CEN.NET CAFE


İmam Abdullah hoca , resmi işlerini yaptırmak icin bir kuruma gider.

Kendisinden TC kimlik numarası istenince, en yakın internet-cafenin yolunu tutmak zorunda kalır.

Cafenin kapısından girerken levhada yazılı isim 'fesuphÂnallah' lar, estağfurullah'lar cektirir hoca efendiye, hem de peş peşe:

CEN.NET CAFE
Cafeyi işleten delikanlıya:
- EvlÂdım T.C. kimlik numarası istediler benden, yardımcı olabilir misin?
- Tabi amcacım, siz şuraya oturun, şu işimi hemen bitirip sizinle ilgilenirim.

Abdullah hoca başlar beklemeye.

Boylelikle bulunduğu mekÂnı inceleme fırsatı da gecer eline.
"Demek ki genclerin girip bir turlu cıkmak bilmedikleri, internet-cafe denilen yer burasıdır."diye gecirir icinden.

Gozune takılan her detaydan rahatsız olarak, huzursuz bakışlarla etrafını suzer durur.


Evin bodrumunda kurduğu fare tuzakları gelir aklına. Kucucuk bir peynire tutsak olan fareler nasıl kapandan cıkamıyorlarsa, ayrı ayrı telden oyunlara yakalanan genclerin de buradan cıkamadıklarını duşunur.


Bir 'fesuphanallah' Bir 'fesuphÂnallah' daha ceker ve:
-"Ahir zaman fitneleri işte canım", der kendi kendine

Hoca efendinin huzursuz olduğunu fark eden delikanlı hemen bir cay soyleyince, kendisine ikram edilmesinden memnun olur. En azından bu da bir hurmet ifadesidir. 'Aferin' derken icinden, hayıflanır, istemeden:
- "Yazık oluyor bu genclere, hayatlarını heder ediyorlar."

Boşa hayıflanmanın, ah vah demenin, bir faydası olmayacağını bildiği icin, delikanlıyla hasbıhal etmeye karar verir:



- Delikanlı sana bir ş ey soracağım ama bilmem ne duşunursun?

- Buyurun amca, ne soracaktınız?

- Sen Allah'ı bilir misin?


Birbirine girmiş, hicbir şekle benzetemediği joleli sacları, her baktığında bir 'fesuphanallah' daha cektiği sakal şekliyle bu delikanlıdan aldığı cevap, hoca efendiyi pek şaşırtır.


Cafeyi işleten delikanlı gulumseyen gozlerle bakarak:


- Kul, kendisini yoktan var edip hayat bahşeden, duşunecek akıl, gorecek goz veren Rabbini nasıl bilmez amca?

Hayretle sormaktan alamaz kendisini hoca:
- Biliyor musun? Peki neyle biliyorsun Allah'ı, bana bir anlatır mısın?

Delikanlı eliyle cafedeki bilgisayarları gostererek cevap verir:

- Bu bilgisayar ile biliyorum amca.

- Bunlarla mı? Pek anlayamadım.


- Bu bilgisayarların varlığı benim nazarımda Allah'ın varlığının en acık delillerinden biridir. Bilgisayar kullananlar gayet iyi bilirler amca, boyle bir makine, ancak bir muhendis ve ustun bir teknoloji ile var olabilir.
Ateistin en onde gidenine sorsan, bu zımbırtının tesaduf eseri oluşmayacağını, mutlaka birisi tarafından yapılmış olduğunu soyler sana. Mesel Darwin kalkıp dirilse, şu laptopu gostersen, desen ki:
'Bu alet, şu hesap makinesinin tesadufler zinciriyle evrimleşmiş hÂlidir.'
Darwin bile 'cuş lan deve' der.


Abdullah Hoca delikanlının anlattıklarından hoşlanmıştır. Keyiflenir:

- Bilgisayarın kendiliğinden yapıldığını kabul etmeyen adam, onu yapan insanın yaratılmış olduğuna gelince kıvırıveriyor değil mi evlÂdım?


