SEVİYORUM MERKEEEEEZZZ!!!
Genclerbirliği dışında takıma sevdalanan herhangi bir canlıya, beni cok kızdırması durumunda 'zirvedeki' bedduamı buldum: Deplasmanda Behzat C'nin yanına duşesin!!!
Yıllar once İktisat Fakultesinde okuyan bir arkadaşım şaşkınlık icinde "Bugun ideali iktisat okumak olan biriyle tanıştım" demişti. Ben de klasik dortlu dışında boyle taraf olunmaz sanırdım, cehaletim Ankara soğuğu eşliğinde yuzume vurdu! Pazartesi akşamuzeri, dizi yapımcılarının ofisindeki ilk sohbette, eh o kadar da yalnız değilim. Tarkan K. var, Uğur Vardan'ın bizi bir araya getirdiği Erkan G. var, Nejat İ. de mutlaka gelir, Genclerbirliği tribununde otursak da kendi kendimize eğleniriz (eğlenmek: TDK tariflerinden oyalanmak!) demiştim. Sonrasında Genel Yonetmen Serdar A.'nın dar alanda kısa ipuclarından anladım ki, vaziyet pek ici acıcı değil: Haince kurgulanmış cekim planına gore Nejat İ. maca yetişemiyor kesin, Fatih A. (Harun Komiser) belki ikinci yarıya. Serdar A. sıkı bir Galatasaraylı olarak, ustune Ankara'nın havasını suyunu benimsemiş mutlu ifadelerle Genclerbirligi'ni tutuyor. Alkara Alkara/Guzel Alkara/Senden yardım umar her duşen dara' icli melodisiyle 7 ve 17 numaralı oyuncuların sahayı Fener'e dar edeceğini duşunuyor, yani biraz yuksek sesle duşunuyor. Bize de gene Alex D. ve Volkan D. ile cıbıklıyı ustune geciren her yavrucagızın bunca yoldan geldiler, hem ayıp olmasın hem kayıp olmasın, ayağımızdan geleni esirgemeyelim diyecekleri hisli duygular duşuyor!
Genclerbirliği tribunune giriyoruz. Saha alttan ısıtmalı imiş ama tribunler Saracoğlu konforuna (hadi itiraf edelim, şımarıklığına!) alışanlar icin adeta kendini al da at dercesine buz. Isınmak icin sandığımız Meksika dalgasının sebebi ise, amirimin maca gelmesi.
Guiza'ya 'Genc' destek
Erdal B. (Hitaplara bakılırsa o artık Behzat C.) sadece sevdiği renkler icin orda ama yan yana fotoğraf cektirelim isteklerini kibarca kabulleniyor. Lugano'nun golunden sonraki bir Gencler atağında anlıyorum nihayet: Behzat C.'nin kalbi al, gozu kara. Vallahi amirime boyle taraftarlık da pek yakışıyor, ne giyse yakışıyor!Serdar A.'nın 'tam saha pres'i surerken once Lugano, sonra Alex! E elbette ikisi de gol değil!!!
Sonra, Orhan Sam kendimi "Taurasi sayesinde buradasın cocuğum, bu mudur teşekkurun bu mudur" derin felsefesine yakalatıyor! Sonra 2-2! Amirim ve cok sevdiğimiz yonetmenimizin keyifleri yerine gelmekle kalmıyor, Gencler'in macı alacağından eminler.
Cok zor durumdayım, cok kıymetli Genfa'ya merak buyurmamalarını, macı cekip alacağımı soylemişim, ne yuzle bakarım şimdi! (Bu arada, bilmiyorum yazan oldu mu ama, Guiza/Guiza coşkulu tezahuratını yapan Gencler taraftarları idi! Once birkac ses, sonra tribun! Israrlı sesler yukselince alıyor icimi bir korku, hayır Aykut Kocaman hayır, bağıranlar bizimkiler değil diyoruz Erkan G. ile. Ama Guiza oyuna girdiğinde gercekten destekleyenler de Fenerliler!)
Ve ikinci yarı başlarken beklenen kilit oyuncu, cumlesini bahşediyor. Guneş gibi doğuyor vallahi Fatih A., yani Harun Komiser. Lacivert battaniyelere, hurunmuşken,cetrefilli bir durumu kesin cozmuş kararlılığıyla "4 - 2" diyor derhal duzeltiyorum ananscu kurbanı psikolojisiyle "Yani 2 -4, oyle mi? Bir baş hareketi, "Evet."
Amirim, Gencler kalesinin sol yanını gosteriyor, bembeyaz, yani hic basılmamış! Misafiriz, artık Volkanın kalesinin ikinci yarıda tamamen beyaza kestiğini, uşumemek icin kendi kendine durmadan zıpladığını soylemiyorum. Fıstıklı pişmaniyeye benzeyen zemin, bir başka Ankara gecesini hatırlatıyor. Hem gol atan. hem cizgiden top cıkaran 17 numaralı kıymetliyi! Niang seviniyor, kaşkoller havalanıyor, Santos seviniyor, yer gok ısınıyor. Siyah paltom da yuz buluyor durumdan, ilk duğmesi acılınca icinden az biraz sarı-lacivert gorunuyor. A-aa, arkadaki sıralarda da, daha arkalardan atlayıp yanımıza gelenlerle de, merasime gerek olmadan sarılıp konuşma fırsatı veren hayatın tek alanına bikere daha teşekkur ediliyor.Gerci Turkiye'nin dortte ucu istemiyormuş bu sevinci, ne yapsak! İki hafta sonrasını değil, anı yaşadığım icin Lugano'nun goz gore gore hak ettiği sarı karta cok kızıyorum. Hatırlatılınca daha da kızıyorum. Konyaspor az onemli bir rakip mi?
Mactan sonra Nejat İ.
Stattan cıkıyoruz. İnsan acıkıyor mac bitince! Ustelik Nejat İ. de katılacak yemeğe. Sonrası, tekrarından bıkılmayan, aynı cumleleri ilk kez kurarmışız heyecanıyla pozisyon değerlendirmeleri, anılar, unutulmaz tezahuratlar. 'Bir Ankara Polisiyesi', gercek hayatta da dizide olduğu gibi sahici. Pardon, biraz tuhaf oldu galiba! Tersi soylenmeliydi ama ikisi de doğru. En iyisi, bazı taraftarların dileğini burdan sizlere iletmek: Behzat C. Başkan/Gencler şampiyon! Telsizde bir hışırtı var şimdilik, Samanyolu sesleri karışıyor araya!
Bir Serdar A. sabotajı!!! Nejat İ.'nin yeşil gozleri fark edilmesin diye...Her şey yolunda merkez...
Behzat C.: Bir ofsayt, bir dandik penaltı,sarı Serdar goremedi Niang'ı... Santos sayılmaz... Genclerim kurbanınam nolacak halım...
Feryal P. : Ayıp mı oldu amirim kardeşime? Neyse ben guleyim, ona da bulaşsın.
Farklı renklerin uyumu, dunyanın uyumu... Tarkan K., Erkan G.,Behzat C., Serdar A., Fatih A ...guzel gunler goreceğiz cocuklar!
Radikal - Feryal Pere
__________________