
Senaryo yazarı, 'Paramparca Aşklar Kopekler (2000), ve '21 Gram (2003), filmlerin de, yine yonetmen Iñárritu ile birlikte calışan senarist, Guillermo Arriaga. Başlıca rolleri,Brad Pitt, Cate Blanchett, Gael Garcia Bernal, Adriana Barraza, Kôji Yakusho paylaşır. Uc ayrı kıtada, dort farklı konuyu birbirine bağlayan filmin ana teması, iletişimsizlik. ABD, Meksika ortak yapımı filmin turu dram. Altın kure, 2006 Cannes film festivali ve Palm Springs Uluslararası film festivalinde bir cok oduller alan film, 79. Akademi Odullerinde de yedi dalda adaydır
Film uzerine
Altın kure odullu (21 Gram / en iyi yonetmen) yonetmen Iñárritu, film cekildikten sonra adını, konusuna uygun olarak; Kitab-ı Mukaddes'in, (İncil) ilk bolumu Tekvin'de ki yaradılış efsanesinden (Babil efsanesi) (Genesis) esinlenerek koyduğunu acıklamıştır. Efsaneye gore: Kendisini, her yonden gelişmiş ve ilerlemiş goren insanoğlu, goğun en yukseklerine ulaşma, Tanrı'yı gorme, Cennete varma arzusu ile birleşerek, 'babil kulesi, olarak adlandırılan. goğe doğru yukselen bir yapı inşa etmeye başlarlar. Bu kibirlerinden dolayı ofkelenen Tanrı, bu insanları cezalandırmak icin, aynı dili konuşabilme ozelliklerini yok eder ve her birine ayrı bir lisan verir. Artık birbirleriyle iletişim sağlayamayan insanlar kule yapımını bırakmak zorunda kalırlar. Anlaşamamazlık zamanla sevgisizlik ve huzursuzluğu da bereberinde getirince dunyanın dort bir tarafına dağılırlar.
(Gercekte sınırlamalar insanın, kendi ic dunyasında yaşadığı duşuncelerdir. Mutluluğumuzu oluşturan şeyler toplumsal yapıya gore değişkenlik gosterirken, caresizlik icinde ise hepimiz din, dil, ırk farketmeksizin aynı duyguları yaşıyoruz. Babil, bizi ayıran değil, bizi birleştiren duygular uzerine bir film oldu.)
Film de, yaşadığı toplum tarafından, diğer toplum breyleri hakkkında empoze edilen duşunceler, kulturel iletişimsizliğin yanında, aynı dili konuşup, aynı evrensel yapıya sahip insanların, birbirlerini anlayamama sorununu da işlenmektedir.Farklı bir kulturden gelerek ,faklı ulkelerde calışan Meksika'lı yonetmen, Alejandro González Iñárritu, konusunun gectiği dort ulkenin dilinin kullanıldığı Babil'i, cocuklarına adayarak filme verdiği onemi gostermektedir
Konusu
Fas'ın, colluk arazide kurulu bir koyunde, keci surusu cobanlığı yapan iki kardeş, Ahmed (Said Tarchani) ve Yusuf (Ebubekir el Ceyd), babalarının yeni aldığı tufeği denemek icin bir kac atış yaparlar. Atış konusunda daha deneyimli olan kucuk kardeş Yusuf, satıcının dediği gibi, tufeğin menzilinin 3 km. olup olmadığını kontrol etmek icin yuksek bir tepeye cıkar. Tepenin aşağısındaki yoldan gecen yolcu otobusune nişan alıp ateş etmek gibi, hatalı bir secim yapar. İsabet ettiremediğini duşunerek abisiyle birlikte evlerine geri donerler. Fakat bu cocuklar, yaptıkları yanlış secimle, ardında bıraktıkları dramın farkında değildirler. Zira, mermi otobusun camından iceri girerek, kocası Richard (Brad Pitt) ile seyahat icin ABD'den gelen Susan'nın (Cate Blanchett), boynuna isabet etmiştir. Otobuste bulunan herkes bir anda paniğe kapılır. Richard caresizlik icinde etrafındakilerden yardım ister. Fakat, sadece yayın organlarında ABD'lileri işgalci, barbar olarak tanıyan yolcular cifte yardım etmek istemez. Richard'ın ısrarı uzerine ambulans gelene kadar bir saat otobusun beklemesini kabul ederler.
