Allah'ın 99 İsmi
Allah'ın İsimleri
Esmaul Husna




Allah : Varlığı zorunlu olan ve butun ovgulere lÂyık bulunan, yaratan, yapıp eden, ezeli, ebedi olan, eşsiz ortaksız kudret.

Afuvv : Affeden, hataları ve gunahları bağışlayan.

Ahad : Zatında varlığında tek olan.

Âhir : Sonu olmayan.

Al : En yuce.

Alem : En iyi bilen.

Âlim : Tum bilgilerin kaynağı olan, her şeyi gereğince bilen.

Aliyy : Yuceliğin kaynağı ve sahibi. Ulu.

Azîm : Ululuğun kaynağı ve sahibi, cok yuce.

Azîz : Kudret ve onurun kaynağı ve sahibi. Cok guclu, cok onurlu.

BÂri : Var eden, bir model olmaksızın canlıları var eden.

Basîr : Gorme gucunun kaynağı, en iyi şekilde goren. Her şeyi goren.

BÂtın : Gozle gorulemeyen, her şeyde kendinden bir guc bulunan.

Bedî : Var eden, yarattıklarını ahenk ve guzelliklerle donatan.

Berr : İyilik ve lutfu sonsuz olan.

CÂmi : Toplayıp duzenleyen, kıyamet gunu hesaba cekmek icin mahlukatı toplayan.

CebbÂr : İradesini her durumda yuruten, yaratılmışların halini iyileştiren.

Ekrem : Comertlerin comerdi. Comertliği sonsuz.

Evvel : İlk. Başlangıcına zaman belirlemek soz konusu olmayan.

FÂlık : Yarıp parcalayarak ortaya yeni bir şey cıkaran, tohum ve danelerin icinden yeni urun cıkaran.

FÂtır : Yaratan. Birtakım varlıkları yarıp parcalayarak yeni varlıklara ve yeni oluşlara vucut veren.

FettÂh : Acan. Fetih ve zafer lutfeden. Kolaylık sağlayan.

GaffÂr : Dilediğinde gunahları beklenmedik şekilde affeden.

GÂfir : Bağışlayıcı affedici.

GÂfur : Surekli bir bicimde gunahları affeden.

GÂlib : Her hal ve şartta galip gelen.

Ganî : Zengin. Zenginliği sınırsız olan. Yanında herkesin yoksul kaldığı kudret.

Haalik : Yaratan, var eden.

Habîr : Her şeyden en iyi bicimde haberdar olan.

HÂdî : Hidayet veren. Doğruya, iyiye ve guzele kılavuzlamada en yuce kudret.

HÂfiy : LutufkÂr.

HÂfız : Koruyan ezberinde tutan.

Hafîz : Koruyup gozeten. Her şeyi kontrol ve gozetimi altında tutan.

Hakîm : Tum hikmetlerin kaynağı. Her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunan.

Hakk : Gerceğin kaynağı ve belirleyicisi. Her yaptığı ve emri gerceğe en uygun olan. Hakkın ve hukukun kaynağı ve belirleyicisi.

Halîm : Davranışlarında yumuşak ve şefkatli. Sertlik ve katılıktan uzak olan.

HallÂk : Yaratışı surekli olan.

Hamîd : Her turlu ovgunun sahibi ve muhatabı olan.

Hasîb : En iyi ve en hassas bicimde hesap soran.

Hayy : Surekli diri. Hayatın kaynağı. Kendisi icin olum soz konusu edilemeyen.

İlah : Tapılmaya layık tek kudret. Yuce, eşsiz.

Kaadir : Kudretin kaynağı ve sahibi.

Kaahir : Yarattıkları uzerinde hukum ve egemenlik kuran.

Kadîr : Gucu her şeye ulaşan, her şeyde hissedilen.

KÂfî : Hem kendisine hem de yarattıklarına yeten. Kullarının her turlu istek ve ihtiyaclarına cevap veren.

KahhÂr : Gerceği ortup, buyruklarına karşı cıkan inkarcıları kahrı altında ezen.

Karîb : Cok yakında olan. Kullarına şah damarlarından daha yakın olan.

Kavî : Gucu bizzat kendinden olan.

Kayyûm : Kudretin kaynağı.

