Oğrenci olmam nedeniyle cok buyuk capta araştırmalar yapamıyorum fakat dunya gundemini sarsan bilimsel ve bilim dışı olarak nitelendirebileceğimiz soylentiler uzerine tezler yazmaya calışıyorum. Bunların coğu uzay , evren , din ve kehanetler uzerine. Dunya dışı yaşam formlarının gercekliği uzerine de bircok araştırmam var fakat herhangi bir somut delile ulaşamadım. Din – bilim uzerine yazmış olduğum bu yazıda size bir şeyler aktarmaya calışacağım. Bana gore cok tehlikeli sayılabilecek konuları icermektedir. Yorumlarınız benim icin onemlidir. Sizin de dediğiniz uzere bilim ve din bircok defa karşı karşıya gelmiştir. Bircok kişide bu yuzden bilim ya da din uzerine bir tercih yapmıştır. Fakat bilim ve dini birbirinden uzaklaştıran bircok neden vardır. Umarım yanılıyorumdur; Dunyanın yaşı 4.5 milyar yıl olduğu soyleniyor tabi bu big bang teorisine gore 13.7 milyar yıl ve bir hadise gore dunyaya 124 000 peygamber gelmiştir. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Ademdir. Hz. Ademin kac yılında Dunyaya geldiği bilinmiyor fakat “Muharrem ayının 10 u ” olarak ele alınıyor. Dunyaya gelen peygamberlerin yaşları 60 baz alınırsa 124 000 peygamber geldiği goz onunde tutularak ilk insan ve peygamber hz. Adem yaklaşık olarak 7 milyon 440 bin yıl once dunyaya geldi diyebiliriz. Bu hesaba gore Dunyadaki ilk yaşam yaklaşık olarak 7 milyon 440 bin yıl once ortaya cıktı. Ancak Batı Avustralya ve Oxford universiteleri tarafından yapılan araştırmalar sonucu 3.4 milyar yıl oncesine ait bir bakteri fosili bulundu. Bunun sonucunda 3.4 milyar oncesinde yaşam olduğunu ortaya cıkardılar. Benim hesaplarımda mı bir yanlışlık var ? 7 milyon 440 bin yıl oncesi ilk yaşam , 3.4 milyarlık bir fosil. İnanın bu sonuca vardığıma kendim bile inanamadım. Genellikle yazılarımı gece yazarım. Saat 04:30 evden cıktım ve en yakın camide sabah ezanını bekledim. Ezan okunduktan sonra namaz kılmak icin camiye girdim ve cami imamına hadisin doğruluğunu sordum. 124 000 peygamber olarak baz alınıyor fakat doğruluğu kesin değil yanıtını aldım. Kur’an da dahi yazılmıyor sayısı fakat 124 000 olma olasılığı uzerinde duruluyor. Sonrasında hz. Adem’in doğum yılını sordum. Bir kesinlik yok fakat cok farklı bir yolla hesaplanabileceğinden soz etti. Allah peygamberlere ikindiden sonrası icin gorev vermedi. Yani bu da demek oluyor ki ; bir gunu vakitler arası kurama gore hesaplarsak sabah ezanı ile ikindi vakti arasında oluşabilecek zamandan bir takvim yapmak mumkun , sonucuna vardık. Yalnız bu takvim yalnızca (m.o) icin gecerlidir kuralı sabit kılındı. Emin olamadım bunun uzerine Araştırmacı yazar Sayın Yaşar Ozkan’a mail aracılığıyla yazımın tamamını gonderdim. Yaptığım hesapta yanlışlık olduğunu oğrendim. Gelen cevap “Peygamber sayılarının 124.000 olduğuna dair hicbir guvenilir kayıt yoktur. Kuran’da sadece bunların bir kısmından bahseder. Tevrat orijinal halinde değildir. Cok uydurmalar ilave edilmiştir. Bugun okunan Tevrat bana gore, guvenilir bir kaynak değildir. Eğer onu kaynak olarak alırsak, Dunya’nın 6000 sene evvel yaratıldığına inanmamız lazım. Halbuki, 6000 yıl once Dunya’da buyuk medeniyetler var olmuştu. Peygamber hesabın doğru değil ve onun gercek sayısını kimse bilmiyor. Diğer bir hesap yanlışın, sanki bir peygamber yaşamış, olmuş ondan sonra birisi gelmiş gibi hesaplayarak insanlık hesabı yapıyorsun. Bu tumuyle yanlış. Zira aynı donemde yaşayan bir suru peygamberler vardı. Mesela, sadece Orta Doğu’da aynı donemde yaşayan İbrahim Peygamber ve Lut Peygamber , diğer tarafta Musa Peygamber, Harun Peygamber, Şuayip Peygamber gibi aynı yıllarda yaşamış muhtelif peygamberler var. Biz Kuran’da sadece Orta Doğu’daki peygamberleri biliyoruz. Halbuki aynı anda Dunya’nın diğer bolgelerindeki insanlara da gelen peygamberler var. Bunların sayısını şuandaki verilere gore Allah’tan başka kimse bilemez.”
