Yazan: Cumhur AY – e-mail: [email protected] – İzmir.2012
Skec: Beş Yıldızlı Rezalet
(Odun bir koca, gorgusuz bir karı, kocasının anası, sapık bir ergen oğul, depresif bir kız ile beş yıldızlı bir tatil koyu. Bir şemsiye, uc şezlong. Karı koca sahilde, şemsiyenin altında şezlongdadırlar. Uzerlerinde tişort, altlarında şort, gozlerinde kocaman birer gozluk vardır. Adam uzanmış guneşlenmekte, kadın oturmaktadır.)
Şaziment: Lutfu, sacmalama lutfen. Dunya kadar para verdik, bi denize girmeyecek miyiz?
Lutfu: Sen cıscıbıldak denize gircen, benim başım da bela gircek. Olmaz.
Saziment: Cıscıbıldak mı? Ayol altımdaki mayo, dopiyes gibi. Bi boynumla, bacaklarım acıkta biraz, o kadar.
Lutfu: Olmaz. Otur bol bol guneşlen. İstersen sinekten de bi şeyler ye. Ama anadan uryan denize girmek yok, gireceksen boyle gir.
Şaziment: Tişortle, şortla denize mi girilir ayol? Keşki gelirken haşama falan alaydık, boyle guneşin alnında ter dokeceğime, biraz olsun serinlerdim hic olmazsa.
Lutfu: (Kalkar, gozluğu kaldırır.) Tişortle gir diyom sana, annamıyon mu?
Şaziment: Tişortle gireceğime hic girmem daha iyi. Rezil mi edicem kendimi millete? Tutuyon en pahalı otele getiriyon, ama ne havuza, ne de denize sokuyon. Ne bicim tatil bu?
Lutfu: Garı bana bak, benim sinirimi bozma, vallah tatil goyu neyin bakmak, yersin zopayı.
Şaziment: Gelmez olaydım keşke, tatil benim neyimize? Oturup evde acardım klimayı, gecerdim karşısına, bu cehennem azabını da cekmezdim.
Lutfu: Cok gonuşma da galk bana bi bira al. Soğuk olsun amma.
Şaziment: Tabi tabi. Kalk bira getir, kalk kumandayı ver, kalk pide al. Evden ne farkı var? Tatilmiş?
Lutfu: Hadi bırak dırdırı. Gendine de soğuk bi şeyler alırsın artık.
Şaziment: Bira iccem ben de.
Lutfu: Neee?
Şaziment: Bira diyom, bira. ben de bira iccem.
Lutfu: Lan garı, kadın kısmı icki icer mi, asortik misin sen?
Şaziment: Elalemin karıları iciyo ama? Bak hepsinin ellerinde ceşit ceşit ickiler.
Lutfu: Onnar gavur karısı, onlar icer, sen icemezsin. Gunah.
Şaziment: Sen iciyon ama. Gunahsa sana da gunah.
Lutfu: Uzatma. Eski goye yeni adet mi cıkarıyon? (Dalga gecerek) Bizim garı sosyetik oldu, artık evde de her gun bi buyuk devirecek.
Şaziment: Tatildeyiz Lutfu. Bari burada karışma. Hem o kadar para verdik, bırak da tum imkanlarından yararlanalım otelin.
Lutfu: Lan acık bufede beşer tane tabak dolduruyonuz, garışıyom mu? Bedava diye ne dartı ne durtu oynamadık hic bi şey bırakmıyonuz, garışıyom mu? Sırf gece corbasını gacırmayalım diye saati kurup, gecenin bi vakti restorana iniyonuz garışıyom mu? Ama ben icecem, serhoş olacam dedin mi orda durcan.
Şaziment: Ne sarhoşu ayol. Tatildeyiz ya, maksat goruntu olsun.
Lutfu: Tabi tabi goruntu olsun. Senin o gosteriş merakın yuzunden, evdeki tum odaları plazmaylan doldurduk be. Utanmasak tuvalete de koyacaz bi 37 ekran. Abimlere Almanya’dan en son model mutfak robotunu getirtdim. Mutfağın başkoşesine koydun. Komşulara robotum var robotum var diye hava atıyon ama hangi duğmeden calıştığını oğrenemedin bi turlu.
Şaziment: Ay lanet olsun icmiycem tamam. Bi bira iceyim dedim, lafı nerelere getirdin. Tamam, tamam gider kendime de bi kokteyl alırım o zaman.
Lutfu: Gogteyl mi?
Şaziment: Gogteyl ya gogteyl. Merak etme, merak etme, alkolsuz.