- Bak amca, burada 20 tane bilgisayar var, bunlar bir sistemle birbirine bağlı, hepsi bir program tarafından idare ediliyor. Bu sistemi ben kurdum, burayı ben cekip ceviriyorum. Buradaki duzen benden sorulur;
Yani bir anlamda da farz-i mahal buranın tanrısı benim.
Bazen oy un oynayıp, internet'i kullanıp para odemeden sıvışmaya kalkanlar oluyor. Hemen yakalıyorum onları. 'Gel bakalım! Nereye gidiyorsunuz boyle? Buranın nimetlerinden faydalanıp başıboş bırakılacağınızı mı zannettiniz? 'Paramız yok abi! ' derlerse; 'Yok oyle yağma!' deyip cezalandırıyorum. Internet-cafeyi temizletiyorum: paspas yapıyorlar, camları silip tuvaleti temizlettiriyorum.

Bir saat oyunun, internet'in bedeli olur, bunun hesabı sorulur da, sayısız nimetlerle dolu koca bir omrun hesabını sormazlar mı insana?
Bir cafenin bile işlerini duzenleyen, tertip eden biri varken, koca kÂinatı kusursuz işleyen bu sisteminin bir kurucusu olmaz mı?
Olmaz diyenin ahmaklığını butun noterler tasdik etmez mi?


- Vallahi evlÂdım pek takdir ettim seni. Peki Allah'ı nasıl bilirsin, neye benzetirsin?


- Ben Allah'ı hicbir şeye benzetmeden bilirim amca.


- Bunun boyle olacağını nasıl bildin evlÂdım? Delikanlı eliyle bilgisayarları işaret etti:


- Yine bunlar sağ olsun. Bu bilgisayarları yapan muhendisler başka, bilgisayarlar başkadır. Birbirlerine benzemezler. Programı yazan insan başkadır, ortaya konulan program ise bambaşka. Bilgisayarda yuklenmiş bilgiler vardır, fakat benim bilmem yine başkadır. Kamerası vardır, ses duzeni vardır, ama benim gozlerim ve duyup konuşmam farklıdır.

Abdullah amca cocuğun feraset ve anlayışını cok beğenmişti. Sorduğu sorulara aldığı cevaplar, gayet mantıklıydı ve berrak bir imana işaret ediyordu.
Aslında buradaki işi bitmiş, kimlik numarasını coktan almıştı; ama muhabbete devam etmek istedi.


- Peki varlığına inandığın Rabbin icin ne yapman gerektiğine dair ne biliyorsun?


- Ne yapmam gerektiğini biliyorum amca, fakat ne kadarını yapabildiğim hususunda kendimi yeterli gormuyorum.


- Ne bildiğini soylersen, neler yapabileceğine dair yardımcı olabilirim belki evlÂdım.


- Neler yapmam gerektiğine dair şuradan biliyorum amca: "Oncelikle, Rabbim bana bir gonul vermiş. Kendisini bilmeyi nasip edip muhabbetini gonlume yerleştirmiş. Ben de gonlumde sadece O'na ve sevdiklerine yer vermeliyim, O'nun istemeyeceği şeyleri gonlumden uzak tutmalıyım."
"İkinci olarak bana verdiği dili razı olmayacağı sozlerden korumalıyım. Her zaman O'nu soylemeli, O'nu anlatmalıyım." "Son olarak bana verdiği bu bedeni onun razı olacağı şekilde kullanmalı, bir gun toprak olacak vucudumu O'nun yolunda eskitmeliyim." Benim bildiğim bundan ibaret.


- Ee evlÂdım daha ne yapacaksın, başka bir şey kalmadı ki!


- Efendim yapmalıyım, etmeliyim diyorum ama, "bal demekle ağız tatlanmıyor ki!" Gidilecek yolu bilmek ayrı, usuluyle yolda yuruyebilmek apayrı bir şey. Yine bilgisayar tabirleriyle soylemek gerekirse, Şeytan denilen melun HACKER, benim sistemimde ki NEFS virusunu aktif hale getiriyor. Ustesinden gelebilene aşk olsun. Etkili bir anti-virus programı bulmam lazım belki de..


- Ben biliyorum, dedi Abdullah Hoca ve ekledi: NAMAZ


- Eveeet amca, NAMAZ anti-virus programlarından birisidir. Hayat sistemine kurup, gunde beş kere da bağlanırız Boylece surekli guncellenir.
__________________