Adem Ozkose'nin Roportajı
Şam Universitesi Şeriat Fakultesi eski Dekanı olan İslam Hukuku Profesor’u Vehbi Zuhayli, Orta Asya’dan Afrika’ya kadar butun İslam Alemi’nde bilinen bir isim. Turkiye halkının ise İslam Fıkhı Ansiklopedisi vesilesiyle yakından tanıdığı Zuhayli; zaruretler nedeniyle başortusunun acılıp acılamayacağı, sigara icilmesinin haram mı yoksa mekruh mu olduğu, ABD mallarının kullanılmasının hukmu ve benzeri meselelerle ilgili sorularımıza net cevaplar verdi. İlginize sunuyorum
-İslam Dunyası bugun Batı’dan gelen yoğun bir kulturel kuşatmayla karşı karşıya. Musluman toplumlar modern kulturun bu kuşatmasını nasıl etkisiz hale getirebilirler?
Karşı karşıya olduğumuz bu kulturel kuşatmanın etkisiz hale getirilmesi icin dinimize, kulturumuze ve tarihimize guvenmemiz gerekiyor. Son yuzyılda Musluman toplumların icinden Batı taklitcisi bir topluluk cıktı. İslam Dunyası bugun calkantılar yaşıyorsa bunda Batı aşığı bu topluluğun cok buyuk payı var. Ortaya cıkan sonuc ise Batı projesinin tamamen iflas ettiğini, İslam Dunyası’nın Batı’dan alınan kulturle asla feraha eremeyeceğini acık bir şekilde gozler onune seriyor. Muslumanlar olarak, insanların ihtiyacı olan yegane kulturun İslam Kulturu olduğuna kuvvetli bir şekilde inanmalıyız. Bugun Muslumanlara zarar veren her noktada Batı kulturunun etkilerini goruyoruz. Batılılar “kultur alışverişi” diye bir kavram urettiler. Bu kavramı kullanarak, butun dunyayı kendi kulturlerinin tahakkumu altına almaya calışıyorlar. Ozellikle de İslam Kulturu medya vasıtasıyla hayatlarımızdan tamamen cıkarılmaya calışılıyor. Bu cok buyuk bir tehlike. Bu hileye karşı dikkatli olmalıyız. İslam’ın kendine has bir topluluk anlayışı ve şahsiyet tipi vardır. İslam, kendi insanını oluşturacak ve toplumunu kuracak gucte bir kulture sahip. Batı’nın kulturel kuşatmasını da ancak İslam’ın bizden istediği topluluğu yeniden oluşturarak yenilgiye uğratabiliriz.
-İslam Dunyası’nın Batı karşısında zayıflamasına sebep olarak neleri goruyorsunuz?
Evet biz bugun Batı karşısında sanayi ve teknolojide zayıfız. Bunu itiraf ediyoruz. Zayıflığımızın hem duşmanlarımızdan, hem de bizden kaynaklanan sebepleri var. Duşmanlarımız, İslam toplumunu geri bırakmak icin bir cok hileli yola başvurdu. Ulkelerimizi işgal ettiler, bizi parcalara ayırdılar. İslam Toplumu hilafetin duşmesiyle dunyanın dort bir yanına dağıldı. Zayıflığımızın en buyuk sebeplerinden biri, yeryuzunde parca parca oluşumuzdur. Parca parca olmak zayıflığın, butun olmak ise gucun ifadesi. Bizden kaynaklanan sebep ise, Muslumanların cağımızda tembel olmaları. Tembellik doğu toplumlarında zararlı bir kulture donuştu; hatta benimsendi. Batı eğer sanayi ve uretimde one cıktıysa, bu bir cabanın neticesinde oluştu. Guclu bir cabanın icine girersek; ancak o zaman zayıflığımızı ortadan kaldırabiliriz. Allah caba gostereni kuvvetli kılıyor. İslam Toplumu tarihte olduğu gibi gunumuzde de buyuk bir atılım gercekleştirebilir. Biz de bu atılımı oluşturabilecek kultur, alim ve fikir adamları mevcud. Ben bu atılımın gercekleşmeye başladığına inananlardanım.
-Danimarka gazetelerinden sonra İsvec medyasında da peygamber efendimize yonelik hakaretler iceren yayımlar yapıldı. İslam peygamberine saldırarak ne yapmaya calışıyorlar. Nicin boyle bir yol kullanmaya başladılar?