Lutfu: Ha, tamam o zaman. Cocukları da bul gelirken, az sonra dondurma servisi başlayacak, gacırmasınlar.
Şaziment: (Gider.)
Rukiye: (Lutfu’nun annesi. Topallayarak gelir. Başında hasır bir şapka, ustunde entari, bir elinde baston, diğerinde servis tabağı ve bardak) Nereye gidiyo o meymenetsiz?
Lutfu: Geldin mi anacığım? Gel gel, otur şoyle.
Rukiye: Nereye gidiyo dedim?
Lutfu: Şaziment mi?
Rukiye: Karın olacak suratsız, adı her neyse.
Lutfu: Hem bi şeyler alıcak icmek icin, hem de cocuklara bakıcak.
Rukiye: İyi iyi. İlgilensin cocuklarla biraz. Butun gun atıyo kendini guneşin altına, cocuklar ne yer ne icer umrunda değil.
Lutfu: Cocuklar bakar başının caresine, sen dert etme. Beş yıldızlı tatil goyu burası anacığım, yediğini ictiğini soran mı var. Her koşe başında bi sinek.
Rukiye: Sinek minek deyip durma icim kalkıyo.
Lutfu: Senin goyde yaptığın gozlemeye, burada sinek diyolar. Her goşe başına koymuşlar bi dane.
Rukiye: Kadın olsa, alır kendi elleriyle yedirir cocuklarına. Ama nerde? Ver giyinsin, sal suslensin.
Lutfu: Bırak şimdi gelininle uğraşmayı, gene doldurmuşsun tabağı. Rukiye Hanım cok yeme bu kadar, sonra butun gece inleyip duruyon.
Rukiye: Lokmalarımı mı saymaya başladınız şimdi de. Karın bi yandan, sen bi yandan.
Lutfu: Yok be anacım ne sayması. Eşşek yukuylen para saydık otele, yiyeceniz tabi. Ama seni duşunuyom ben.
Rukiye: Duşunme duşunme, ben duşunurum gendimi.
Burakcan: (Şortla gelir. Gobeğinde bir şambrel, gozunde deniz gozluğu, ellerinde birer bardak icecek.) Bak baba hem kola hem fanta aldım, arka arkaya iciyom, gogteyl gibin oluyo.
Lutfu: Aferin benim aslan oğluma. Anneni gormedin mi?
Burakcan: Gormedim. Ben havuz başındaydım, duristleri seyrettim.
Rukiye: Ne seyrediyon lan elalemin garılarını? Ayıp deel mi?
Burakcan: Ama bi şey demiyolar babane.
Rukiye: Edepsiz, kazık kadar adam oldun, hala aklın fikrin cenabetlikte.
Burakcan: Oğle deme babanne ya. Bi gorsen ne gussel memişleri var. Acmışlar bole.
Rukiye: Sus, arsız uğursuz seni. (Bastonla vurmaya calışır.)
Lutfu: Yapma anne, genc adam bakacak tabi. Ergenlikte şimdi o, aklı başka şeye calışmaz, gendimden biliyom.
Rukiye: Okuzun oğlu manda, ne beklicen başka.
Burakcan: Babane sana iccek bi şeyler alem mi?
Rukiye: İstemez aldım ben icceğimi. Yannız ne verdi bilmiyom eşek sıpası, acı acı yakıyo baazımı.
Burakcan: Goladır o gola. Asitli ya ondan.
Rukiye: Her ne altsa. İcerken acıda sonra pek bi guzel geliyo. Orda da ictiydim iki bardak, icim yandıydı.
Lutfu: Nerde kaldı bu kadın yahu. Alt tarafı bi bira istedik, dilim damağım kurudu.
Rukiye: Bisikletlere gitmiştir o. Ne zaman gorsem, ya bisiklet tepesinde, ya cıplakların fırınında.
Burakcan: Sauna o babane sauna. Gadınlar bole giriyolar oraya, terleyip terleyip zayıflıyolar. Ne gussel ole ıslak ıslak.
Rukiye: (Bastonla vurmaya calışır.) Sus edepsiz. Lutfu, bu oğlana bi terbiye ver yoksam patlatacam kafasını gozunu. Aklı fikri edepsizlikte.
Lutfu: Tamam anne tamam.
Şaziment: (Busecan’la beraber gelir. Busecan’ın uzerinde uzun bir elbise, ustunde bir yelek ve şapka, elinde bir kitap) Al kocacığım biran, buz gibi vallah.
Lutfu: Nerde kaldın ya bi saattir.