Cok guvendiğim ve yıllarını araştırmaya adamış biri olarak bana bu cevap yetti. Fakat araştırmalarıma devam ettim ve İnanılması guc olan ise hz. Adem den oncesinde yaşamın olduğu ortaya cıkması. Hz. Adem den oncesinde Dunyada farklı yaşam formlarının olduğunu sonucu dikkatimi cekti. Cami hocasına sorduğum da ise” Fakat bunlar bir tufan ile helak edilmiş “ cevabını aldım. Cami hocasına Sorularımı sorduğum sırada boyle bir makale yazacağımı bilmemesi ceşitli rivayetleri de birlikte anlatmasına uygun olarak gordum. Bunlarda bana fazlasıyla yetti. Devam edelim. Kur’an gore insanlık 2 periyottan oluşmaktadır. Birincisi Hz. Adem donemi diğeri ise Nuh Tufanı sonrası Hz. Nuh ile başlar. Bilime gore ise Hz. Adem den oncesi de vardır. İşte bilim ve din yine karşı karşıya gelmiştir. Elimden geldiği kadar bilim dışına cıkmamaya ozen gosterdim fakat bu noktadan sonra bir sonuca ulaşmak zor. Big bang teorisine gore dunya 13.7 milyar yıl once oluştu. Bunun sonucu olarak 13.7 milyar yıl oncesinde bir hayat mumkun değil sonucu ortaya cıkmaktadır. Cok fazla celişkili bu konuda ayrıca cok farklı bir yol izlersek dinde dinozorlardan ya da ona benzer canlılardan soz edilmemektedir. Yalnız bir cok fosil arkeologlar tarafından bulunmuştur ve bulunmaya devam etmektedir. İlk insan hz. Adem deniliyor fakat hz. Ademden oncesinde de insanlığın var olduğundan soz edilmekte. Bazı din bilginleri ve araştırmacıları, Kuran'a dayanarak, Hz. Adem'den once yaşayan başka insanlar olduğu konusunda ortak bir goruşu savunuyor.
