Kemence kelimesi, yayla calınan sazların, Farsca 'yay' anlamındaki keman kelimesinden turemiş ortak adıdır. Arapların rebab dediği bu ture eski Turkler 'oklu' anlamında "ıklığ" diyorlardı ki butun yaylı sazların en kıdemli atasıdır. 10 ila 15. yy.larda yalnız Arap ve Bizanslıların değil, İranlılarla Turklerin de kullandığı kaynaklardan anlaşılan ve 18. yy. sonlarına kadar Turk musikisinin tek yaylı sazı olan Kemance'nin yerini, Batının once Viola d'amore'si (sinekemanı adıyla), sonra da Violino'su (keman) aldı. Ama Laz kemencesi Karadeniz horonları sayesinde, armudi kemence ise 19. yy. ortalarına doğru girdiği fasıl topluluğu icinde gunumuze kadar gelebildi. Turk musikisinin bu en kucuk sazı, boy-bosundan umulmayacak gucte bir ses yuksekliğine ve tınısına sahiptir (sesler, diğer telli sazlarda olduğu gibi teli kısmen sağırlaştıran parmak ucu etinden değil, tırnağın sert boynuzsu yapıdaki yuzeyinden elde edildiği icin). Herhalde muziğimizin, en kalabalık topluluklarda dahi sesi rahatca (cok defa da maalesef rahatsız edercesine) duyulan en dişi iki sazından biri kanunsa, oburu kemencedir. Aslında karaağac, karadut, dikenli ardıc, maun veya pelesenk ceşitlerinden birinden 42x16x6 cm olcusundeki bir takozun; sadece ici oyulmak, tekne, boyun ve kafa'sına gereken şekil verilmek, kapak, burgu ve tel takılmak suretiyle bu kadar zarif bir sanat şaheseri haline gelebileceğini hayal etmek bile zordur. Kesidi minik bir kayık gibi olan teknenin tabanı 6-10, yanları ise 3 mm.ye kadar oyulup yuvarlak sistreyle tesviye edilir.

Kafa da denen boynun (sap veya burguluk) kalınlığı govdeye yakın yerde 13, ucta 9 mm.dir. Sazın 28 cm boyundaki teknesi, orta sıklıkta duzgun elyaflı yağsız selviden, hafifce kavisli ve ortası 4-5, kenarları 2-3 mm kalınlıkta bir kapak'la kapatılır. Kenarlara ince fileto konur, ancak kapak cilalanmaz. Kapağın "tel takozu" denen kuyruğa yakın kısmında, sırtları dışarıya doğru D şeklinde simetrik iki delik vardır (4x3 cm). Bu deliklerin ustunde (sapa daha yakın) eskiden ardıc (bugun kelebek) ağacından yapılan bir eşik vardır (kuyruktaki tel takozundan gelen teller bunun uzerinden atlayarak burgulara ulaşırlar). Eşiğin sağ ayağı goğse, sol ayağı ise (Neva telinin hizasında), sık elyaflı ladinden 5-6 mm cap ve 3-5 cm yukseklikte, tellerin titreşimini tekneye ileten "candireği"ne basar.

Sırtta burgulara yakın yerde başlayıp kuyruk takozuna yakın yerde sivrilerek biten sırt oluğu, saz bittikten sonra ince zımparayla son akortların yapıldığı, kemencenin goğusten sonraki en onemli ve hassas elemanıdır. Bu oluğun en geniş yerinde ise (eşiğin tam altı) 3-4 mm capında, etrafı bazen sedef cicek motifiyle suslu bir delik acılır ki gorevi tiz perdeleri maskeleyip bas perdeleri yukseltmektedir. Butun bu işler tamamlanınca sazın teknesi gomalakla cilalanır.

Kemenceye belki de butun sevimliliğini veren burguları (tavşan kulağını andırdıkları icin kulak adı verilmiş olabilir), suslu sazlarda yılan, fildişi, abanoz veya pelesenk, sade sazlarda zerdali, badem veya akgurgen gibi ağaclardan yapılır ve 14-15 cm boyunda olur. Burguların en geniş (akort icin tutulup dondurulecek) kısmı ise 21 mm.dir. Boylarının normal saz burgularından uzun olmasının bir sebebi kısa kalın tellerin momentini dengelemekse, diğer bir sebebi de sazın iki noktadan tesbitli olarak tutulmasını sağlamak olabilir: kemence, kuyruk takozu sol dize (bazen de iki diz arasına) konmak ve burgularından goğse (kalbe) dayatılmak suretiyle tutulur; tellere yandan değen sol elle yayı ceken sağ el de icrayı sağlar (yay durumlarına gore saz sol el ayası icinde sağa-sola hafifce dondurulebilir). Burgunun 1 cm.i kafadan arkaya cıkar; kafaya giren 6 cm.lik kısım kesik koni, kalan 8 cm.i de tavşan kulağına veya laleye benzer ceşitli şekillerdedir.

