http://www.youtube.com/watch?feature...&v=IhJvbEJRLNo

249. TÂlût, ordu ile hareket edince, "Şuphesiz Allah, sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan icerse benden değildir. Kim onu tatmazsa işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuc alan başka." dedi. İclerinden pek azı haric, hepsi ırmaktan ictiler. TÂlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı gecince, (geride kalanlar) "Bugun bizim CÂlût'a ve askerlerine karşı koyacak gucumuz yok." dediler. Allah'a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı gecenler) ise şu cevabı verdiler: "Allah'ın izniyle buyuk bir topluluğa galip gelen nice kucuk topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir."

250. (TÂlût'un askerleri) CÂlût ve askerleriyle karşı karşıya gelince şoyle dediler: "Ey Rabbimiz! Uzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kÂfir kavme karşı bize yardım et."

251. Derken, Allah'ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Davud, CÂlût'u oldurdu. Allah, ona (Davud'a) hukumdarlık ve hikmet verdi ve ona dilediğini oğretti. Eğer Allah'ın; insanların bir kısmıyla diğerlerini savması olmasaydı, yeryuzu bozulurdu. Ancak Allah, butun Âlemlere karşı lutuf sahibidir.

252. İşte bunlar Allah'ın Âyetleridir. Biz onları sana hak olarak okuyoruz. Şuphesiz sen, Allah tarafından gonderilmiş peygamberlerdensin.


Alıntı
__________________