Hicretin ikinci senesinin on yedi Ramazan’ında yapılan Bedir Savaşı’nda muşriklerin sayısı bin kadar olmasına mukabil Muslumanların sayısı uc yuz civarında idi.
Buna rağmen savaş sonunda muşriklerden yetmiş kişi olmuş, Muslumanlar da on dort şehit vererek, yetmiş kadar muşrik duşmanı esir alıp ellerini bağlayarak Medine’ye zaferle donmuşlerdi. Bu savaşta dikkatimizi ceken olay, Muslumanların yakaladıkları muşrik esirlerine nasıl muamele edecekleridir.
Medine’ye gelince Peygamberimiz’in Muslumanlara ilk emri şoyle oldu:
-Her biriniz evlerinize birer ikişer esir alarak yemeklerini yedirin, sularını icirin, onlara asla kotu muamele yapmayın!.. “İstevsu bihim hayran!..”
Bu emir oylesine uygulanmıştı ki, muşrik esirlerden biri olan Mus’ab bin Umeyr’in kardeşi Ebu İzze, yaşadığını daha sonra şoyle anlatmıştır:
“Esir dağıtımında ben Ensar’dan bir ailenin icine duşmuştum. Akşamları ekmeklerini bana verirler, kendileri sadece hurmayla yetinirlerdi. Ben ise bundan cok utanır ekmeklerini yemez kendilerine iade ederdim. Onlar bizim ihtiyacımız yok, diyerek ekmeği tekrar bana gonderirler, kendileri hurmayla idare ederlerdi..”
Peygamberimiz evlere taksim ettiği bu esirlerin geleceklerine ait karar almak icin Medine’de bir meşveret meclisi toplayarak halkın fikirlerini sordu:
- Ne yapmayı duşunuyorsunuz esirlerinize? Her birinden kurtuluş akcesi (fidye ) alarak bırakmayı mı, yoksa (hep yapıldığı gibi) duşmana korku salmak icin oldurmeyi mi? Tercihiniz hangisidir?
Bu soru karşısında ilk fikrini acıklayan Hazret-i Ebu Bekir oldu:
-Duşmanımız da olsa bu esirleri oldurmekten bize bir fayda gelmez. Belki iclerinden imanla şereflenenler olabilir. Bunlardan kurtuluş akcesi alarak serbest bırakmalıyız! Aile ve cocuklarına kavuşsunlar...
Bu goruşe karşı cıkan Hazret-i Omer de fikrini şoyle acıkladı:
-Bunlar Mekke’den kalkıp Bedir’e kadar gelerek bizleri yok etmek isteyen duşmanlarımızın elebaşılarıdırlar... Bunları serbest bırakacak olursak muşriklerin bize saldırma cesaretlerini artırmış oluruz. Bizi oldurmek icin gelenleri biz de oldurmeliyiz ki, bir daha Muslumanlara saldırma cesareti gostermesinler...
Hz . Omer’in goruşu Hz . Ebu Bekir’in tam karşısındaydı. Dinleyen halkın icinde de iki goruşun taraftarları oluştu. Ebu Bekir’in goruşunu destekleyenler olduğu gibi, Hz. Omer’in goruşunu uygun bulanlar da oldu.
Efendimiz’in tavrı da daha ibretliydi. Baştan bir goruşun yanına, otekinin de karşısına gecmedi de bakın nasıl bir rahatlatıcı yorum yaptı zıt goruş sahiplerine:
-Ya Eba Bekir! senin esirleri affetme goruşun, tıpkı İbrahim aleyhisselamın isyan eden kavmine şefkatli bakışı gibidir. Duasında; Rabb’im, bana itaat eden bendendir, etmeyip isyan eden ise Senin kulundur, Sen af ve mağfiret sahibisin! diyerek aflarını istemişti..
-Ey Omer! Senin esirleri cezalandırma goruşun de, Nuh aleyhisselamın goruşu gibidir. O da isyan eden kavmine; Rabb’im, yeryuzunde bir tek kÂfir bırakma!.. diyerek hepsinin de cezalanmasını istemişti. Ben de bu iki goruşun af tarafını tercih ediyor, fidyelerini veren esirlerin salıverilerek ailelerine kavuşmalarını teklif ediyorum! Eğer uygun bulursanız.. diyerek kendi goruşunu de ifade etmiş oldu...
Bundan sonra, her biri kim bilir kacar tane Musluman’ı şehit etmiş olan muşrik esirler, kurtuluş fidyesi vererek kurtulmuşlar, bunu veremeyenlerin okur-yazarları da Medine’deki Muslumanların cocuklarından onar cocuğa okuma-yazma oğrettikten sonra serbest bırakılmışlardır..
Meşhur vahiy kÂtibi Zeyd bin Sabit de, esirlerin okuma-yazma oğrettikleri bu cocukların icinden cıkmıştır.
***
Muslumanların duşmandan aldıkları esirlerine evlerinde misafir gibi bakmaları, ekmeklerini kendileri yemeyip onlara yedirmeleri, sonra da insanlık onuruna yakışan bir şekilde kurtuluş akcesiyle salıverilmeleri de gosteriyor ki, bugunku savaşların hedefinde Muslumanların uyguladığı bu insanî ve İslamî olculer vardır. Bu asrın insanı da varabilirse ona varacak, uygulayabilirse onu uygulayacak ki, insanlık insana yakışır şekilde savaş yapsın, aldığı esirlerine de insana yakışır şekilde uygulamada bulunsun...
Yoksa savaşlarda tuyleri urperten vahşetler surup gidecek, akla hayale gelmedik merhametsizlikleri insanlık seyretmeye devam edecektir..
Ahmed ŞAHİN
__________________
Peygamberimiz savaş esirlerine nasıl davranmıştı?..
Dini Bilgiler0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Peygamberimiz savaş esirlerine nasıl davranmıştı?..
-
12-09-2019, 21:20:00