Gozyaşı; gonuller iklimine sunulan nimetlerden sadece bir tanesidir. Kalbi yumuşaklara, merhamet dolu olanlara Allah'ın bahşettiği guzel bir nimet. Hem de bedeli odenmeyen odenemeyecek olan bir nimet.
Biz biliriz ki, Her nimetin bir kulfeti, her kulfetinde bir nimeti vardır.
Gozyaşı; goklere ucurur gecelerde kendini bileni, karanlık sandığımız geceleri aşk ve ateşin rengine boyar, kıpkızıl yapar.
Gozyaşı yıldızlara alırda goturur, gotururde yakar seni. Sevda ağacının meyvesidir en tatlı en sade ve en guzel. Aynı zaman da sevda tohumunun yegane can suyudur.

Gozyaşı yıldızları tanımaya doğru cıktığımız yolculukta; dunyada uşuyen bedenimizi ve yureğimizi ısıtabilen bir guc, acizliğimizi ispatlayan bir sevdadır.
Akar, gozyaşı gozlerimizden ince ince ve tane tane
Sevda tohumunu ektiysen kalbe, merhamete, vicdana; yazdıysan acılar icinde bir mektup gel diye, yıldızlar haydi ucurun beni goklere dediysen ve her şeyin, herkesin sevgisini cıkarıp, tek O'nun sevgisini doldurduysan beynine, kalbine, tum hucrelerine… İşte o zaman cağır ve başla yureğindeki sevda ağacını gozyaşlarıyla sulamaya.

Her gece cokerken yavaş yavaş yureğine, yalnızlığa adım atarken; dertlerinle, aşklarınla, sevinclerinle ve hu-zunlerinle baş başa kalmaya başlayınca, seni terk etmeyen tek dostun, tek yoldaşın gozyaşıdır. O her yerde her zaman seninledir. Yeter ki iste, yeter ki cağır. O hemen gelir.
Gozlerine yaş dolduysa uzulme iyi bak, gozlerinden damlayan gozyaşına. İyi bak neler diyor sana. İyi bak, ne diyor sana…


“Ben gozyaşıyım.
Allah'ın ilk yarattığı gibi tertemiz, gunahsız ve safım.
Bana nice hasret sığmış, tasa yerleşmiş. Sizinle var olmuş, sizinle yaşamışım. Eğer beni sizlerin gozlerine geti-ren yureğinizin derinliklerinden cıkıp en Yuce makama cıkan tovbenizse; ben yıldız olur yağarım yureğinize. Yıldız olur dizilirim kirpiklerinize. Gozlerinizden başlayarak bedeninizi meleklerden bile daha saflaştırır hafifletirim. Uzayın bilinmeyen, bilinmesi de mumkun olmayan noktalarına ışınlarım sizi. Fark edemezsiniz bile. Ben senin Yaradan'ın onundeki acizliğinin şahidi, ispatıyım..Yureğindeki kibri, kibirden doğan kotu duyguları, hastalıkları yıkar, ruhunu temizlerim.

Ben gozyaşıyım.
Ayrılmaz dostunum senin. Kotu gunde de iyi gunde de hep gozlerindeyim. Sevincinizde de huznunuzde de ben varım. Benimle paylaşırsınız her şeyi.. Ben hep gozlerinizdeyim. Yeter ki cağırın beni, yeter ki isteyin beni.

Ben gozyaşıyım
Allah'ın ilk yarattığı gibiyim hÂlÂ. Tertemiz ve gunahsızım.
Dualarınız benimle ulaşır Yaradan'a. Ben varsam siz değerlisiniz. Ben varsam siz rahmete nail olursunuz. Ben varsam merhamet ve vicdanınız sizinle konuşur.
Bazen mazluma eşlik ederim, bazen bir anneye. Bazen zenginler cağırır, beni bazen fakirler. Ben kimseye kusmem, zalime bile. Yeter ki cağırsın beni, yeter ki isteyip yureğini acsın bana. Yeter ki “gel” desin.

Ben gozyaşıyım.
Hemen gozlerinde biterim. Bensiz yapamazsınız. Nasıl ki toprağın bağrına ekilmiş bir tohum, gokyuzunun ağlamasına ihtiyac duyarsa, kalbinizdeki sevda ağacı da beni ister. Pınar olur, beslerim ben onu.
Merhamet benle başlar. Sevda benimle hayat bulur. Kalpler benimle buyur. Hayat benimle guzeldir. Peygamberler bile vazgecmedi benden. Ben onların mirasıyım. Kıymetimin farkına varın ve cağırın beni.

Unutmayın, ben gozyaşıyım”
Biraz olsun huzura kavuşmak icin gozyaşı vazgecilmez bir guzellikse eğer; yureğimizde saklı kalmış ne varsa apacık bırakalım gozyaşlarını. O anlatsın suclarını, sevdalarını. Yureğinde saklayamayız ki.
Gozumuzden yaş akmasa, divane olduğumuz gecelerde yurek neye dayanabilir ki?
Bir damla gozyaşı, yureğini, duygularını yaşatmaktır.
Kararan, cıkmazda olan sozlerini bırak, bir damla gozyaşına…

Seyit Ayvaz
__________________