Kebîr : Tum buyukluk olculerinin kavrayamayacağı şekilde buyuk olan.

Kerîm : Lutfu hep işleyen, comert.

Kuddûs : Tum kutsallıkların kutsadığı, tum varlığın tespih edip yucelttiği.

Latîf : Gozle gorulmeyen.

MÂlik : Sahip olan.

Mecîd : Comertlik ve ululuğun kaynağı.

Melik : Guc, saltanat ve yonetimin en yuce sahibi.

Melîk : Guc ve saltanatı dilediği şekilde dağıtan.

Metîn : Her hal ve tavır karşısında sebat ve dayanıklılığını koruyan. Guclu, zorlu.

Mevl : Koruyup gozeten, destek veren. Sevdiklerinin her hal ve şartta yanında bulunan.

Mucîb : En iyi şekilde, en kısa zamanda cevap veren.

Muhît : Her şeyi cepecevre kuşatan.

Muhyî : Yaratan, hayat veren. Oluleri dirilten.

Mukît : Yarattıklarının gıda sistemlerini, beslenme tarzlarını belirleyen ve her birinin gıda edinmesini sağlayan.

Muktedir : Her şeye gucu yeten, kudretli.

Musavvir : Şekil, renk ve desen veren. Gorunuş kazandıran, gorunuşu ahenkli kılan.

Muheymin : Hukmu altında tutan. KÂinatın butun işlerini gozetip yoneten.

Mumin : Guven veren, vaadine guvenilen.

MusteÂn : Darda ve zorda kalanın başvurduğu yardım dilediği kudret. Kendisinden yardım ve destek istenen.

MuteÂl : Aşkın, yuce. İzzet, şeref ve hukumdarlık bakımından en yuce olan.

Mutekebbir : Ululuk ve yuceliğin kaynağı olan. Kibre ve boburlenmeye sapanları hizaya getiren.

Nasîr : Yardım eden.

Nûr : Işık. Işığın, aydınlığın, yol gosterişin, erdirişin kaynağı ve yoneticisi olan.

Rab : Besleyip, terbiye edip eğiten.

Rahîm : Rahmet ve merhameti sınırsız olan. Bağışlayan, esirgeyen.

Rahman : Rahmeti sonsuz olan. Bağışlayan, esirgeyen.

Rakîb : Kontrol eden, gozleyip gozetleyen.

Raûf : Acıma, şefkat ve esirgemesi sınırsız olan.

Refî : Yucelten, izzet ve şeref veren.

RezzÂk : Yarattığı tum varlıkların rızklarını fazlasıyla veren.

Samed : Tum ihtiyacların, niyetlerin, ovgulerin, yakarışların yoneldiği eşsiz kudret.

SelÂm : Esenlik, barış ve mutluluğun kaynağı.

Semî : En iyi şekilde işiten, duyan. Her şeyi işitip duyan.

ŞÃ‚kir : Şukredenleri duyup odullendiren.

Şehîd : En yuce tanık. Her şeyi gorup gozetleyen.

Şekur : Butun şukurlerin yoneldiği kudret. Az iyiliğe cok mukÂfat veren.

TevvÂb : Tovbeleri cok kabul eden. Tovbe nasip eden. Kendisine yonelenlerin bu yonelişlerini karşılıksız bırakmayan.

VahhÂb : Bağışı sınırsız olan. Surekli ve sınırsız bir bicimde bağışta bulunan.

VÂhid : Sıfatlarında, ozelliklerinde tek ve biricik olan.

VÂris : Butun mulk ve saltanatların sonunda kendine teslim edildiği kudret. Dilediğini dilediğine mirascı kılan.

VÂsî : Varlığı surekli genişleten. Yaratışı ve yarattıklarını dilediği şekilde artırıp genişleten.

Vedûd : Sevginin kaynağı olan. Seven. Sevdiren. Tum sevgilerin en son ve en yuce gayesi olan.

Vekîl : Gucu ve yonetimi kullanan. Guvenilip dayanılan.

Velî : Dost, yardımcı. Destek veren.

ZÂhir : Her şeyde tecelli eden. Tum yarattıklarında, kendisinden gorulebilir izler, işaretler bulunan.