
MÂrifet (Allahu teÂlÂyı tanımak) ve hakîkî îmÂn, fen hÂli meydana gelmesine ve olmeden once olan olmeye (gafletten uzak olup, her an Allahu teÂlÂyı hatırlamaya) bağlı olduğu icin, fen hÂli cok olanın îmÂnı dÂim kÂmil (olgun) olur. Peygamber efendimiz buyurdular ki: "Ebû Bekr'in îmÂnı butun ummetimin îmÂnı ile tartılsa, Ebû Bekr'inki daha ustun olur." Cunku o, fenÂda butun ummetten (her muslumÂndan) daha ileride idi. EshÂb-ı kirÂmın hepsi fen makÂmına kavuşmuştu. (Muhammed Ma'sûm)
Fen ve bekÂ, sÂhibinin vicdÂnı ile ilgilidir, dil ile soz ile anlatılamaz. Tatmakla anlaşılır. (Abdulhakîm-i ArvÂsî

Bir kimsede hÂsıl olmazsa fenÂ,
Hak teÂlÂya yol bulamaz aslÂ.
(İmÂm-ı RabbÂnî

__________________