Ramazan ayı mu’minin ruh dunyasında şeytanların zincire vurulduğu mubarek bir zaman dilimidir. Bu ayda kotuye ve kotuluklere yer yoktur.

Peygamber Efendimiz, “Ramazan ayı girince Cennet kapıları acılır, Cehennem’in kapıları kapanır ve merede-i şeyÂtîn zincire vurulur.” buyurmuştur. “Merede”, inatcılar, direnenler, saldırganlar demektir. Bu ifadeyle, şeytanların en azgınları, ipe-sapa gelmezleri, gozu donmuşleri kastedilmektedir. Bununla beraber, Ramazan-ı Şerif’te de hatalar işlendiği, gunahlara girildiği ve buyuk yanlışlıklar yapıldığı bir gercektir. Fakat bu Kur’an ayında mu’minlerin elde ettiği buyuk kÂr duşunulduğunde ve şeytanın buna razı olmayacağı, adeta hırsından deliye doneceği ve insanları gunahlara cekmek icin butun hilelerini kullanacağı goz onunde bulundurulduğunda hakikaten merede-i şeyÂtînin elinin-kolunun bağlanmış olduğu anlaşılacaktır. Ramazan’da yapılan ibadetler cok onemlidir. Allah TeÂlÂ, oruc sevabını bizzat takdir etmiş ve onu obur Âlemde bir surpriz olarak verme vaadinde bulunmuştur. Bu surpriz mukÂfÂtın en onemli vesilesine de, “Cunku, oruc tutan kulum, yemesini-icmesini Benim icin terk ediyor.” sozuyle işaret buyurmuştur.

Bu kutlu zaman diliminde mu’minler oruc ibadetiyle beraber, teravih namazı da kılarlar. Ramazan’ı tam bir Kur’an ayı olarak değerlendirir ve bol bol Kur’an okurlar. Aynı zamanda, gonulleri acılır, semahatle ve engin bir comertlikle coşarlar; hayır ve hasenÂt hesabına butun fırsatları değerlendirirler. Dahası, bazıları, Ramazan ayının son on gununde itikafa girer ve kendilerini butun butun ibadete verirler.

İşte, boyle bir hayır yarışı karşısında şeytanın cileden cıkması onun tabiatının gereğidir. Zira o, insanoğluna duşmanlığını ifade ederken, “ZÂtına kasem olsun, hepsini şirÂzeden cıkaracağım!” demiş ve surekli, ayakları kaydırma yolları arayıp durmuştur. Oyleyse, Ramazan’ın bereketi cıldırtır şeytanı ve şeytanlaşan bir kısım habis ruhları. Bu buyuk sevapları insanların ellerinden alabilmek icin, onlar arasında cok hır-gur cıkarma hırsıyla kıvrandırır insî-cinnî şeytanları.

Ne ki, gorulduğu gibi, insanlar bu huzur ikliminde buyuk olcude Ramazanlaşıyor; daha dikkatli ve ahirete acık yaşıyorlar. Allah’ın izni ve inayetiyle Ramazan’ı sukûnet icinde geciriyor ve gunahlardan biraz daha uzak kalıyorlar. Demek ki, merede-i şeyÂtîn diyebileceğimiz o azgınlar gercekten zincire vuruluyor. Bazı insî ve cinnî şeytanlar heva ve heves gibi yardımcıları vasıtasıyla tahribatlarına devam etmeye calışsalar da, CenÂb-ı Hak, azgın şeytanların onunu tıkıyor ve onlara faaliyet izni vermiyor.

ZAMAN

__________________