Dostların aybını ortmesi, bilhassa, duşmanlarının başına gelen belÂlara sevinmekten sakınması futuvvetin îcÂblarından, gereklerindendir. (Er-RiyÂdu't-Tasavvufiyye)

Futuvvetin en ustunu, kemÂli, kÂinÂtın efendisi, cez gununun şefÂatcısı, sevgili Peygamberimize mahsûstur ki; o gunde herkesin, "Nefsim! Nefsim!.." diyerek kendi hÂlleriyle meşgûl ve telÂş icinde oldukları o dehşetli gunde; "Ummetim! Ummetim!" niyÂzını, şefÂat kapılarının anahtarı yapacak ve kalblerin mahşer korkusuyla muthiş bir ızdırap icinde titrediği o vakitte, asl kendisini duşunmiyerek, ummetinin başları ustune himÂye kanatlarını acacak ve butun mahşer meydanını futuvvet golgesinin himÂyesine alacaktır. (Seyyid Abdulhakîm ArvÂs&#238

BÂyi' (satıcı), bu mala, şu kadar lira veren oldu deyip, satsa, sonra gaben-i fÂhiş olduğu ve başkası, o kadar lira vermediği anlaşılsa, muşteri (alıcı) bey'i (satışı, alış-verişi) fesh edebilir, bozabilir. (Mecelle)

Yolculukta, su, gaben-i fahişle satılırsa veya piyasa fiyatı ile alacak fazla parası yok ise, namazını teyemmum ile kılması cÂiz olur. (İbn-i Âbidîn)
__________________