KazÂ, iki kısımdır. KazÂ-i muallak, kazÂ-i mubrem. Birincisi şarta bağlı olarak yaratılacak şeylerdir ki, bunların yaratılma şekli değişebilir veya hic yaratılmaz. KazÂ-i muallak da iki kısımdır. Birincisinin bağlı olduğu sebepler levh-i mahfûzda gosterilmiş, meleklere bildirilmiştir. İkincisinin sebeplerini ancak Allahu teÂl bilir. Levh-i mahfûzda kazÂ-i mubrem gibi gorulen bu kazÂ-i muallak da birincisi gibi değiştirilebilir. (İmÂm-ı RabbÂnî

KazÂ, yÂni Allahu teÂlÂnın yarattığı şeyler iki kısımdır: KazÂ-i muallak, kazÂ-i mubrem. KazÂ-i mubrem hicbir zaman değişmez. Muhakkak yaratılır. Kaf sûresinin "Sozumuz değiştirilmez" meÂlindeki yirmi dokuzuncu Âyet-i kerîmesi kazÂ-i mubremi bildirmektedir. (İmÂm-ı RabbÂnî

Necmeddîn-i Kubr hazretleri, 1221 (H. 618) yılında Harezm'e Cengiz askeri Tatarlar hucum edince, talebelerine; "Memleketinize gidiniz. Şarktan (doğudan) fitne ateşi geliyor. Her tarafı yakacaktır. İslÂm tÂrihinde bu kadar fitne gorulmemiştir" buyurdu. Talebeleri; "Du buyurun da bu bel musluman memleketlerinden uzaklaşsın" deyince; "Bu, kazÂ-i mubremdir. Du bunu gidermez" buyurdu. (Molla CÂmi)
__________________