıdır. Duğun programlarında meşru olan eğlencelere yer verilmeli, duğun ortamını cenaze evine cevirmeyecek ilahi ve musiki ornekleri sunulmalıdır. Ozellikle davetlileri sıkmadan, yine duğunun mana ve havasına uygun sohbet yapabilecek Âlimler ve hoca efendilerden istifade edilmeye calışılmalıdır.

Silah ve patlayıcı maddeler kullanılmamalıdır

Duşmana karşı savunma amaclı olarak uretilen bir nesne olan silah ise bugun hayatımızın bir parcası haline gelmiştir. Bu durum hic de hoş karşılanacak ve hafife alınacak bir durum değildir. Yine gunumuzde silah, bir oyun ve eğlence aleti olarak da on plana cıkartılmaktadır. Oysaki kendisinde boyle bir fonksiyon bulunmayan bir aletin, en mutlu gunler olan duğunlerde işi nedir? Bu sorgulanmalıdır.

“Bizim duğunumuzde hicbir şey olmaz diyerek silahlar ateşlenmekte, kendini bilmez kişiler tarafından bilincsizce kullanılan silahlardan cıkan kurşunlar, insanları yaralamakta veya onların olumune sebep olmaktadır. Bu durum ise “en mutlu gunumuze acı getirmektir.

Duğunlerde kolaylık esas alınmalıdır

İster erkek tarafı isterse kız tarafı olsun, zorlaştırıcı olmamalıyız. Dunurumuzun icinde bulunduğu durumu iyi analiz etmeli, onlardan makul isteklerde bulunmalı, onları kaldıramayacağı yukun altına sokmamalıyız.

İslam dini zorluk değil, kolaylık dinidir. Sevgili Peygamberimiz ashabını herhangi bir işe gonderdiği zaman şoyle derdi, “Sevindirin; nefret ettirmeyin! Kolaylaştırın; gucleştirmeyin! (Muslim) Hayatımızın her safhasında takınmamız gereken bu prensipleri, duğunlerimizde de gostermemiz gerekmektedir.



Başka insanlar rahatsız edilmemelidir

Duğun yapılan evlerde dikkat edilmesi gereken cok onemli bir husus da cevredeki komşulara, araba kornaları ya da muzik sesleriyle rahatsızlık verilmemesidir. Ne yazık ki bazı insanlar, evlerinin bahcesine kurdukları muzik sistemleriyle, yedi mahalleden duyulacak bir gurultu ile caldıkları şarkı hatta ilahilerle, gece gec saatlere kadar, diğer insanları rahatsız etmektedirler.

Komşulardan hasta, yaşlı, cocuk ya da uyuması gereken insanları, duğun muzikleriyle rahatsız eden insanlar, kul hakkına girmektedirler. Yaptıkları buyuk bir yanlıştır. İnsanlar kapalı mekÂnlarda, cevredeki insanları rahatsız etmeyecek bicimde İslama uygun şekilde eğlenebilirler. Ama bu, cevreye zarar verici mahiyette olmamalıdır. Yine, gelin almaya konvoy halinde gidilirken, surekli korna calmak ya da trafiği aksatarak başkalarına rahatsızlık vermekten de kacınmaya calışmalıyız.

İslama uygun olmayan adetler, kesinlikle terk edilmelidir

Ne yazık ki bazı bolgelerde belki haram sayılan bazı hususlar “Gelenek, tore, adet adı altında mazur ve meşru gorulmeye calışılmaktadır. İslama uygun olmayan ve haram olan bu şeyler, ne olursa olsun Muslumanların terk etmesi gereken hususlardandır.



HASAN CALIŞKAN
Gulistan dergisi