Ancak araştırmacı Ahmed Hulusi bu varlıkların insan formatında yaşayan, bilimin Homo Sapiens adını verdiği, "insansı" varlıkların olduğunu iddia ediyor. Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı ise, aynı bugunku insan gibi ruhu, kulturu, zekası olan varlıkların var olduğunu soyluyor. Ayrıca Uc semavi din (İslamiyet, Hıristiyanlık, Musevilik/Yahudilik) tarafından ilk insan ve ilk peygamber olarak kabul edilen Hz. Adem'in, Mekke'de yaratıldığını ve Arafat'ta Havva ile buluştuğunu soyleniyor. Araştırmacı yazar İsmail Nacar'a gore ise Kuran'da bu bilgiler yok. Nacar ayrıca, Hz. Adem'in tek insan kabul edilmesi halinde insanoğlunun coğalmasını acıklamanın zor olduğunu soyluyor: "Aksi halde Yahudi şeriatındaki kardeşler arasındaki evliliği savunmak zorunda kalırsınız ki, bu Kuran'a aykırıdır. Kuran'da kardeşler arasındaki evlilik yasak ve cirkin bir olaydır." Ayrıca esas insanlığın başlangıcı olan Hz. Adem değil ve Kuran'da, Hz. Adem'in ilk insan turunden bir varlık olduğuna dair hicbir ayet yok. Kuran sadece yeryuzunde bir halife yaratılacağını bildiriyor. Ayet şu şekildedir.[ Hani Rabbin meleklere: “Muhakkak Ben, yeryuzunde bir halife var edeceğim” demişti. Onlar da: “Biz seni şukrunle yuceltir ve (surekli) takdis ederken, orada bozgunculuk cıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?” dediler. (Allah): “Şuphesiz sizin bilmediğinizi Ben bilirim” dedi. (Bakara Suresi, 30)]. Yalnız burdaki tezatlık “ceale” kelimesinden gelmektedir. “Ceale” kelimesi Kur’an da bir cok farklı anlamda kullanılmıştır. Ceale: Yaratmak, icat etmek, cevirmek, yapmak, koymak, kılmak anlamlarında da kullanılmaktadır. Farklı bir kaynağa gore ise Selcuk Universitesi İlahiyat Fakultesi oğretim uyelerinden Prof. Dr. Sait Şimşek'e gore, "Hz. Adem yaratılmadan once arkalarında nesil bırakan canlılar vardı." Prof. Dr. Şimşek, "Yaratılış Olayı" adlı kitabında, yeryuzunun yaratılıp insanın yaşamasına elverişli hale gelmesinden sonra Allah'ın insanı yarattığını; halife kelimesinden ise Hz. Adem'in başkasının yerine gectiğinin anlaşıldığını yazıyor. Allah bir halife yaratacağını buyurduğunda meleklerin verdiği tepkiden de ("Orada bozgunculuk yapacak, kan dokecek birini mi yaratacaksın?"/Bakara 30) daha once boyle bir varlığa şahit olduklarının anlaşıldığını belirtiyor. Buna ek olarak kendi yorumum ; daha once şahit olmadıkları bir şeyi nasıl bilebilirler? Geleceği gormek mumkun değildir teorisiyle de ortuşuyor. Geleceği gormek Allah dışında kimsenin bilemeyeceği bir unsurdur. Bu da demek oluyor ki gecmişte yaşanan bir olaydan dolayı bu tepki melekler tarafından verilmiştir. Ayrıca Sayın Yaşar Ozkan dan aldığım mail doğrultusunda “Bakara Suresi 30 Ayette gorulduğu uzere Hz. Adem ilk insan değildir. Hz. Adem Dunya’da var olduğunda, Dunya’da insan yaşıyordu. Ayetin ifadesine gore, hem de kanlı bir yaşam surduruyordu. Hz. Adem bu insanlara halife olarak gonderildi. Yoksa insanlık Hz. Adem ile başlamış değildir. Kuran ciddi okunursa bu husus net olarak anlaşılır. Kuran’da kullanılan Ademoğulları tabiri bir nevi lakaptır. Benim kanaatime gore , Hz. Adem’in ortaya cıkışı Cro Magnon insanın ortaya cıkışıyla ilgilidir. Yani bugun bizim atalarımız olan devrimleşmiş Cro Magnon insanın başlangıcıdır.” Bunun tarihi de ortalama 40-50 bin yıldır” Bu kadar somut delilden sonra hz. Adem den oncesinde hayat olduğu kanısını yorumlamak sizin elinizde. Peki bu yaşam farklı gezegenlerde yada galaksilerde bulunma olasılığı nedir ? 