Bir gun bir kadın, Mevlana CelÂleddin-i Rûmî hazretlerine "kuddise sirruh" gelerek kocasının cimriliğinden şikayet eder. Mevlana Hazretleri şoyle cevap verir:
“Tabii ki cimrilik kotu bir huydur. Ama eğer bu cimriler ve cimrilikleri olmasaydı, dunya harab olur, bu dunyanın malı, eşyası bir araya gelmezdi” der ve şu hikayeyi anlatır:
“Zengin fakat cimri bir efendi varmış. Bir gun camiye gitmiş. Birden aklına bir şuphe duşmuş:
“Acaba evdeki kandili sondurmeyi unuttum mu?” Hic uşenmeden derhal evinin yolunu tutmuş. Kapının onunden hanımına seslenmiş:
“Cabuk kandili sondur, yağı tukenmesin! Ama sakın kapıyı acma!” Hanımı:
“Kapıyı neden acmayayım?” diye sormuş. Cimri efendi cevap vermiş,
“Kapıyı acınca, aşındırırsın" Hanımı:
“Madem bu kadar hesap ederek duşunuyorsunuz, camiden buraya kadar yurumekle ayakkabınızın eskiyeceğini duşunmediniz mi?” Efendi hemen cevap vermiş:
“Duşunmez olurmuyum? Buraya kadar yalın ayak geldim. İşte ayakkabılarım koltuğumun altında!”
Bunları duyan kadın, "Ben, kocama cimri diyordum, ama bunun yanıda benimki comert sayılır" der ve haline şukrederek oradan ayrılır.
alıntı..
__________________
Cimriliğin bu kadarı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Cimriliğin bu kadarı
-
12-09-2019, 23:46:27