Batı İslam Dunyası’nı bir pazar haline getirmek, somurmek istiyor. Bunu da Afganistan’a ve Irak’a mudahele ederek yapmaya calıştı. İşgaller başarıya ulaşamadı. Hic beklemedikleri bir mukavemetle karşılaştılar. Askeri mudaheleler başarılı olamayınca cıldırdılar, aptallaştılar.
Bu sefer de Peygamber Efendimizi hedef almaya başladılar. Bu saldırı alcakca bir saldırıdır. Onları bu denli kotu davranışlara iten bir başka sebep ise şirk icerisinde olmalarıdır. Kafirler şirk icindedir. Onlardan başka bir şey de bekleyemeyiz. Peygamberimize saldırarak bizi aciz ve zayıf bir konuma sokmak istiyorlar. Biz aciz ve zayıf değiliz. Bunu yakında daha iyi anlayacaklar. Şayet yeryuzunde gercek adalet olsaydı, bu saldırıları yapanlar en şiddetli cezalara carptırılırlardı. Fakat yeryuzunde adalet yok. Mahkemeler şu an onların elinde. Zaten Muslumanların Batılıların adaletine ihtiyacları da yok. Dinimize ve peygamberimize en iyi şekilde bağlanmak bana gore, bu aptallara verilecek en guzel cevap olacaktır.
- Suriye ile İsrail arasında bir gerginlik yaşanıyor. Hatta Batı Medyasında savaş soylentileri dolaşıyor. Suriye ile İsrail arasında bir savaş cıkarsa Suriye’li alimlerin tavrı ne olacak?
Elimizden gelen butun gucle onlara karşı direniriz ve halkımızı duşmana karşı koymaya cağırırız. Allah’a hamdolsun ki Suriye ve İran, İsrail’e karşılık verecek guce sahip. İsrail de bunu biliyor.
-İsrail savaş ucaklarının son tacizleri sizce neyi hedeflemiş olabilir?
İsrail Hizbullah karşısında uğradığı hezimetin acısını cıkarmaya calışıyor. Cunku biz, Lubnan’daki savaş esnasında acıkca Hizbullah’ın yanında saf tuttuk. Eğer İsrail ve Amerika bu tur tacizlerini surdururlerse , karşılarında kendilerini yokedecek, alcaltacak bir direniş bulacaklar. Irak’ta, Afganistan’da, Lubnan’da aldıkları hezimetin daha da beterini yaşayacaklar. Araplar İsrail ile bir cok kez savaştılar. Fakat artık zafer mevsimi geldi. Bu noktadan sonra inşallah Muslumanlar İsrail’e karşı zaferler kazanacaklar. Biz butun Arapları ve Muslumanları İsrail ve Amerika’ya karşı şerefli bir duruş sergilemeye cağırıyoruz.
- Ramazan ayına girdik. Bir İslam Alimi olarak Muslumanlara Ramazan’ı nasıl gecirmelerini tavsiye edersiniz?
Ramazan bir okuldur. Ramazan okulundan hepimizin oğreneceği cok faydalar var. Bu ay herşeyden once Kur’an’ın nazil olduğu şerefli bir aydır. Muslumanlara Ramazan’ı ozellikle Kuran’la gecirmelerini tavsiye ediyorum. Bu ayı vesile kılıp kitabımızla ve Peygamber Efendimizin sunnetiyle butunleşme cabasına girelim. Muslumanlara iyilik yapalım, zor durumdaki kardeşlerimizi hatırlayalım ve bol bol af dileyelim. Allah Azze ve Celle Kur’anda “Ey iman edenler, oruc sizden oncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılınmıştır. Umulur ki muttakilerden olursunuz.” diyor. Takva ise bir Musluman’ın uğradığı gucluk ve zorluklara karşı, onu kuvvetli tutacak en etkili silahtır. Bu ay ayrıca Muslumanların nefislerini terbiye etme, sabretme ve guzel ahlak edinme noktasında da bir vesiledir.
- Hocam sohbetimizin bu bolumunde size Turkiye’de cokca tartışılan bir takım meselelerle ilgili sorular soracağım. İlk sorum başortusu ile ilgili. Başortusu yasağı olan ulkelerde genc kızlar başlarını acarak okuyabilirler mi? Veya başlarını acarak doktorluk, oğretmenlik, memurluk yapabilirler mi?
