Hz. Adem (a.s)'m kıssası, butunuyle insanlığın kıssasıdır. Onun hayatı, Yuce Allah'ın, bu dunyanın imar olunmasını, bu varlığı ortaya cıkarmayı ve bu hayatı tamamlamayı ve bu insanın ortaya cıkışını kuvvetlendirmeyi istemesi anından itibaren en mukemmel bir şekilde yaratılan bu varlığın hayatıdır...!

YATARILIŞI

Hz. Adem (a.s) topraktan yaratıldı. Soyu ise tabii ve normal olarak evlenme ve ureme yoluyla coğaldılar deyip gecenleyiz. Cunku Hz. Adem (a.s)'m topraktan yaratılışı, tarihi acıdan onemli bir konuyu ve buyuk bir yaratılmayı icermektedir. Ustelik bunda herhangi bir şeye, "Kun feyekun" yani "ol" deyince anında oluveren ilahi yuceliğin ve Rabbani gucun goruntuleri tecelli etmiştir... İşte Hz. Adem (a.s)'m topraktan yaratılışı yeni bir varlığın yaratılmasının ve yine bu varlığın yaratılmasındaki icazın doruğunu gostermektedir. Cunku yeryuzunde bulunan butun insanlar bir "sinek" veya bir "sivrisinek" yaratmak uzere bir araya gelip toplansalar bile buna guclen yetmez. O halde kalbi, gozu kulağı ve aklı olan insanı nasıl meydana getirebilirler? Cunku "yaratanların en guzeli olan Allah (her şeyden) yucedir" (Mu'minûn: 23/14) İşte bu durumu; yokluktan varlığı yaratan ve zayıftan kuvvetliyi, durgunluktan hareketliliği, cansızdan canlıyı ve ruhu meydana getiren ustun ilahi kudretin bir tecellisidir. Zira en guzel bir şekilde ve en iyi bir bicimde -Allah'ın ilahi kudretiyle- hareketsiz olan toprak hareketli bir duruma geciyor, cıvık bir durumda olan camur konuşabilir bir duruma geliyor, cansız olan varlık ustun bir insan haline geliyor. Nitekim Yuce Allah, bunu şoyle anlatmaktadır:

"Onun (yuceliğine, kudretinin kemÂline delÂlet eden) ayetlerinden biri de; "Sizi topraktan yaratması ve ardından da hemen yeryuzune yayılan insanlar olmanızdır"[2]

İşte ayeti kerimede gecen, topraktan yaratılan kimse Hz. Adem (a.s)'dır. Ardından yeryuzune yayılan insanları ise onun, neslidir. Aslında Hz. Adem (a.s)'ın bu kıssası, butun yaratılmışların kıssasını icermektedir... Cunku Allah, mahlûku yani Hz. Adem (a.s)'ı camurdan yaratıyor,[3] daha sonrada onun neslini kucuk bir damla sudan yaratıyor[4] ve bu nesli de kendi vekili olarak yeryuzune yerleştiriyor, yeryuzunu de bu varlığın emri altına veriyor ve adaleti ikame edebilmesi icinde bu insanı halife yapıyor.[5] Buna rağmen bu zayıf yaratık Rabbine karşı yucelmeyi ve onun mulkunde onunla mucadele etmeyi istiyor ve Allah'ın emirlerine isyan etmekle de cesaretlenmektedir!!

Ademoğlu, dun daha bilinen bir şey değilken bugun Allah'ın varlığını inkar etmeye yeltenişi garip değil midir?!! Yine kendi varlığı, Allah'ın varlığına delil olduğu halde Allah'ın nimetlerine kufretmesi garip değil midir?!! Şoyle buyuran yuce Allah gercekten de guzel soylemiştir:

"Cam cıksın o insanın, o ne nankordur! Allah onu hangi şeyden yaratmış? Onu meniden yaratıp merhalelerden gecirerek ona şekil vermiş; sonrada onu oldurur ve kabre koyar, sonra dilediği zaman onu tekrar diriltir. Hayır! (İnsan) Allah'ın kendisine emrettiği şeyi hala yerine getirmemiştir."[6]

Allah'ın varlığını inkar eden ey garip kimse!! Sen Allah'ın varlığını inkar etsen bile kainattaki her zerre Allah'ın var olduğuna delalet etmektedir.

Allah'ın ayetlerini yalanlayan ey garip kimse! Varlığındaki her hareket Allah'ın vahdaniyetine yani birliğine ve yuce kudretine delildir.

Keskin guneş ışığını gormeyip de gozunu kapatan ve kainatı yonetenlerin sesini işitmeyip de kulakları sağır olan ey garip kimse!

Şoyle buyuran yuce Allah, gercekten de guzel soylemiştir:

''Korluk dediğin gozlerinki değildir. Asıl goğuslerde olan kalblerin korleşmesidir."[7]

Şairde bunu şoyle dile getiriyor:

"Hayret! Her şey de Allah'ın birliğine delÂlet eden alametler, her hareket ve sukûnetlikte ebedi şahitler olduğu halde kişi, Allah'a nasıl isyan eder yahut nasıl bilerek onu inkar eder?"

Hz. Adem (a.s)'m kıssası, hayretliği gosteren bir kıssa değil midir?! Bu kainatta var olan insanın varlığı, Allah'ı duşunmeye ve O'nu tefekkur etmeye cağırmıyor mu?! Hz. Adem (a.s)'ın yaratılışı topraktan ve O'na iman ile yakînin gerektirdiği camurdan değil midir? Cunku Yuce Allah "Oyleyse insan neyden yaratıldığına bir baksın; o insan, erkek ve kadının beli ile goğusleri arasından atıla gelen bir sudan (yani meniden) yaratılmıştır. Şuphesiz Allah, insanı tekrar yaratmaya kadirdir."[8] buyurmaktadır. [9]

Alıntıdır