Kemencenin uc telinden ikisi (Rast ve Neva) bağırsaktan, ustteki ilk telse (Yegah) gumuş sargılıdır. Ust ve alt tel 25.5-26, orta tel 29.2-29.5 cm uzunluğunda; ust tel 0.8, orta tel 1.5, alt tel 1 mm kalınlığındadır. Saz ortalama 60 cm uzunluğunda, esnemeye dayanıklı yılan, abanoz vb. sert ağaclardan yapılmış, avuc ici yukarıya bakacak şekilde tutulan bir yayla calınır. Tellere surtulen 150-200 civarındaki at kılına, kaymasın diye -keman yayındaki gibi- recine surulur. Yayın sapa yakın 10 cm.lik deri kaplı kısmına sokulan orta parmak (gerekirse yuzuk parmağı) vasıtasıyla at kılı gerdirilir. Yayın burnu ise at kuyruğu gibi bir sus puskuluyle bitirilir. Doğudan batıya gectiği kesin olan yaya at kılı takma adetinin, şaman kopuzunda, tuğ adlı en eski ritm sopasında ve rebabda da gorulduğu uzere, Turklerde ata verilen kutsal değerden kaynaklandığı acıktır (bkz. M. R. Gazimihal, Asya ve Anadolu Kaynaklarında Iklığ; Curt Sach, The History of Musical Instruments).

Ayrılmaz davul-zurna ve ney-tanbur ikilisi gibi, kemencenin ayrılmaz arkadaşı da yuzyılımız başlarına kadar lavta'ydı. Sakız cingenelerinin elinde lira adıyla kullanılan bu saz, eski Pera tavernalarında sadece lavtanın tempo tuttuğu bir oyun havası sazı iken, buyuk dahi Tanburi Cemil Bey'in, hocası Vasil'in elinde gorup gonul verdiği bu saza ilgi duyması ve kısa zamanda en ustun seviyeye cıkarması sayesinde aynı zamanda asil ve zarif bir fasıl sazı oldu. Bunda, artık butun muesseseleriyle cokmekte olan bir imparatorluğun huznune ve Turk zevkıne, keman sesinden cok daha yatkın gelmiş olmasının etkisi acıktır.


Normal kemenceden 1-2 cm daha buyuğu olan Kaba (Buyuk) Kemence'yi de yaptıran Cemil Bey ayrıca, sazda hicbir değişiklik yapmadan Kemenceye dorduncu (kaba Rast) telini ilave etmiş ve plaktaki unlu Pesendide taksimini bu 4 telli kemenceyle yapmıştır. Ancak bu sazın, Sadettin Arel'in 1933'te yaptırdığı dorder telli ve tel boyları eşitlenmiş Kemence Beşlemesi ile (soprano, alto, tenor, bariton, bas) hic ilgisi yoktur. Bugun İTU Turk Muziği Konservatuarında uc telli klasik kemence ile dort telli Arel kemencesi birlikte oğretilmektedir.

Eskiden -diğer sazlarımız gibi- siyah veya yeşil kadifeden ağzı kordonla buzulmuş bir torbada taşınan (ve kordonundan redingotun ic cebindeki duğmeye asılan) kemence, son zamanlarda ici kavak (veya akume) kontrplak, dışı vinylex, sazı ve yayını alan saplı-menteşeli şık bir kutu icinde taşınmaktadır. Bilinen en eski buyuk kemence yapıcıları Buyuk İzmitli, Vasil ve Baron'dur (adları -silinmemişse- tekne icindeki etikette veya kapak altında yazılıdır). Bu buyuk isimlerden sonra gelen iyi kemence yapıcıları ise Haldun Menemencioğlu (Haluk Recai), Reşat Uca ve İhsan Ozgen'dir.

Kemencevi veya Kemenceci olarak bilinen sazın en iyi icracılarını ise şu şekilde sıralayabiliriz: Vasil, Tanburi Cemil, Nikolaki, Samiye Morkaya, Anastas, Sotiri, Mes'ud Cemil, Ruşen Kam, Hadiye Otuken, Haluk Recai, Cuneyd Orhon ve İhsan Ozgen. Sanatcıların goruş birliği halinde olduğu en iyi genc isimlerse Hasan Esen, Derya Turkan ve Neva Ozgen'le Furkan Bilgi'dir.