İman Lezzeti
imandan Lezzet almak
İmandan zevk almak

İMAN: inanmak ,yuce bir varlığa sığınmak ve acziyetini anlayıp teslim olmaktır. Dini Literaturde
İMAN: Allaha , Peygamberimiz Hz. Muhammedin , Allahın elcisi olduğuna ve Allahın peygamberi aracılığıyla gonderdiği emir ve yasaklara kalben inanıp , dil ile inancını ifade etmeye İMAN denir.
İnsanı kainatın en ustun ve en mukemmel varlığı olarak yaratan, mukemmelliğin otesinde insan vucudunu tasarlayıp,en ince ayrıntısına kadar şekillendiren yetmeyip, kainattaki butun varlıkları hizmetine veren Allah (c.c), bu kadar -yarattığı, donattığı, turlu nimetleri kullarının istifadesine sunduğu-lutfuna karşılık elbette bir takım istekleri, emirleri,yasakları olacaktır. .Yoksa siz iman ettik demekle bırakırlacağınızı mı zannettiniz ilahi hitabı insanın sorumluluğunu en guzel bicimde hatırlatmaktadır.

İnsan, yaratılışının gayesini ve kendisine yuce Allah tarafından verilen ustun değeri idrak edebildiği zaman ; kulluğun gercek anlamını kavramış , işte meleklerden bile ustun olmanın vasfını elde etmiş olarak , Allahın ve insanların yanında kıymet bulur. Buna mukabil İlahi ve İnsani değerlerin farkında olmayan,dunyaya geliş amacını yeme, icme ve eğlenceden ibaret goren ; aklını ve fikrini şeytana emanet eden, nefsinin esiri olmuş insanları , bakınız Kuran-ı Kerim nasıl vasıflandırıyor.Biz onları aşağıların en aşağı kıldık..

Kuran-ı Kerim insanın yaradılış ve ustunluğunden bahsederken şoyle niteler. “Biz insanı en guzel surette yarattıkve “Biz insanoğluna sayısız nimetler verdik. İnsan bunu saymakla bitiremez. “Rabbin senden,sen Rabbinden razı olarak onun cennetine gir. buyurarak,insanın ustun vasfını ve bu aslına uygun davranışıyla rabbi katında mukafat yonunde karşılık bulacağını vurgular.

Kalben tatmin olmak, manevi bir huzura ermek ve insan olmanın o ustun vasfına –şerefine- nail olabilmek icin hakiki bir imana sahip olmak gereklidir. Hakiki bir imana sahip olmakta yuce Allahı ve Dini iyi bilmekle mumkun olur.Allaha ve dine iftiralar ederek,Dini yok sayarak,yalan ve kandırmacalarla, sahtekarlıkla , insanları kucumseme , haksızlara-zalimlere goz yumma ; işlenen gunah ve gayr-i İnsani davranışlara kayıtsız kalma kişiye asla gercek , hakiki İmanı kazandırmaz. Bu davranış ve tutum icinde olanlar her ne kadar gercek iman sahibi olduklarını iddia etseler de , bu iddia ; davranış bicimlerine doğru olarak yansımadığı icin, kuru bir sozden ote gecmez. Gercek imanın lezzetine varmak, doğru bilgi, doğru inanc ve doğru davranışlarla mumkun olur.

Akıl sahibi olan insana idrak etme, tefekkur etme -duşunme- yetisi verilmiştir.Bunca nimeti takdim eden yuce Allaha karşı , iman etmek , tevekkulde bulunmak elbette ve tabii olarak bir teşekkur itirafı ve imanın samimiyetinin en guzel ifadesidir.

İmanın kalpte hakiki manada yer bulması ,gonuldeki sufli duyguların ve tatminsizliklerin en care ilacıdır.Kalp ki ,nazargÂhı ilahi ve insanın hayatiyet kaynağıdır.Huzur ve sukunun adresi , varlık sebebinin –AŞK- ın durak noktasıdır. .Adına Kalp,gonul yurek,dediğimiz bu kıymet menbaı ,ancak ve ancak temiz bir inanc ,samimi duygu ve niyet ve Salih amellerle tertemiz tutulabilir. Vatan,İstiklal ve iman Şairi Mehmet Akif Ersoyun deyimiyle. İmandır o cevher ki, İlahi ne buyuktur.İmansız paslı yurek sineye yuktur.ifadesinde olduğu gibi kararmış ve paslı kalpler ; insana gam,kasavet ve gunah yukunden ibarettir.

Gercek ve samimi bir imana sahip olmamız temennisiyle..


Zafer Yaman –