Başortusu farzdır. “Başortusu emri bir takım durumlarda terkedilebilir denilmesi” ise kesinlikle caiz değildir. Hic kimse İslam’ın haram kıldığını değiştirip, helal kılmaya calışamaz. Başortusunun farziyeti kesin naslarla bellidir. Kesin naslarla farz olan bir emri reddetmek kişiyi gunaha sokar. Cunku bu farziyet bir şer’i hukumdur. Biz kızlarımızın cahil kalmasını tabiki istemiyoruz. Fakat buna rağmen ben başortusunun acılmasına helal diyemem. Musluman aileler kızlarını eğiteceklerse haram olmayan yolları tercih etmeliler. Ne İslami, ne de gayri İslami bir ulkede başortusunu acmak, başortusunu cıkarıp bir takım meslekleri icra etmek caiz değildir.
-ABD ve İsrail mallarını alıp kullanmak kişiyi gunaha sokar mı?
Muslumanlar bugun Amerika ve İsrail’le bir savaş halindeler. Bu savaşın illa silahlarla olması gerekmiyor. Onlar bizim ekonomimizi cokertmeye calışıyorlar. Biz de onların ekonomilerine zarar vermeliyiz. Bir Musluman Amerika ve İsrail’in mallarını alırsa, İslam Toplumu’nun savaş halinde olduğu duşmana yardım etmiş olur. Bu ise cok tehlikeli bir durumdur. Bundan dolayı Muslumanların kanlarını akıtan Amerika ve İsrail’in mallarını almak, onların mallarına para odemek şeran haramdır. Hatta Muslumanlar olarak Peygamber Efendimize karikaturler aracılığıyla hakaret eden ulkelerin mallarını da terketmeliyiz.
-Sigara icmek haram mı, yoksa mekruh mudur?
Mala zarar verdiği icin gecmiş ulemanın ekseri sigaraya mekruh diyordu. Fakat bugun tıp sigaranın zararlarının gecmiş de bilinenden cok daha fazla olduğunu keşfetti. Sigara insanı kansere, kalp hastalığına ve daha bir cok hastalığa surukluyor. İnsan sigara icerek Allah’ın emanet verdiği vucudu yavaş yavaş mahvediyor. Benim bu konudaki goruşum zararlarının cok buyuk olması nedeniyle sigaranın haram olduğu olduğu yonundedir.
-Batılılar tarafından canlı bomba eylemleri olarak nitelendirilen saldırıların İslam’daki hukmu nedir? Bu tur eylemler intiharla eş tutulabilir mi?
İntihar insanın kendini bir hedef gozetmeksizin oldurmesidir. Bizim Muslumanlar olarak “istişhadi eylem” dediğimiz, Batılıların ise “canlı bomba”saldırıları dedikleri eylem biciminde bir amac guduluyor. Bu amac Allah’ın duşmanlarına zarar vermektir. Eğer cephede savaşan Mucahidler duşmanları karşısında askeri olarak zayıflarsa ve yapılacak istişhad eylemi duşmana en cok zarar verecek bir yontemse bu tur eylemler zaruretten dolayı caiz olur.Hatta bu feda ediş kişiyi şehadete ulaştırır. Cunku gaye Allah’ın dininin guc bulmasıdır.
-Hamas ve İslami Cihad’a bağlı direnişciler zaman zaman İsrail’li sivillere yonelik olumcul saldırılar duzenliyorlar. Bu nedenle Filistin’li direniş grupları sivil İsrail’lileri oldurdukleri icin bir takım İslami cevreler tarafından eleştiriliyor. Sizin bu konudaki goruşunuz nedir?
Duşmanın illa uniformalı veya asker olması gerekmiyor. Duşman her haliyle duşmandır. İsrail halkı Filistin’i işgal ederek bu gun Muslumanlara savaş ilan etmiş durumdadır. Onlar duşmanlıkda en ust seviyeye cıktılar. İsrail halkının tumu şu an işgalci hukmundedir. Cunku onlar Filistin’e yerleşmek icin kendi topraklarını terkettiler. Ayrıca İsrail’li siviller ellerine fırsat gecince Muslumanlara en ust duzeyde duşmanlık yapıyorlar. Bu nedenlerden dolayı İsrail’li sivillere yonelik yapılan saldırılar haklı saldırılardır. Muslumanlar tarafından kınanamazlar.
GERCEK HAYAT
__________________
Abd Mallarını Almak Haramdır !!!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Abd Mallarını Almak Haramdır !!!