Şaziment: Sıra vardı kocacığım, bekledim biraz.
Lutfu: Ne sırasıymış bu. Koca otelde elli tane bar var, sıra mı olurmuş?
Busecan: Su topu oynayanları seyrediyodu baba.
Lutfu: Ben sana demedim mi lan, o sulu agtivasyonları seyretmek yok diye.
Busecan: Aktivite o baba aktivite.
Lutfu: Neyse ney, ukalalık yapma. Hem senin halin ne boyle? Sanki gayak yapmaya Uludağ’a geldik.
Burakcan: Bacakları cok cirkinmiş, ondan mayo falan giymiyor baba.
Busecan: Sen sus kurbağa suratlı, bak soylerim babama yaptıklarını.
Burakcan: Naaptım ben ya?
Rukiye: Kesin bi haltlar karıştırmışsındır. Boşuna dememişler, anasına bak danasını al diye.
Şaziment: Anneee.
Rukiye: Nooldu ağrına mı gitti?
Şaziment: Laf sokup durma anne ya.
Rukiye: Ne laf sokacam. Benim bi şey soylememe gerek yok, mal meydanda.
Şaziment: Lutfuuu, bi şey soyle, vallahi kusucem şimdi.
Lutfu: Başlamayın gene, bıktım sizin dırdırınızdan.
Burakcan: Bende bu gızının dırdırından bıktım baba.
Busecan: Dırdırmış. Soyunma kabinlerinin arkasındaki delikten bakan kim?
Burakcan: Ne deliği ya, ne bakması? Sen de butun gun Hasan’a mesaj atıp duruyon?
Lutfu: Hasan kim lan?
Burakcan: Sınıftaki gozluklu inek. Neden butun gun elinde bu kitapla dolaşıyo sanıyon? Okuduğundan değil, entel gorunmek icin.
Lutfu: Kızım, sen ne işler ceviriyon? Kim lan bu Hasan, katil mi etceniz lan beni.
Burakcan: Yok baba ya, yalan soyluyo. Kendi sucunu kapatmak icin camur atıyo.
Rukiye: Eeee, ne demiş atalarımız, kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al.
Şaziment: Anne vallahi bravo. Her şeyi donup dolaştırıp bana getiriyon ya tebrik ederim seni.
Rukiye: Aman ne haliniz varsa gorun. Ben gidiyom, şu zımbırtıdan alayım bi bardak daha. Cok guzelmiş. (Gider.)
Lutfu: Hasanlar, Huseyinler? Yeminle alırım okuldan bak. Ayağını denk al.
Şaziment: Lutfu gitme kızın ustune, ders falan soruyordur.
Lutfu: Ne dersi lan? Yazın ortasında ders mi olur?
Busecan: Mesaj falan atmıyom baba ya, o kafadan atıyo. Bi de gece siz uyuduktan sonra, odadan cıkıp, diğer odaların kapısını dinliyo?
Burakcan: Ne dinlemesi be?
Busecan: Hatta dun gece kat gorevlisi supurgeyle odaya kadar koşturdu oğlunuzu.
Burakcan: Yalan baba ya inanma. Yalan soyluyo? Hasan’ı unutturmak icin.
Şaziment: Tamam birbirinizi şikayet edip durmayın. Lutfu, bira almaya gittiğimde anons ettiler, plaj voleybolu varmış, gidelim mi?
Lutfu: Plajı becerdin de Voleybolu mu kaldı?
Şaziment: Bak millet ne guzel eğleniyor, hadi bizde gidelim.
Lutfu: Şaziment sen bu giloynan voleybol mu oynayacan sanıyon. Bi topa vuramadan, yuvarlanırsın kumlarda.
Şaziment: Turnuvalara katılmıcaz Lutfu, maksat goruntu olsun.
Lutfu: Lan başlayacam goruntune. Ne goruntu manyağısın sen ya? Goruntu olsunmuş, en guzel goruntuyu sen verirsin orda. Benimde başımı belaya sokarsın.
Şaziment: Testi gibi oturup durcaz mı hep burda.
Burakcan: Baba ben dondurma almaya gitcem. Size de alem mi?
Lutfu: Lan bi otur be, bi nefes al. Mide fesadı gecirecen. Biraz ara ver.
Burakcan: Canım cekti baba ya.
Lutfu: Lan dun sekiz tane dondurma yedin arka arkaya. Sonra da butun gece oksurup durdun.
Burakcan: O zaman havuza gidiyom ben, guneşlencem biraz.
Busecan: Guneşlencekmiş, rontgene gidiyom desene oğlum.