3,4 milyar yıl once dunyadaki kara parcalarının azlığı , bitkilerin de coğalmasını etkileyen faktorlerdendir. Durum boyle olunca atmosferdeki oksijen oranı da bir hayli az. Ancak yeni keşfedilen ve bakteri boyutunda olan fosillerin oksijenden cok sulfure ihtiyac duyduğu soyleniyor; "Bu tip bakteriler halen mevcut. Sulfur bakterileri toprakta, sıcak kaynaklarda, hidrotermal alanlarda ve oksijenin cok az olduğu yerlerde gorulebiliyor." Sonuc boyle olunca bu tur canlıların mars da dahi yaşayabileceği one surulmektedir. Kuranda gecen farklı alemler kelimesi de bu yonde kafaları karıştırmaktadır. Kuranda “Halbuki sen bunun icin (peygamberlik gorevini îfa icin) onlardan bir ucret istemiyorsun. Kur’an, Âlemler icin ancak bir oğuttur.”[ YÛSUF 104.]. Alemler kelimesini farklı yaşam formlarıyla destekleyebiliriz. Fakat kesin olarak bu dur diyemeyiz. Yalnızca insanlık icin soylenseydi “Kuran , insanlar icin ancak bir oğuttur” kelimesi kullanılırdı. HÂl boyle olunca insanlık dışında farklı yaşam formları da akıllara gelmektedir.
İlk yaşam icin sadece dunyayı ornek almak yetersizdir. Dunya dışı yaşam olma ihtimali ne yondedir inceleyelim.
Bismillahirrahmanirrahim
“E l inne lillÂhi men fîs semÂvÂti ve men fîl ard(ardı), ve m yettebiullezîne yed'ûne min dûnillÂhi şûrekÂ(şûrekÂe), in yettebiûne illez zanne ve in hum ill yahrusûn(yahrusûne).” [YÛNUS suresi/66]
Diyanet işleri tesfiri;
“Bilesiniz ki goklerde kim var, yerde kim varsa, hep Allah’ındır. Allah’tan başkasına tapanlar (gercekte) Allah’a koştukları ortaklara tÂbi olmuyorlar. Şuphesiz onlar ancak zanna uyuyorlar ve sadece yalan soyluyorlar.” . [YÛNUS suresi/66]
“Bilesiniz ki goklerde KİM var , yerde KİM varsa , hep Allah’ındır.”
Sizce goklerde kim olabilir ?
Kamu Hukuku, Tefsir ve Hadis Uzmanı Akademisyen yazar Ahmet Tekin bu ayeti şoyle tesfir etmektedir.
“Unutmayın, goklerde ve yerde olan akıllı ve sorumlu varlıkların tamamı Allah’ın koyduğu duzenin icindedir. O halde, Allah’ı bırakıp da, kulları durumundakilerden, ilÂhlığında, otoritesinde, mulkunde, tasarruflarında Allah’a koştukları ortaklara tapanlar, yalvaranlar neyin ardına duşuyorlar? Onlar kesinlikle ilme, delile dayanmayan zanlarının ardına duşuyorlar. Onlar kesinlikle yalan-yanlış sacmalıyorlar.” [YÛNUS suresi/66]
“Unutmayın, goklerde ve yerde olan (akıllı ve sorumlu varlıkların) tamamı Allah’ın koyduğu duzenin icindedir”

Bu ayetlerde kesinlikle goklerde kimin olduğunu vurgulayan bir şey yoktur. Yorumlarınıza acığım yanıldığımı soyleyin lutfen. Yalnız bunu yaparken lutfen kanıt gosterin. Cok dindar bir aileden geliyorum ve elhamdulillah Muslumanımda. Kesinlikle Dini karalayıcı ya da dolaylı yoldan başka bir şey amacı icerisinde değilim. Lutfen yanlış anlamayın. Makalemde yazılı herhangi bir hakaret ya da alaycı bir girişim icerisine girmedim. Yanlış duşuncelere kapılmayınız. Eğer yanlışım varsa lutfen bunu kanıtlayarak duzeltmeme yardımcı olunuz. Teşekkur ederim.
Tolga Sabri Demirci

__________________