Elimizde bulunanla ustunluk taslamak bize yasaklandı. Ustunluk yalnızca takvadadır, bunu hepimiz kabul ederiz. Acaba insan kendi takvasıyla ustunluk taslamaya kalkabilir mi? Yahut takva sahibi olma isteği başkalarına ustun olmak icin ortaya cıkar mı? Bu soruların cok vahim bir cevabı var. Evet, insan kendi eliyle evini ateşe verebilir...
Binbir zahmetle para kazanan bir insanın, bu zahmetle kazandığı parayla guzel bir ev inşa ettiğini du şunun. Sonra sebepsiz bir paranoyaya kapılıp, bir bidon benzinle evini ateşe veriyor. Ustelik kendisi de iceride bulunarak !..
Boyle bir insanın yaptığına kim “iyi yapmış” diyebilir? Olsa olsa “aklını kaybetmiş, delirmiş bu adam” denilir.
Binbir emekle kurup inşa ettiklerimizi kendi elimizle mahvetme hali, dunyalık bir cok meselede rastlanan bir durumdur. Ama bu hal asıl manevi hayatımız icin daha cok gecerlidir.
Farz olsun, nafile olsun, yaptığımız ibadetlerle, hayırlı işlerle Rabbimiz'in rızasını, ahiret saadetini kazanmaya calışırız. Ama bunları yaparken Allah rızası niyetinden saparsak, ibadetlerimizle kibirlenip başkalarından ustun olduğumuz vehmine kapılırsak, o adamın durumuna duşmuş oluruz. Kendi amellerimizle kendimizi, ahiret yurdumuzu yakmış oluruz.
MevlÂna Halid el-Bağdadî k.s. Hazretleri'nin bu konuya dikkat ceken bir mektubu var. Mekke'de bulunan halifesi allÂme Molla Ahmed el-HakkÂri'ye gondermiş. Mektubun tercumesi şoyle:
“ Bismillahirrahmanirrahim ;
Gafur olan BÂrî TealÂ'nın affına cok muhtac kul Halid'den , saydığı ve sevgi beslediği Molla Ahmed el-HakkÂri'ye…
Selamlar size; akar sular gibi berraklığı getiren selamlar…
Dualar uzerinize… Dua edileni beşerî perdelerden ve gizli-karanlık yollardan kurtaran dualar…
Gonlumuz iyiliğinizi ve guzelliğinizi duşunmekle meşgul olduğu, gozlerimiz cemalinizi gormeye arzulu olduğu bir esnada, sizleri bu kağıt parcası ile hatırlamak, dua ile de yardım etmek istedik.
Sizlere, parlak Tarik-i Âliye'ye tamamıyla yapışmanızı tavsiye ederim.
Nafileler ile cokca meşgul olmak sizleri aldatmasın. Cunku nafile ibadetler haddizatında guzel olmakla beraber, nefsini hice saymayan kişiler icin oldurucu zehir gibidir. Gormez misin ki, bazı kişilerde zahirî ibadetlerle meşgul oldukları icin bir enaniyet ve hatta zulum baş gostermi ştir.
O kadar ileriye giderler ki, kendilerinin daha fazla takva ehli olduklarını zannederek yoldan ve yolda gidenlerden yuz cevirirler. Halbuki zahir ve batın ehli buyuk alimlerin ittifak ettikleri gibi, kişinin kendini başkalarından daha fazla takva sahibi gormesi buyuk gunahların en buyuklerindendir.
Bundan başka, kendilerini ibadet ehli zanneden kimselerden bazıları, aşikÂr olarak tasavvuf ehline de duşmanlık yaparlar. Halbuki İbn -i AtÂ, el-Hikem isimli eserinde şoyle demiştir:
‘Alcak gonulluluk ve boyun bukmeye sebep olan bir hata, ovunmeye ve boburlenmeye sebep olan bin tattan daha hayırlıdır.'
Hamd , alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir.”
Mektubun muhatabı, MevlÂna Halid k.s. Hazretleri'nin hem ilim hem gonul yonuyle yetiştirerek Mekke'de irşad icin gorevlendirdiği halifesidir. Onun şahsında hepimizi uyarmaktadır. Demek ki bu hastalık herkese bulaşabilir. İnsandaki benlik duygusu şeytanla bir olup insanı mağlup edebilir. Kişinin varlığını Allah'ın onunde yerle bir ettiği secdeyi bile benlik vesilesi yapabilir.
Nefs denilen benlik duygusundan ve onun ortağı şeytanın vesvesesinden kurtulmanın kolay bir yolu yok mu? Var elbette. Onları sahibine şikayet etmek… Bunun nasıl olacağını bir kıssa ile izah edelim:
Bir gonul adamı talebesine sorar:
- Oğlum , yolcu olsan ve yol uzerinde bir dağdan gecerken onune koyun surusu cıksa ve surunun kopekleri sana saldırsa ne yaparsın?
Delikanlı cevap verir:
- Efendim , sopamla, taşlarla onları kovarım.
Murşid :
- Oğlum bunlar koyun kopekleri, buyuk ve kalabalık… Sopaya, taşa aldırırlar mı? Ustune gelir seni parcalarlar, diye sozune devam edince, bu sefer talebe ustadına sorar:
- Peki ustadım, ne yapmalıyım?
Murşidi herkes icin kurtuluş yolunu şoyle acıklar:
- Oğlum koyun surusu olur da, bir sahibi olmaz mı? Onların başında bir cobanları mutlaka vardır. Sen ona seslensen, “şu kopekleri uzerimden cek” diye ondan rica etsen ve o da kopekleri cağırsa, bu kopekler sahiplerinin sozune itaat etmezler mi?
Talebe:
- Sahiplerine mutlaka itaat ederler efendim, der. Bunun uzerine murşid şunları soyler:
- Oğlum , insanın nefsi ve şeytan Allah'ın bir nevi kopekleridir. Onların sahibi Allah'tır. Sana saldırdıklarında onları sahiplerine şikayet etsen ve: “Ey Rabbim, bunlardan beni koru. Ben ibadetlerimi sadece senin rızan icin yapmak istiyorum. Ama icimden bir duygu beni bırakmıyor, şeytan surekli kalbime vesvese veriyor. Diğer insanlardan ustun olduğumu bana soyluyorlar. Bu duşunceler bana ait değil; şeytanın vesveseleridir. Beni onlardan koru...” diye yalvarsan Allah seni korumaz mı?
Evet; ibadetlerimizden, hayırlı işlerden asla geri duramayız. Cunku onları yaptıkca Allah'a yaklaşabiliriz. Fakat ihlÂsı, yani onları sadece ve sadece Allah icin yapmayı unutmamalıyız.
kay;M.ISIK
SAYGILAR!!!!
__________________
kim evini yakar!!!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- kim evini yakar!!!