Burakcan: Baba, bi şey soyle şu kızına ya, vallah ağzını burnunu dağıtıcam ha.
Şaziment: Havuz mavuz yok, otur oturduğun yerde. Biz nasıl oturuyorsak boyle, sen de oturcan.
Rukiye: (Elinde bardakla gelir.) Ayyy, ne guzel bi şeymiş bu ya. İnsanın ictikce icesi geliyo.
Burakcan: Babane gene doldurmuşsun golaları.
Rukiye: Orda da ictim bi bardak. Gerci biraz şişkinlik yapıyo ama olsun.
Lutfu: Anne icme bu kadar ya, akşama gazmana donuşucen sonra.
Şaziment: Soyle Lutfu soyle. Vallahi butun gun abur cubur ne varsa dolduruyo mideye, gece olunca da tepinip duruyo sabaha kadar.
Rukiye: Lutfu, soyle şu nursuz karına uğraşıp durmasın benimle.
Şaziment: Ay ne uğraşıcam, ben seni duşunuyom, rahatsız olmayasın diye.
Rukiye: Beni duşunuyomuş, bak bak sen. Duyan da gercek sanır. Duymuyom mu sanıyon? Gece ben innedikce, sen oh cekiyon. Utanmasan tef calıp gobek atacan.
Şaziment: Ay ustume iyilik sağlık. İftiralara bak. Anne vallah adamı ipe goturursun sen.
Rukiye: Yalan mı, insafsız. Yorganın altında, ben mi atıyom kahkahaları?
Şaziment: Kahkaha mı, vallahi pes, bu kadarına pes.
Rukiye: Lutfu kac kere soyledim sana boşa bu karıyı, boşa.
Lutfu: Ne diyon anne sen ya?
Şaziment: Lutfu bak bak, goruyon mu yaptıklarını?
Rukiye: Cok soyledim sana cok, ama dinneyen kim? Atacan bunu, alacan koyden patlakgozlerin Zeynep’i. Bakacan keyfine.
Lutfu: Zeynep mi?
Şaziment: Ay ay Lutfu bak fenalık bastı bana, ter cıkıyo her tarafımdan.
Rukiye: Annesi de oldu gecen sen kızın. Babasını da bana aldın mı, karada olum yok bize.
Lutfu: Babasını mı? Rustem amcayı mı? Neler diyon anne sen?
Şaziment: Duy Lutfu duy. Annenin derdi başka. Senin izdivac bahane, Rustem amca şahane.
Lutfu: Ayıp anne ya, gac yaşında insansın, yakışıyo mu?
Rukiye: Ayol ne var yaşımda? Gencecik kadınım. Boyle on tanesini cebimden cıkarırım. Hem koca yuzu mu gorduk şu fani dunyada. Kırkında tırtladı, baban olacak deyyus.
Lutfu: Ne bicim koşuyon rahmetli hakkında, sen kafayı mı yedin?
Burakcan: Baba, babanem kafayı buldu herhalde.
Lutfu: Anne, ne iciyon sen? Ver bakayım şunu bana. (Alır, bir yudum icer.) Tuuuuu, şarap lan bu. Sen sabahtan beri şarap mı iciyon?
Şaziment: Tu, tu, tu. Ayığı yetmedi, bi de sarhoşuyla uğraşıcaz şimdi.
Rukiye: (Şarkı soyler) Gemilerde talim var, bahriyeli yarim vaaaarrrr.
Lutfu: Anne, kendine gel, delirtme beni. Hadi doğru odaya.
Rukiye: Hic bi yere gitmiyom. Denize gircem ben.
Şaziment: Denize mi? Ay ustume iyilik sağlık.
Burakcan: Babaanne yuzme bilmiyon ki sen.
Rukiye: Ateşim var kızım, ateşim. Sondurmem lazım. (Kalkar. Şapkayı cıkarır, Denize yonelir.)
Lutfu: Anne otur oturduğun yere, vallah anne manne bakmam ha.
Rukiye: Gemilerde talim var, bahriyeli…
Şaziment: Tut Lutfu tut, gidiyo kadın.
Burakcan: Boğulup gitcek yaaa.
Şaziment: Nerde oğlum nerde?
Lutfu: Anneeee.
(Rukiye’nin peşi sıra cıkarlar.)
--- BİTTİ ---
__________________
Skec: Beş Yıldızlı Rezalet
Sinema0 Mesaj
●28 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Dizi - Film - Sanat Forumu
- Sinema
- Skec: Beş Yıldızlı Rezalet
-
13-09-2019, 02:11:30