Bir insan İslam'ı tanımadan once, Kuran'da gecen ifadeyle "cahil"dir, neyin doğru neyin yanlış, neyin iyi neyin kotu olduğu hakkında gercek bir bilgisi yoktur. İslam'ı kabul ettiğinde ise bu bilgiye erişir, tum gecmiş yaşantısından vazgecer, Allah'tan bağışlanma diler ve tevbe eder. Allah, sonsuz merhametinin bir gostergesi olarak, samimi bir şekilde İslam'a yonelen ve gecmiş yaşamında işlediği gunahlardan oturu tevbe edip doğru yolu benimseyen bir kimsenin tevbesini kabul edeceğini ve eski kotuluklerini iyiliğe cevireceğini vaat etmektedir:
Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunup davranan başka; işte onların gunahlarını Allah iyiliklere cevirir. Allah, cok bağışlayandır, cok esirgeyendir. (Furkan Suresi, 70)
Gercekten Ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup da sonra doğru yola erişen kimseyi şuphesiz bağışlayıcıyım. (Taha Suresi, 82)
Tevbe etmek yalnızca İslam'a yeni kavuşan birisinin değil, tum muminlerin, hayatları boyunca surdurmeleri gereken, onları Allah'ın sonsuz rahmetine ve bağışlamasına goturen bir ibadettir. Cunku hicbir mumin kendisini hata yapmak ve gunah işlemekten muaf goremez.
Mumin Allah'ın huzurunda umit ve korku arasında bir ruh hali icerisinde bulunur. Olene kadar, ahiretteki durumunun ne olacağını bilmediğinden, Allah'ın azabından hicbir şekilde kendisini emniyette hissedemez. Bununla birlikte, icinde bulunduğu durum ne kadar kotu, işlediği gunah ne kadar buyuk ve fazla olursa olsun Allah'ın rahmetinden umidini kesmez.
Şeytanın en buyuk hilelerinden birisi insanlara umitsizliği telkin etmesidir. Şeytanın ya da hayatını şeytanın ilhamlarıyla yonlendiren kimselerin verdikleri, "artık iş işten gecti", "bu saatten sonra seni kimse kurtaramaz", "zaten boğazına kadar gunaha batmışsın" gibi vesveseler insanları Allah'ın sonsuz bağışlama ve rahmetinden uzaklaştırmayı amaclamaktadır. Allah insanları, şeytan ve yandaşlarının onları cehenneme cekmek icin kullandıkları bu umitsizlik tuzağına karşı pek cok ayette uyarmakta, onları tevbe ve bağışlanma dilemeye cağırmaktadır.
(Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak uzere olcuyu taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şuphesiz Allah, butun gunahları bağışlar. Cunku O, bağışlayandır, esirgeyendir." Azab size gelip catmadan evvel, Rabbinize yonelip-donun ve O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez. Rabbinizden, size indirilenin en guzeline uyun; siz hic şuurunda değilken, azab apansız size gelip catmadan evvel. (Zumer Suresi, 53-55)
Allah, tevbelerinizi kabul etmek ister; şehvetleri ardınca gidenler ise, sizin buyuk bir sapma ile sapmanızı isterler. (Nisa Suresi, 27)
Kim kotuluk işler veya nefsine zulmedip sonra Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur. (Nisa Suresi, 110)
Bu ayetleri gordukten sonra, gercek anlamda Kuran'a iman eden kimsenin, hicbir durumda şeytanın umitsizlik tuzağına duşmesi mumkun değildir. Ancak Allah'ın bağışlamasına guvenip de, "Allah nasıl olsa affeder" diyerek gunahlarından vazgecmeyenler, Allah'ın emir ve yasaklarını gozetmeyenler, bu sefer de şeytanın bir başka tuzağına duşmuş olurlar. Ve bu durumlarını duzeltip pişman olmadıkları ve doğru yola yonelmedikleri surece, edecekleri tevbelerin bir gecerliliği olmayacaktır. Cunku Allah hangi tevbeleri kabul edeceğini Kuran'da bildirmiştir:
Allah'ın (kabulunu) uzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kotuluk yapanların, sonra hemen tevbe edenlerin(kidir). İşte Allah, boylelerinin tevbelerini kabul eder. Allah, bilendir, hukum ve hikmet sahibi olandır. (Nisa Suresi, 17)
Sonuc olarak, samimi ve kararlı bir şekilde İslam'ı yaşamaya başlamış ve eski yaşantısını terk etmiş bir insan, gecmiş hayatında ne yapmış, ne kadar cok kotuluk işlemiş olursa olsun, bunlardan sorumlu değildir. Kuşkusuz bu değerlendirme muminler acısından da gecerlidir. Yani İslam'ı kabul eden bir insanın onceki yaşamında neler yaptığı muminler acısından hicbir onem taşımaz. O bundan sonraki hayatını Kuran ahlakına uygun bir şekilde duzenleyecek ve Allah'ın Katında bundan sorumlu olacaktır.
__________________
İslam'ı yaşamaya başladıktan sonra gecmiş hayatımda yaptıklarımdan sorumlu olur muyum
Dini Sohbetler0 Mesaj
●62 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- İslam'ı yaşamaya başladıktan sonra gecmiş hayatımda yaptıklarımdan sorumlu olur muyum
-
12-09-2019, 12:08:54