Richard, acil yardımın yapılacağı yerlerden uzak oldukları icin Susan'ı alarak en yakında ki koye goturur. Hataları yuzunden bir cocuklarını kaybetmiş cift, kotuye giden evliliklerini kurtarma icin yolculuğa cıkmışlardır. Nereden geldiği belli olmayan bir kurşunun Amerika'lı ciftlerden Susan'ı yaralaması haberi uzerine, Fas'ın ABD konsolosluğu devreye girerek tum dunyada teror saldırısı alarmı verilir. ABD, vatandaşlarının terorist saldırıya uğradığını duşunmektedir.
Susan ve Richard, yolculuğa cıkarken cocukları Debbie (Elle Fanning) ve Mike'ı (Nathan Gamble) ABD'de ki evlerinde daimi bakıcıları, Meksika'lı Amelia'ye (Adriana Barraza) bırakmışlardır. Richard evi arayıp başlarından gecen olayı bildirir. Fakat Amelia'nin, Meksika'da oğlunun duğunu vardır ve gitmek zorundadır. Cocuklara bakacak kimseyi bulamayınca, onlarıda yanına alarak sınır otesinde ki Meksika'ya gider. Meksika'nın tehlikeli olduğu duşuncesi ile buyuyen cocuklar tedirgindirler. Duğun bittikten sora, ABD'ye geri donuşte Amelia'nin yanında yeğeni Santiago'da (Gael García Bernal) vardır. Sınırdan gecişte ABD polisi sorun cıkarır. Asi bir ruha sahip genc Santiago, polisten kacmaya calışınca durumu daha da zora sokar.
Dunyanın diğer ucu Japonya'da, Yasojiro'nun (Koji Yakusho) yakın zamanda karısı olmuş, tum sevgisine rağmen sağır ve dilsiz kızı Chieko (Rinko Kikuchi) ile, bir turlu iletişim sağlayamamanın sıkıntılarını cekmektedir. Annesinin intihar etmesinden de derin bir şekilde etkilenen Chieko, insanlarla iletişim sağlamak icin bedensel bir cozum arayışı icerisine girmiştir. Bunun yanısıra Japon polisi, faklı ulkelere giderek av yapmayı seven işadamı Yasojiro'yu, uzerine kayıtlı bir tufekle suc işlendiği gerekcesiyle aramaktadır.
Eleştiriler
Farklı mekanlarda farklı konulara değinen filmin kurgusu, zaman ve mekan arasında mekikler dokuyarak bağlantılar yapar. Iñárritu ve Arriaga ikilisi, kaos, caresizlik, yoksulluk, onyargılar ve iletişimsizlik temasının icinde, hic konuşmadan yaralı bir insana yardım eden Fas'lı yaşlı kadın figuru ile iletişime niyetin yuce değerini de ortaya koyar. Egemen guclerin benimsetmeye calıştığının aksine; Teror diye nitelendirilen aslında, bir cocuğun hatalı bir secimi oluşu, ic ice gecmiş onyargılar ile filmin cekildiği bolgelerin kulturel yapısını durust bir şekilde yansıtan yonetmen Alejandro González Iñárritu, eleştirmenler tarafından ovguye değer bulunmuştur. Başarılı oyuncular Brad Pitt ve Cate Blanchett'in yanında, Meksika'lı dadıyı oynayan Adriana Barraza, sağır, dilsiz Chieko'yu oynayan Rinko Kikuchi, performanslarıyla kendilerinden soz ettirmiştir. Bazı sahnelerinde abartının hakim olduğunu da yapılan eleştiriler arasında gormek mumkun
__________________