Fetih sûresi, hicretin altıncı yılında Hudeybiye andlaşması donuşunde Mekke ile Medîne arasında nÂzil oldu (indi). Yirmi dokuz Âyet-i kerîmedir. İslÂmiyet'in yakında elde edeceği fethi, başarı ve zaferi mujdelediğinden Sûret-ul-Fetih denilmiştir. Sûrede; Peygamber efendimiz ve mu'minler icin verilen ve verilecek olan nîmetler, munÂfıkların ve muşriklerin uğrayacağı azÂb hatırlatılmakta ve cihÂddan geri kalanlar ve daha başka konular anlatılmaktadır.

Allahu teÂl Fetih sûresinde meÂlen buyuruyor ki:

(Habîbim) biz seni mu'minlerin (İnananların) îmÂnına, kÂfirlerin (inkar edenlerin, inanmayanların) kufrune (inkÂrına) şÃ‚hid, mu'minleri Cennetle mujdeleyici, kÂfirleri de Cehennem ateşi ile korkutucu olarak gonderdik. (Âyet: 8)

Kim Allah'a ve peygamberine îmÂn etmezse, inanmazsa, muhakkak ki biz o kÂfirler icin pek şiddetli bir azab hazırladık. (Âyet: 13)

Kim Fetih sûresini okursa, sanki Mekke'nin fethinde Resûlullah ile berÂber bulunmuş gibidir. (Hadîs-i şerîf-Tefsîr-i KÂdı BeydÂv&#238

Ramazan'ın birinci gecesi kim namazda, Fetih sûresini okursa, Allahu teÂl o kimseyi butun sene korur. (Hadîs-i şerîf-Rûh-ul-BeyÂn)
__________________